English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Anlat onlara

Anlat onlara translate Portuguese

751 parallel translation
- Anlat onlara Ed.
- Diz-lhes, Ed.
- Ne yaptığını anlat onlara.
- Diz-lhes o que foi que fizeste.
- Anlat onlara Ellis.
- Diga-lhes, menina Ellis.
lvy... lvy, neden aşırı hız yaptığımızı anlat onlara.
Ivy, conte para eles porque estávamos correndo.
Anlat onlara Antipas.
Conta-lhes, Antipas.
Anlat onlara, küçük balığı denize geri attığımı. - Onu ona ver.
Conta-lhes que voltei a deitar o peixe miúdo ao mar.
Anlat onlara, Denny.
Diga-lhes, Denny.
Anlat onlara.
Conta-lhes.
O zaman aşağıda gördüklerini anlat onlara.
Então diga-lhes o que viu lá em baixo!
Spock, anlat onlara.
Spock, diga-lhes.
Nerede bekleyeceklerini anlat onlara.
Aconselhai-lhes um local para a emboscada.
Onlara hikayemizi anlatınca solukları kesilecek.
Vão ficar sem fala quando contarmos a nossa história.
- Danny, onlara işi anlat.
- Danny, mostra-lhes o lugar.
Geri gel Jim. Anlat onlara.
Volta, Jim!
- Onlara durumu anlat.
- Boa ideia. Vá lá avisá-los.
Onlara Fran Page'in niçin öldürüldüğünü anlat. Valley kliniğinde seni ziyaret edip olayı çözdüğünü... ve katili, konuşmakla tehdit ettiğini anlat.
Conta porque a Fran Page foi morta, como te foi visitar várias vezes à Casa de Repouso Valley... e foi juntando as peças gradualmente e ameaçou contar tudo.
Onlara olanları anlat.
Diz-lhes o que aconteceu.
İçeri girip olan biteni onlara anlat.
Entra e conta-lhes tudo.
Sadece onları biraraya getirin ve planı onlara düzgün anlatın.
Apenas coloque-os juntos e expliqie-lhes a situação.
Charlie, onlara torpilleri nasıl yaptığını anlat.
Charlie, fale como fez os torpedos.
Onlara ne gördüğünü anlat.
Diz-lhes o que viste, Bill.
Bilmeleri gerekeni onlara ben anlatırım.
Eu explico-lhes tudo o que for preciso.
- Sürekli onlara anlatıyorsun.
- Continua a falar com eles.
Onlara bunu Cameahwait'in dediğini anlat.
Diga que eu ordenei isso.
Onlara, olanları anlat.
Diz-lhes
Şimdi, biri sorarsa, onlara sadece anlat ki... Şey, Henry'yi Chicago'ya iş gezisine yolladın.
Se perguntarem diga que o Henry foi a Chicago numa viagem de negócios.
- Bana söylediklerini onlara anlat.
- Conte-lhes o que me contou a mim.
Sana söylersem onlara anlatır mısın?
Se eu te contar, tu vais contar-lhes?
Ama Pulitzer aşkına onlara gerçeği anlat!
Mas, em nome do Pulitzer, diga-lhes a verdade!
Bana eyalet polisine anlattığın her şeyi anlat. Ayrıca onlara anlatmadıklarını da anlat.
Tente contar-me tudo o que disse à polícia estatal, mais o que não lhes disse.
Arkadaşlarına Avusturyalıların onlara ne yapacaklarını anlat.
Diz lá aos teus amigos o que fariam com elas...
... onlara anlatın. Tam 185 arkadaşları,... komşuları, dost Teksaslılar,... duvarları çatlak bir kilisede, Rio Bravo'da direniyorlar,... bize zaman kazandırmak için.
digam-lhes que... 185 amigos deles, vizinhos, texanos, estão amontoados numa igreja em ruínas em Rio Bravo a ganhar tempo precioso.
Onlara neden Miller-Cila kızı reklamı yok anlat. Nedenini unutma.
Diz-lhes que não há nenhuma rapriga da cera Miller e porquê.
Bu nazik sözleriniz için teşekkürler Sayın Başkan ama onlara tüm gerçeği anlatın... kurucu, sahibi, editörü ve büronun temizlikçisi.
Obrigado, Sr. Presidente por essas amáveis palavras, mas conte-lhes toda a verdade... Fundador, dono, redactor... e também varro aquilo.
Onlara beni anlatırken çok abartmayın lütfen.
Quando lhes falar de mim, não me elogie demais.
Onlara barışın bir lütuf olduğunu hiçbir felaketin savaşa girmekten daha kötü olamayacağını anlat.
Explicar-lhes-á que não há bênção maior do que a paz. Não há maior calamidade do que entrar numa guerra de ânimo leve.
Onlara neler olduğunu anlat.
Diz o que tencionas fazer.
Amerika'ya dönün Ve onlara ne gördüğünüzü anlatın
Volte à América e conte o que viu aqui.
Arkadaşlarına geri git ve onlara anlat.
Volta para os teus amigos e conta-lhes.
Onlara anlat, sadece yapmam gerekeni yaptım, ne yapmam söylendiyse.
Diz-lhes que só fiz o que fiz para cumprir ordens.
Beatrice'i alıp oraya atla git ve onlara neler olduğunu anlat.
Vai buscar a Beatrice, monta na égua e vai contar-lhes o que está a acontecer.
Çocuklar rıhtımda onun etrafında kalabalıklar oluştururdu. Düğümlenmiş iplerle oynarken onlara ilginç masallar anlatırdı.
As crianças encontram-no ainda hoje, sentado nos degraus do porto... brincando com cordas e contando curiosas lendas.
Onlara külçeyi de anlat.
Conte-lhes acerca da pepita.
- Bana değil, onlara anlat!
- Não mo diga a mim, e sim a eles!
Onlara anlatırım, iznin olursa.
Eu vou contar.
Onlara çok geç olmadığını anlat
Diz-lhes que não é demasiado tarde Cultiva, um a um
Onlara tam olarak ne anlatırız?
Contar-lhes o quê?
Yapabileceğin tek bir şey var. Bana anlattıklarını, onlara da anlat.
Tens de lhes contar o que aconteceu.
emin ol ve onlara anlat... bu sadece... lanet bir oyundu.
Diga-lhes... que foi só... um maldito jogo.
Anlat onlara!
Diz-lhes.
Onlara olacakları anlat.
Conte-lhes o resto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]