English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ç ] / Çok şey öğrendim

Çok şey öğrendim translate French

475 parallel translation
Sayende kadınlar hakkında çok şey öğrendim.
Avec vous, j'ai appris à connaître les femmes.
İnanmazsın, ama yat bakımının kaça mal olduğuna dair çok şey öğrendim.
Je viens d'apprendre quel est le coût d'entretien d'un yacht.
Bu sabahtan beri pek çok şey öğrendim
- J'ai beaucoup changé depuis ce matin, j'ai compris des choses.
Ama çok şey öğrendim ve eğer sözümü dinlerseniz hepimizin mangırları olacak.
Mais j'ai appris plein de choses et si vous m'obéissez, on aura tous du pognon.
Ondan çok şey öğrendim.
J'ai été à bonne école avec lui. Il va voir!
Çok şey öğrendim, baba. Sadece çok güzel soslar ve yemekler pişirmeyi değil..... çok daha önemli bir tarif.
J'ai tant appris, père, pas seulement à faire la vichyssoise ou la tête de veau vinaigrette,
- Çok şey öğrendim.
J'ai beaucoup appris.
Çok şey öğrendim.
J'ai appris des choses.
Şey, bir yılda çok şey öğrendim.
Une brute fortunée, si je me souviens.
Ondan çok şey öğrendim. Muhasebe, maliyet hesabı ve hatta bilgisayar ile ilgili bazı şeyler.
Il m'a enseigné la comptabilité... et un peu d'informatique.
Çok şey öğrendim.
J'ai appris beaucoup.
Bundan çok şey öğrendim.
J'ai appris énormément.
Çok şey öğrendim.
J'ai appris beaucoup..
"Örneğin Troçki hakkında o kadar çok şey öğrendim ki."
J'ai appris un tas de choses.
Savaş esnasındaki tecrübelerimden... çok şey öğrendim... elini çabuk tutman gerek.
On s'en servait pendant la guerre pour les victimes de bombardement qu'il fallait opérer d'urgence.
Çok şey öğrendim, yaşlı adam.
J'ai appris beaucoup de choses, vieil homme.
Ama hayatımda öğrenemediğim kadar çok şey öğrendim.
Mais j'ai appris, pour la vie.
Burada anatomiyle ilgili çok şey öğrendim.
Je sais tout de l'anatomie.
Pek çok şey öğrendim.
J'ai beaucoup appris.
- Çok şey öğrendim.
- J'ai appris beaucoup.
Hakkımda çok şey öğrendim.
J'ai beaucoup appris sur moi-même.
Yapayalnız kaldım ve çok şey öğrendim
J'ai tant appris toute seule
Ben de sizden çok şey öğrendim. Teşekkürler!
Vous avez tant fait pour moi vous aussi.
Ama o zamandan beri çok şey öğrendim.
J'ai tant appris depuis!
Bürosunda çalıştım, çok şey öğrendim.
J'ai travaillé pour lui. J'ai beaucoup appris.
Bugün çok şey öğrendim, John.
J'ai beaucoup appris, aujourd'hui.
Son gördüğümden bu yana çok şey öğrendim.
J'ai beaucoup appris depuis qu'on s'est vus.
Yerliler ile ilgili dersinizden çok şey öğrendim.
J'ai beaucoup aimé votre cours sur les Indiens.
Ondan, çok şey öğrendim.
Par là j'ai beaucoup appris.
Bu hafta köpeklerle ilgili çok şey öğrendim.
J'en ai beaucoup appris sur les chiens cette semaine-là.
- Gübre hakkında çok şey öğrendim.
J'en apprends sur le fumier!
Çok şey öğrendim.
Et merci pour la leçon. J'ai beaucoup appris.
Oyunculuk derslerimden dramatik yapı hakkında pek çok şey öğrendim.
J'ai beaucoup appris pendant mes cours de theâtre.
Kararıma asla pişman olmadım çünkü üstadımdan akıllıca, iyi ve gerçek olan çok şey öğrendim.
Jamais je n'ai regretté ma décision... car mon maître m'enseigna bon nombre de choses sages, bonnes et vraies.
Şimdiden çok şey öğrendim.
J'ai déjà beaucoup appris.
14 yaşında evden kaçtım, acı tatlı pek çok şey öğrendim.
J'ai fuguéE quand j'avais 14 ans et j'ai appris tout un tas de choses, bonnes ou mauvaises.
Az önce bir şey öğrendim. Çok önemli.
Ecoute bien, c'est grave.
Hakkınızda çocuklardan çok fazla şey öğrendim.
Les enfants m'ont beaucoup parlé de vous.
Evet, orada çok sey ögrendim, efendim.
Oui, j'en ai fait pas mal, là-bas.
Çok önemli bir şey öğrendim, size çok ucuza mal olacak.
Vous ne regretterez pas...
Son zamanlarda insanlarla ilgili çok şey öğrendim.
J'ai beaucoup appris, récemment.
Çok ilginç bir şey öğrendim.
C'est très intéressant ce que j'ai découvert.
Biliyorum Lou. Ama az önce bir şey öğrendim. Lou, Lou, bu çok önemli.
Je sais, mais je viens de lire une chose très importante.
Çok şey öğrendim.
J'ai appris bien des choses.
- İnsanları öldürerek başlayalım. - Kesinlikle. Bugün çok şey oldu ama sizi dinledikten sonra bir şey öğrendim.
Les juristes comme moi n'ont pas l'habitude de penser aux problèmes entre États.
Aslında bebeğimden çok fazla şey öğrendim.
Le fait est que j'ai terriblement appris avec mon bébé.
Neler öğrendin? Çok şey öğrendim.
Beaucoup.
Her şey çok kolay oldu çünkü dikkatli olmayı öğrendim.
Depuis que je suis prudent, c'est plus facile.
Ruhsal farkındalıkla ilgili çok şey okuyarak öğrendim..
J'ai étudié le chemin qui méne à la réalisation spirituelle. - Incroyable.
Çok şey gördüm, bu yüzden çabuk öğrendim.
J'en ai vu des choses, alors j'ai vite appris.
Bay Tredwell'den çok şey öğrendim.
M. Tredwell m'a appris des choses.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]