Üstüme gelme translate French
102 parallel translation
Alec, üstüme gelme.
Vous ne devriez pas me pousser à bout.
Pekâlâ Alec, ama bir daha üstüme gelme.
Ça va, mais évitez ce genre de discussions.
Hemen sinirlenip üstüme gelme.
Ne m'attrapez pas.
Lütfen bana yardım et üstüme gelme.
Aide-moi. Laisse-moi.
Hayır, hayır, hayır, yapma... üstüme gelme!
Ne le laissez pas... me dévorer.
Oh, üstüme gelme şerif.
Soyez généreux, Shérif.
Bu kadar üstüme gelme evlat.
Eh, laisse-moi souffler!
Sen de daha fazla üstüme gelme Sid.
Soyez gentil avec moi, Sid.
Baba, üstüme gelme.
Papa, läche-moi un peu.
Tamam, üstüme gelme adamım. Yardıma ihtiyacım var.
Ouais, lâche moi un peu là, j'ai besoin d'un coup de main.
- Bak, üstüme gelme, dostum.
Du calme.
Kendrick ve Jessep konusunda üstüme gelme.
Ne me confonds pas avec Kendrick et Jessep car on a le même uniforme.
Kim? - Lütfen üstüme gelme.
On courtise, on courtise, et après, on se dit : "Ca suffit."
- Çok üstüme gelme.
- Ne dorlotez pas trop ce soldat.
Sakın bir daha üstüme gelme! Sakın! Bir daha sakın üstüme gelme!
Ne me crie plus jamais à la figure, tu entends?
Peki, fazla üstüme gelme, olur mu?
Ne m'en veux pas. C'est mon travail.
- Hayır, Max. Maria gibi üstüme gelme, tamam mı?
- Ne fais pas comme Maria.
Sakın üstüme gelme.
Lâche-moi un peu.
Bu kadar üstüme gelme.
N'y attache pas trop d'importance.
O yüzden üstüme gelme. "
Tu as dit : "Pacey, j'ai trouvé le bracelet de ma mère, ce matin alors lâche-moi."
Sen üstüme gelme ahbap!
Recule toi-même.
Bu kadar üstüme gelme.
Lâche-moi un peu.
Hemoroit tek R'yle yazılır. Ben masa süsüyüm, üstüme gelme.
- Je suis un bureaucrate, c'est tout.
- Bana bak, üstüme gelme.
Recule, mec! Recule!
Bana bak, üstüme gelme.
Recule, mec! Recule!
- Lütfen! Tamam, bak, üstüme gelme.
Lâche-moi un peu.
Tamam, sen de üstüme gelme çünkü bu senin de suçun.
Commence pas, car c'est de ta faute aussi.
Tamam. Ama üstüme gelme.
Me pousse pas.
Sakın üstüme gelme.
Ne fais pas le malin.
Bu kadar üstüme gelme.
Me casse pas les noix de coco.
Pekâlâ, üstüme gelme.
Ok, lâche-moi du mou, là.
Annie'nin kaybolması yeterince üzücü, bir de sen üstüme gelme.
La disparition d'Annie suffit, pas besoin de me harceler.
Fazla üstüme gelme oğlum, strese sokmaya başladın beni.
Tu commences vraiment à me déprimer. Prends ton week-end.
Üstüme sakın gelme Frank. Ciddiyim. Sakın üstüme gelme.
Commence pas à me gonfler, Frank!
Beni rahat bırak. Adama sadece bir silah sattım, üstüme gelme artık.
J'ai vendu un flingue, alors lâche-moi.
Hayır. Ama bu kadar da üstüme gelme Kim.
Non, mais laisse-moi respirer un peu, Kim.
Bu kıskaçlar, istiridyeler hakkında daha fazla üstüme gelme.
Alors me casse pas les couille pour ça.
Kendi yaptıklarından sonra benim üstüme gelme.
Ne viens pas devant moi.
Sakın üstüme gelme. Üstünüze gelmiyordum.
- Je ne vous contrarie pas.
Gelme üstüme.
Pas de si près.
Alfré, şurada önemli konular var, üstüme gelme.
J'ai à faire...
Gelme üstüme.
Reculez.
Gelme üstüme Proctor.
Bas les pattes!
Ciddiyim! Fırtına yetmezmiş gibi bir de sen gelme üstüme?
Voyons Boolie, tu veux m'énerver en pleine tempête de neige?
Ama büyük bir popom olduğunu düşünüyorsun. - Tanrı aşkına Mimi üstüme gelme.
Lâche-moi, tu veux!
- Hey, üstüme bu kadar gelme. Neden?
- Ne me blâme pas!
Bana bak, üstüme gelme.
Recule, mec!
Bunu şimdi yazdım, o yüzden üstüme fazla gelme.
Je viens de l'écrire, sois indulgente.
Tamam.tamam. yapacağım. Sadece üstüme gelme.
Je vais le faire, OK?
Hiç üstüme gelme.
Tu ne peux pas m'en tenir rigueur.
Çekil gelme üstüme...
Pousse toi, laisse moi tranquille...
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmez 23
gelmeyecek misin 17
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmedi mi 34
gelmek ister misiniz 20
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmez 23
gelmeyecek misin 17
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmedi mi 34
gelmek ister misiniz 20