Ye translate French
49,972 parallel translation
Evie'ye!
À Evie!
Deirdre'ye söyleyebilir misin?
Tu peux le dire à Deirdre?
Deirdre'ye bir şey söylemeliyim.
Je dois voir Deirdre...
Fırlatma sırasında Apollo 12'ye de yıldırım çarpmıştı.
La foudre a frappé Apollo 12 pendant son lancement.
Marjorie'ye karşı olan kinini biliyoruz.
Nous savons pour votre problème avec Marjorie.
"Mason Endüstri'ye mesaj göndereceğiz" dediğinde, bunu şişe içinde yapacağımızı hiç düşünmemiştim.
Quand tu disais "Envoyer un message aux Industries Mason", je ne voulais pas vraiment dire "dans une bouteille".
Saat 2'ye kadar bir barda kaldık.
Nous étions au bar jusqu'à 2 h.
Kral E2'ye, piskopos G4'e.
Le roi va en E2, le fou en G4.
Ben burada laboratuvarımda yiyeyim. Sen de koridorda kapının tam önünde ye.
Je vais manger juste ici dans mon labo, et tu peux manger dans le couloir juste derrière la porte.
Ve Andi'ye maça ilk seni davet ettiğimi söylemediğin için de teşekkürler.
Et merci de ne pas avoir dit à Andi que je t'avais invité au match en premier.
- Bak, sana yalan söylemek zorundaydım çünkü Adam, Andi'ye yalan söyledi, ona destek olmalı, kardeşimi korumalıydım.
- J'ai dû te mentir parce qu'Adam a menti à Andi. Il fallait que je le couvre. C'est mon petit frère.
Andi'ye eşyalarını buradan çıkarmasını söyle.
Dis à Andi de virer ses affaires d'ici.
Lowel, Andi'ye bir yere kadar gittiğimizi söyle.
Alors, Lowell, tu dis à Andi que Don et moi avions une course à faire.
Beni her şeyde CC'ye koyuyor.
Elle m'a mise en copie cachée sur tout.
Bir e-mail göndereceğim ve kendimi CC'ye koyacağım ve bütün diğer velilere bir şeyler getirmelerini söyleyeceğim.
Je m'enverrai un e-mail et je me mettrai en copie cachée, et je dirai aux autres parents d'apporter quelque chose.
Yani İkinci Yönerge'ye inanmadığını söylemeye çalışıyorsun.
Donc tu dis, Tu dis que tu ne crois pas au Second Amendement.
TV'ye çıkmak istiyorum.
Je veux passer à la TV.
Yani şimdi o, Regina'ya zarar vermeden Kraliçe'ye verebiliyor.
Donc ça peut blesser la reine sans blesser Regina.
Kötü Kraliçe'ye.
La Méchante Reine.
Brad Weston'ın ABD'ye çalıştığını biliyoruz.
Nous savons tous deux que Brad Weston est un agent américain.
Bu, Mindy'ye ve yüce demokrasimizi korumak için canını veren her Amerikalıya borcumuzdur.
On le doit à Mindy. Et aux autres Américains qui ont perdu la vie pour protéger notre démocratie.
Bana da Kongre'ye de gayrimeşru diyecekler ve sonuna kadar haklı olacaklar.
Pour eux, je suis illégitime, ils diront pareil pour le Congrès et auront raison.
Emily'ye kahve getirmişsin, bana hiç getirmezsin.
Emily a droit à son café, mais pas moi?
- General Grady'ye mi?
Vous l'avez envoyé au Général Grady?
Tırmık DAB'ye savaş açtı.
Scratch a déclaré la guerre au BAU.
Bu son derece nitelikli ve gizemli kişi her kimse aramıza katıldığında adımızı Muhteşem Yedili'den Müthiş Sekizli'ye çevireceğiz.
Qui que ce soit cette personne mystère qualifiée, je dis qu'une fois qu'il nous aura rejoints, on changera de nom, on passera des 7 magnifiques aux 8 géniaux. C'est parfait.
Elinle ye.
Mange avec les mains.
Planet Earth II'ye hoşgeldiniz.
Voici Planète Terre II.
Dur biraz. Andi'ye sormadan Emme'yi başka sınıfa mı aldırdın?
Alors, tu vas transférer Emme dans une autre classe sans demander à Andi?
Hani Julie'ye alan bırakacaktın?
Tu devais pas laisser de l'espace à Julie?
Marconi'ye ulaşana dek gizli kalmayı istemiştir.
Il a dû décider de rester sous couverture pour accéder à Marconi.
Marconi'ye devredince kontrolü kaybetti.
Elle en a perdu le contrôle dès qu'elle l'a donné à Marconi.
Dolabına birkaç eşya saklıyorum, Penny'ye söyleme.
Je cache des trucs dans ton placard, ne le dis pas à Penny.
Böylelikle Nigtingale kurbanlarının toplam sayısı... 22 ye ulaştı.
Portant le nombre total des victimes du Rossignol à 22.
Ou, Winnie'ye iki hediye?
Winnie a eu deux cadeaux?
O zaman beni Kral Aelle'ye ver.
Alors, envoyez-moi au roi Aelle.
Beni Aelle'ye teslim et.
Livrez-moi à Aelle.
Ecbert beni Kral Aelle'ye teslim ediyor beni öldürecek kişiye.
Egbert m'envoie au roi Ælle, qui me tuera.
Kral Ecbert onu Kral Aelle'ye teslim etti Aelle'nin onu öldüreceğini biliyordu.
Le roi Ecbert l'a remis aux mains du roi Ælle, en sachant qu'Ælle le tuerait.
Neden onu Aelle'ye teslim etti?
Pourquoi l'a-t-il donné à Ælle?
- Lucy'ye ihtiyacım var.
- J'ai besoin de Lucy.
Güçlerimizi bölersek Akdeniz'den İskenderiye'ye 10 bölük yollayabiliriz.
Divisons nos troupes en deux, envoyons dix légions à Alexandrie...
Capri'ye suruldu. Ve Roma'ya bir daha donemedi.
Elle est bannie à Capri et ne reviendra jamais à Rome.
Çabuk çık oradan da yemek ye.
Viens manger.
Jae Hyeok, afiyetle ye.
- Jae-hyeok, sers-toi.
- Min Jae'ye dikkat et.
Min-jae! Sois prudent, Min-jae.
Mexico City'ye uçuş talep ediyor.
Il veut voler jusqu'à Mexico.
Mexico City'ye gidecek kadar yakıtımız yok ama Reno'ya gidebiliriz.
On n'a pas assez de carburant pour aller à Mexico, mais on peut aller à Reno.
Delancey'ye gidelim!
On passe par Delancey!
Hadi gidin Barbie'ye moda şovu yapın.
Tu dois faire la star du jury.
Ben Amy'ye sahibim!
Puis j'ai acheté un gaufrier et j'ai plus douté d'elle.
yemek 460
yerim 21
yeni bir hayat 16
yemek yedin mi 94
yeniden 73
yeter ki 28
yemek yiyorum 23
yeğenim 89
yeter artık 870
yenge 73
yerim 21
yeni bir hayat 16
yemek yedin mi 94
yeniden 73
yeter ki 28
yemek yiyorum 23
yeğenim 89
yeter artık 870
yenge 73
yeğen 27
yerinde 27
yeri 18
yeterince 87
yerde 65
yere 84
yemin ederim 1752
yeterince iyi 39
yeni bir 16
yemek yiyelim 57
yerinde 27
yeri 18
yeterince 87
yerde 65
yere 84
yemin ederim 1752
yeterince iyi 39
yeni bir 16
yemek yiyelim 57