English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Anlatsana

Anlatsana translate Portuguese

1,342 parallel translation
Evet, bana anlatsana.
A quem o dizes.
- Ne yaptınız anlatsana.
- Então, que fizeram? - Quando?
- Konuşma nasıl geçti, anlatsana.
- Conta como foi o discurso.
- Anlatsana. - Kasabayı gezdim. Lorelai'ın iş yerini gördüm.
Vi a cidade e o trabalho da Lorelai.
Bir şey değil. Neler oldu,. anlatsana.
Conta-me o que se passou.
Amber, seni nasıl terk ettiğimi anlatsana!
Casámos mas não fomos mais longe.
Biraz daha anlatsana.
Ena, conte-me mais.
Anlatsana.
Por que não me contas?
Sen bana bu bezelye çorbası renkli koltuğu anlatsana?
Então o que me dizes desta cadeira de cor de sopa de ervilha?
Speed, Tom'a Kennedy suikastini anlatsana.
Speed, conta ao Tom acerca do assassinato do Kennedy.
Anlatsana, bir şeyler döndüğünü biliyorum.
Agora, vá lá, sei que está a acontecer algo.
Baba onlara haber minibüsünü anlatsana.
Pai, fale-lhes da carrinha das notícias.
Anlatsana.
Diz-me lá!
- Bize bir maceranı anlatsana.
- Conta-nos uma das tuas aventuras.
Onları bana anlatsana.
Descreve-os.
- Bana kamp ateşi hikayesi anlatsana.
Conta-me uma história de acampamento.
"Siz ona ne dersiniz" lerden anlatsana.
Conta-lhes aquela que "fizestes", fizeste no "como-é-que-lhe chamas"
Evet Bill, anlatsana bir tane.
Sim, Bill, conta-nos daquela que "fizestes", fizeste lá naquele negócio.
Anlatsana Jerry! Nedir bu?
Estou-te a dizer, Jerry.
Ucuz kızartma yağı kullanmaya kıyasla üstünlükleri nedir anlatsana. Merak ediyorum.
As vantagens que tem, por exemplo, sobre o óleo de palma barato são...
- Hadi anlatsana.
- Vamos ouvir.
Anlatsana, lanet olsun.
Porra, no que é que estás a pensar?
Nam-ju, onlara okulda duyduğun şeyi anlatsana.
Nam-ju, diz-lhes o que ouviste na escola.
Anlatsana.
Conta-me mais.
- ne olduğunu anlatsana bana. silahı da köpeğime doğrultma.
Diz-me só o que aconteceu, não apontes para o meu cão com essa arma.
Baksana, nedir bütün bunlar, anlatsana.
Ouve, o que é "correr"?
Bana kazayı anlatsana.
Me conte a respeito do acidente.
Kendini nasıl da ön koltukta bulduğunu anlatsana yine.
Sim, lembra-me de novo como acabaste no banco da frente.
Lana'ya Consuela'yı nasıl öldürdüğünü anlatsana.
Diz à Lana como mataste a Consuela.
- Hoş geldin Bobby. - Burada olmak güzel. Tüm bu inanılmaz görüntüleri kameranla çekmeyi nasıl başardın, anlatsana?
Diga-me... como você conseguiu... seqüências tão impressionantes?
Buna dahil olmalıyım. Bana anlatsana.
Devo participar disso, portanto, põe-me a par.
Geçen senekini anlatsana.
Conta-lhe o nosso, o ano passado.
Bana ilk aybaşını anlatsana.
Conta-me como foi a tua primeira menstruação.
- Bize Jamie'yi anlatsana.
Então, como é o tal Jamie?
Anlatsana.
Contem lá.
- Anlatsana.
- Conta-me.
Çikolatalı pastanı anlatsana biraz.
- O que quer saber? É mexicano?
Adrian, neler oluyor anlatsana.
Adrian, diz o que está a acontecer.
- Birini anlatsana.
- E se nos contasse só uma?
Christian, ekran başındakilere 25 Ağustos 1987 gecesinde... burada ne yaptığımızı anlatsana.
Christian, diga ao público o que estamos a fazer aqui... na noite de 25 de Agosto de 1987.
- Biraz anlatsana. - Olmaz.
- Lê-me um bocado.
Oturup bana hangi kısımlarını beğenip beğenmediğini anlatsana.
Sente-se e me diga o que você gostou e que você não gostou.
- Anlatsana.
- Bem pode dizê-lo
Hayır, ben ciddiyim. Bana anlatsana.
Não, a sério, diga-me.
Anlatsana.
Então...
- Anlatsana baba.
- Diz-me uma coisa, pai.
Pekala, biraz anlatsana.
Ok, falame sobre ti.
Ailemin evinde törendeydik ve çok soğuktu, anlatsana.
A cerimónia foi na casa dos meus pais. Mas estava um frio de rachar e... Conta-lhe.
- Bunu Charlie'ye de anlatsana.
Diz isso ao Charlie.
Kızlara anlatsana.
Conta às miúdas.
Düğünlerini anlatsana.
Fala-me do casamento deles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]