Çünkü seni seviyorum translate French
855 parallel translation
Benim olan senindir çünkü seni seviyorum.
Mais, ce qui est à moi est à vous puisque je vous aime!
Çünkü seni seviyorum.
Vous avez été dans l'armée.
Buradayım çünkü seni seviyorum ve çünkü senin de beni sevdiğini biliyorum ama bazı şeyleri Yoluna koymak zorundayız.
Nous nous aimons, mais il faut mettre les choses au point.
Artık değil. Bunların devamı gelecek, çünkü kocan sana hep iyisini alacak çünkü seni seviyorum.
Dorénavant, ce ne sera plus comme ça parce que ton mari obtiendra le mieux pour toi... parce que je t'aime.
Bunun da farkındasın, çünkü seni seviyorum.
Tu le sais bien que tu es beau puisque je t'aime.
Çünkü seni seviyorum.
Parce que je t'aime.
Çünkü seni seviyorum.
Parce que je t'aime, bien entendu.
- Çünkü seni seviyorum.
- Mais je t'aime!
Çünkü seni seviyorum.
Je t'aime.
Ama yapamam, artık yapamam çünkü seni seviyorum. Belki de çok kolay inciniyoruz.
Mais je n'en peux plus, car je vous aime.
Çünkü seni seviyorum.
- C'est un ordre!
Çünkü seni seviyorum.
Parce que je vous aime.
Ramses beni kollarına her aldığında onu değil, seni lanetledim, çünkü seni seviyorum.
Chaque fois que Ramsès m'a prise dans ses bras, je t'ai maudit toi, pas lui parce que je t'aime.
Çünkü seni seviyorum.
Parce que Je t'aime.
Seni geri istiyordum. Çünkü seni seviyorum. Ayrıca... düşündüm ki, Wyatt ortadan kalkarsa... bana dönerdin.
Je voulais que tu reviennes parce que je t'aime... et... je... je pensais que si Wyatt disparaissait tu me reviendrais.
Teslim etmedim çünkü seni seviyorum.
Vous comprenez? Je ne l'ai pas apportée... parce que je vous aime.
Çünkü seni seviyorum Harry.
parce que je t'aime, Harry.
- Çünkü seni seviyorum!
- Mais, pourquoi? - Par ce que je vous aime!
Çünkü seni seviyorum.
Parce que je t " aime.
Ne dediğini bilmiyorsun. Buraya sana birşey vermek kararıyla geldim, çünkü seni seviyorum.
Tu sais... que je voulais tout te donner.
Çünkü seni seviyorum, nedeni bu!
- Parce que je t'aime, voilà!
Çünkü seni seviyorum, o yüzden.
Parce que je t'aime. Tiens!
- Çünkü seni seviyorum.
- Je t'aime.
Bu yüzden sana o mektubu gönderdim çünkü seni seviyorum.
C'est pour cela que je t'ai envoyée cette lettre. Parce que je t'aime vraiment.
Onun kulaklarını keseceğim, çünkü seni seviyorum.
- Je vais lui couper les oreilles.
- Çünkü seni seviyorum.
- Parce que je t'aime.
Seni gerçekten seviyorum, Frank. Bunu kanıtlamaya çalışıyorum, çünkü seni kaybetmektense, ölmeyi yeğlerim.
Je vous aime, et j'essaye de le prouver... parce que je préférais mourir plutôt que de vivre et vous perdre.
Çünkü seni hâlâ seviyorum.
Parce que je t'aime.
Çünkü... Seni seviyorum.
Parce que... je vous aime.
Bu çok güzel çünkü ben de seni seviyorum.
Moi aussi, je vous aime!
Çünkü... Seni seviyorum André. Bunu itiraf etmeyi istemedim hiç.
Parce que... je vous aime...
Ah, seni böyle görmeye dayanamam çünkü seni çok seviyorum.
Je vous ai blessé. Je ne supporte pas de vous voir ainsi. Je vous aime tellement.
Çünkü, Yvonne, seni seviyorum.
parce que je t'aime.
Peki. Senin için sesimi kesiyorum. Çünkü, Yvonne, seni seviyorum.
D'accord, je la ferme parce que je t'aime, Yvonne!
- Çünkü seni seviyorum, sana ihtiyacım var.
- Je vous aime.
- Evet, seni seviyorum çünkü.
Oui, je t'aime beaucoup.
Gidiyordum çünkü seni seviyorum.
Je partais parce que je vous aime.
- Çünkü seni kaybetmekten korktum çünkü seni seviyorum
Parce que je vous aime.
Bak, şeker, seni seviyorum çünkü sen Rh ( - ) sin.
Écoute, chéri, je t'aime juste pour ton groupe sanguin.
- Çünkü sen güzelsin ve seni seviyorum.
Parce que tu es belle, tu plais trop.
Bunu yapman hiç hoşuma gitmiyor. Seni seviyorum, çünkü her şeyden önce benim işim komutanı gözetmek.
Je peux tout me permettre, car primo, je t'aime bien et secundo, je défends l'armée.
Seni ziyaret etmeyi seviyorum, Caterina, sürekli neşeli haberler veriyorsun çünkü.
J'aime venir te voir, tu as toujours de si bonnes nouvelles.
Sevmekten korkma Vince, çünkü ben seni seviyorum.
N'ayez pas peur d'aimer, Vince... parce que je vous aime.
Seni seviyorum, çünkü elimde değil.
Je t'aime parce que je ne peux faire autrement.
Çünkü seni seviyorum.
- Le fait que je vous aime.
Belki öyledir ama umrumda değil çünkü şu an seni seviyorum.
Ce n'est peut-être que ça. Mais peu importe... car je vous aime, maintenant.
Çünkü hemen şu anda bana "Claudia, seni seviyorum" desen sana inanırım.
Si tu me disais "je t'aime", je te croirais.
- Hayır. Niye, biliyor musun? Çünkü seni çok seviyorum.
- Non... parce que je t'aime beaucoup trop.
İyi, çok güzel, çünkü ben de seni seviyorum.
C'est bien puisque je t'aime aussi.
İyi de, ben de seni seviyorum, çünkü sen diğerleri gibi değilsin.
Et moi, je t'aime parce que tu n'es pas comme les autres.
Ve seni sevmiyorum, çünkü karımı seviyorum.
Vous, je ne vous aime pas.
seni seviyorum 4697
seni seviyorum baba 42
seni seviyorum anne 35
seni seviyorum bebeğim 22
seni seviyorum tatlım 16
seviyorum 294
seviyorum seni 25
çünkü 2107
çünkü istemiyorum 17
çünkü ben 120
seni seviyorum baba 42
seni seviyorum anne 35
seni seviyorum bebeğim 22
seni seviyorum tatlım 16
seviyorum 294
seviyorum seni 25
çünkü 2107
çünkü istemiyorum 17
çünkü ben 120
çünkü öyle 26
çünkü sen 53
çünkü o 125
çünkü ne 18
çünkü onu seviyorum 26
çünkü bu 61
çünkü biz 19
çünkü tanrı 26
çünkü onlar 16
çünkü biliyorum 19
çünkü sen 53
çünkü o 125
çünkü ne 18
çünkü onu seviyorum 26
çünkü bu 61
çünkü biz 19
çünkü tanrı 26
çünkü onlar 16
çünkü biliyorum 19