English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Artık biliyorum

Artık biliyorum translate Portuguese

1,979 parallel translation
Daha önce bir şey gördüm sanmıştım, artık biliyorum.
Eu pensava tê-lo visto antes, agora tenho a certeza.
Artık biliyorum.
Agora já sei.
Artık biliyorum.
Que bom. Agora eu sei.
O zaman bilmiyorduk ama artık biliyorum.
Agora sei disso, mas na altura não sabíamos.
Artık biliyorum.
Eu já sei.
Sky-diving... artık biliyorum.
Paraquedismo..
Yani senin bulduğun, aradığımızmış. Gardner'ı neyin öldürdüğünü artık biliyorum.
Significa que a sua presença é necessária, agora já sei o que matou o Gardner.
Artık biliyorum kim olduğunu.
Sei quem és agora.
Artık bunu biliyorum.
Eu sei disso agora.
Sana aşığım. Artık bunu biliyorum.
Estou apaixonado por ti
Olacak her şeyi artık biliyorum.
Sei demasiado para ser solteiro.
Adımı asla unutmayacağını biliyorum, artık.
Se quere-mos respeito, um chulo usa sempre primeiro a agressão.
Artık çamaşırların kurutucudayken ne hissettiğini biliyorum.
Já sei o que a roupa sente quando está na máquina de secar.
Artık mektuplarımı aldığını biliyorum.
Agora eu sei que Você recebe as minhas cartas.
Artık ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Acho que já sei o que tenho de fazer.
Artık kimi ezeceğimi biliyorum!
Agora sei quem esmagar!
Bugüne kadar hayatın hırla gürle geçti, biliyorum ama artık böyle olmasını istemiyorum.
Sei que até agora a vida tem sido uma luta para ti, mas já não tem de ser assim.
Artık yüzmeyi biliyorum.
Eu aprendi nadar agora.
Artık içine aldığı ilk yarak kimin biliyorum.
Agora já sei quem a montou primeiro.
Zor bir durum olduğunu biliyorum dostum ama sanırım sanırım artık seninle görüşmek istemiyor.
Isso é difícil. Mas não acho que... Não acho que ela te queira voltar a ver.
Artık kim olduğunuzu biliyorum, tamam mı?
Agora sei quem tu és.
Artık ben bunun hem mümkün olduğunu hem de nasıl yapılacağını biliyorum.
Eu agora sei que é possível e como pode ser feito.
Saçma gelebilir ama artık Harvard'da okuduğunu biliyorum ve seninle konuşamıyorum.
Pode parecer estúpido, mas agora que sei que você esteve em Harvard, não consigo conversar com você.
Ailenizi geri getirmeyeceğini biliyorum, ama en azından artık kimseye zarar veremeyeceklerini biliyoruz.
Não vai trazer a sua família de volta, eu sei, mas, pelo menos sabemos, que não fazer aquilo a mais ninguém.
- Artık biliyorum.
- Agora, acho.
Sanırım artık olanları biliyorum.
Acho que agora a entendo.
- Artık neler hissettiğini biliyorum.
Agora sei como se sente.
Kafanı dinlemek istediğini biliyorum, ama artık bunu yapamazsın.
Sei que queres espaço, mas não o podes ter.
Pek işime yaramayacağını biliyorum ama SAMCRO'nun seni artık koruyamayacağı çok açık.
Sei que não me serve de muito, mas os SAMCRO já não parecem capazes de o proteger.
Artık nedenini biliyorum.
Agora sei porquê.
Artık nerede yaşadığını biliyorum.
Agora sei onde moras.
Bunu söylemek için geldim. Senin artık küçük bir kız olmadığını biliyorum.
É por isso que vim te dizer... que já não és nenhuma criança.
Ama hiçbiri benim için önemli değil biliyorum sadece takılıyor gibi başladık ama artık ondan gerçekten hoşlandığımı fark ettim.
Sei que começou como uma queca. Mas percebi que até gosto dele.
- Biliyorum. Ama artık zihnen hazırım.
A minha miúda vai meter-se com ele à Eduardo Mãos de Tesoura.
Artık daha iyi biliyorum ve aynı hatayı yapmadan bunu düzeltebilirim.
Hoje, sei bem como é e posso reparar sem cometer o mesmo erro.
Biliyorum. Tamam. Geçti artık.
Vai ficar tudo bem.
Kitabı sürekli değiştirdiğinizi biliyorum artık kitabı kovalamaktan bıktım.
Agora, sei tudo sobre o vosso sistema de circulação.
Artık buranın gerçek amacının ne olduğunu ancak şimdi biliyorum.
Só agora a vejo como a casa da verdade que realmente é.
Artık o adam olmadığını biliyorum.
Sei que já não és aquele gajo.
Artık bize yardım edemeyeceğini biliyorum.
Agora, sei que já não me podes ajudar.
Evlendiğimiz sırada beni sevdiğini biliyorum. Ama arada bir yerde bıktı artık.
Sei que me amava quando casámos, mas algures pelo caminho cansou-se.
Sana güvenmemem gerektiğini daha iyi biliyorum artık.
Eu sei que não deveria ter confiado em ti.
Çünkü artık ızdırabımın adını biliyorum.
Porque agora, posso pôr um nome na minha dor.
Seni sevdiğimi söyledim. Laf ağzımdan çıktı artık, bunu geri alamayacağımı biliyorum.
Eu disse que te amava, e está dito, e sei que não posso fingir que nada aconteceu.
Ama birşeyler yapman gerektiğini biliyorum, çünkü bu konuda hiçbirşey yapmıyorsun ve... geçmesini umut etmekte bir işe yaramıyor artık.
Mas sei que tens de fazer alguma coisa, porque não fazer nada e esperar que passe já não funciona.
Biliyorum, büyüyene kadar bekleyelim demiştik ama... artık yapabileceğimizi sanmıyorum.
E sei que combinámos esperar até ela ser mais velha, mas acho que já não dá mais.
Ama şimdi biliyorum ve... artık burada yaşamak istemiyorum.
Mas agora que sei já não quero viver aqui.
Onları korumak için sessiz kaldığını biliyorum ama artık çok geç.
Escuta, sei que te mantiveste calado para proteger os teus pais, mas agora é tarde demais.
Ve artık onun İngiliz olduğunu ve beni güldürdüğünü biliyorum.
E descobri que ele é inglês, e que me fez rir.
Neyse artık bu işaretlerin anlamını biliyorum.
Mas agora sei o que significavam os sinais.
Artık kapatmam gerektiğini biliyorum ama şunu söylemem gerekiyor.
Eu sei que devia desligar agora, mas eu preciso de dizer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]