English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Zavallı çocuklar

Zavallı çocuklar translate French

190 parallel translation
Zavallı çocuklar.
Pauvres petites
Ama o zavallı çocuklar açlıktan ölüyor. Bunu yüzlerinden okuyabilirsiniz.
Mais ces fillettes sont affamées Ca se voit â leur visage
- Zavallı çocuklar, onları bu yolla iyileştirmiştik. - Şişt. Uyandıracaksın kızı.
Pauvre petite, comme on l'a maltraitée Vous allez la réveiller
Neden zavallı çocuklar senin gibi kadınlardan doğmak zorunda?
Comment avez vous pu enfanter ces pauvres petites fillettes?
Zavallı çocuklar başlarını belaya sokup, yakalanmışlardı.
On les a arrêtés pour une bêtise.
Zavallı çocuklar!
Pauvres gars!
Zavallı Anne... Zavallı Agda... Zavallı çocuklarım.
Pauvre Anne, pauvre Agda... pauvres petits garçons!
Onları Boston'da iyi bir okula koyduk. Zavallı çocuklar.
Les enfants devinrent pensionnaires.
- Keşke olsa. Zavallı çocuklar!
Les pauvres enfants!
Zavallı çocukların, o kadının sürüklediği günah yuvalarında nelere tanık olduklarını ancak Tanrı bilir.
Dieu seul sait quels propos profanes... ces pauvres enfants ont dû entendre... dans les lieux de perdition où elle les a emmenés.
Hiç olmazsa zavallı çocuklarımızı düşün.
Pense au moins à nos malheureux enfants!
Benim zavallı çocuklarım kız seçmesini öğrenin artık gözünüz kör müdür nedir!
Apprenez à regarder Les femmes, mes enfants! Elle a la chair de poule!
Zavallı çocuklarım da aklımdan çıkmıyor.
- Moi, je ne peux les oublier. Mes pauvres enfants...
Zavallı çocuklar.
Les pauvres.
Zavallı çocuklar, iki kez kutsanmış bir yaşam.
Les pauvres, leur vie est deux fois bénie!
Pek çok konuda berbat biri olabilirim... ama bu zavallı çocuklar gibi kendi kendini öldürmek bunlardan biri değil.
Je suis peut-être fou mais... je ne me laisserai pas tuer comme un de ces pauvres gosses.
- Öyle, zavallı çocuklar. İkisinde de ciddi yanıklar varmış.
Les enfants sont grièvement blessés.
Şu zavallı çocuklar, şu amatörler, bombaları yerleştirip, kendilerini havaya uçuruyorlar.
Tous ces pauvres amateurs qui posent des bombes et se font sauter.
Zavallı çocuklar. - Anna, duydun mu?
Lui... et les autres.
Zavallı çocuklar...
Pauvres enfants...
Zavallı çocuklar.
Les pauvres enfants.
Sadece oturup küçük sorunlarımdan söz etmek bana aptalca geliyor. Zavallı çocukların açlıktan öldüğünü bile bile.
Je me sens un peu bête de parler de mes petits problèmes alors qu'il y a des enfants qui meurent de faim.
İçin çocuklarım, zavallı çocuklarım.
Buvez-en. Mes enfants, mes pauvres enfants.
- Zavallı çocuklar.
- Les pauvres gosses!
Zavallı çocukların oynayacak bir yeri kalmamıştı. Yolda oynamayı denediler.
"Les enfants n'avaient plus d'endroit où jouer."
Zavallı çocuklar!
Pauvres enfants!
Ama yere indiklerinde, güçsüz, zavallı ve yardıma muhtaçtırlar. Çocuklar gibi sakar olurlar.
Quand ils retouchent terre, ils sont faibles, pauvres, désarmés, maladroits comme des enfants.
Zavallı kıza acıdım çocuklar.
Ne la volez pas, la pauvre.
Zavallı çocuklar. Can sıkıntısılar.
Pauvres garçons.
Zavallı Ben birçok kez çocuklarından söz etmişti.
Le pauvre Ben m'a souvent parlé de ces petits.
Zavallı, annesiz çocuklar.
Ce sont de pauvres petits orphelins.
Artık o zavallı hassas çocukları kucağımda taşıyacak vaktim kalmadı.
Je n'ai plus le temps de dorloter les gars susceptibles.
- İspanyol harman olmuş demek ve zavallı yaşamı buna bağlı... 'Büyük Dük've çocukları susamadan içki içerler miydi?
- Tu mélanges tout ça, mon Espagnol et le père Bardasse, les grands ducs et les boit-sans-soif?
Senin gibi zavallı masum çocukları dövmek için domuz gibi güçlü yumrukları var bu adamların.
- Hein? C'est une bande de brutes avec des poings comme des jambons pour cogner les gamins comme toi
Zavallı Baba, bizim de sevgi dolu anne babaların çocukları olabileceğimizi unuttun mu?
As-tu oublié que nous aussi pourrions être les enfants de parents aimants?
Zavallı kör çocuklar da size inanmıştı.
Les petits aveugles aussi vous faisaient confiance.
- Vah zavallı çocuklar!
Les p-p-pauvres.
Ben, çocukları olan zavallı bir dulum. Yardım istemeye geldim.
Après que la machine avait coupé la tete à mon mari... je suis restée seule avec mes enfants...
O çocukların aileleri, Lovelass denen şu zavallı herif hapishaneden çıktıktan sonra
La famille des enfants. C'est fou. Et ce Lovelass est sorti de prison.
Zavallı küçük çocuklarımla bana ne olacak?
Que vais-je devenir avec ma marmaille?
Bu zavallı yetim çocukları sokakta bırakamazsınız! - Bu cinayet olur!
Vous ne pouvez pas laisser ces orphelins à la rue.
Ulu Efendi Hidetora, artık nasılsa bir enkaz yığını! Çocuklarının reddettiği, kalelerinden kovulmuş sığınacak yeri kalmamış bir zavallı!
Voici Hidetora... rejeté par ses fils, chassé de leurs châteaux, ne sachant où aller!
Şunu anlayalım ben tutukluluğa tahammül ettim, infaza bile, karım ve çocuklarıma zavallı sırrımı açığa çıkarmak yerine.
Que les choses soient claires. J'aurais enduré la prison, même l'exécution, plutôt que de révéler mon misérable secret à ma femme et à mes enfants.
Hey, zavallı orospu çocukları.
Sales fils de putes!
Onun kurbanları, kadınlar ve çocuklar, zavallılar.
Ses victimes sont des femmes et des enfants. C'est lamentable.
Zavallı kadın çocuklar daha çok küçükken öldü.
Morte quand ils étaient petits. Une brave femme.
Bu zavallı çocuklar için çok zor olacak
Quelles souffrances ces enfants endurent...
Zavallı çocuklar kürek çekiyorlarmış.
Des gosses pêchaient.
Galiba, zavallı Portia ve diğer çocuklar öldüler.
Je pense que ma pauvre Portia et les autres enfants sont morts.
Zavallı Küçük Şehir Çocuklarının ihtiyacı olan bir milyon dolar!
Un million de dollars piqué à vos petits génies!
"Zavallı çocuklar."
"Pitié pour les enfants."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]