English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Artık geçti

Artık geçti translate Portuguese

1,290 parallel translation
Artık geçti, tamam.
Agora estás bem.
Bu saçmalık, hayatımın dört buçuk yılına mal oldu ama artık geçti.
Isso perseguiu-me quatro anos e meio, mas acabou.
Çocuklarını böyle bir yere göndermenin modası artık geçti.
Já não é chique mandar os teus filhos para um lugar como este.
Artık geçti.
Já passou.
Öte yandan Stark kendinden geçti ki bu kötü bir haber değil... en azından artık o kusamaz.
Por outro lado, Stark desmaiou... por isto ele não pode vomitar mais.
Beatles devri geçti artık.
- Os Beatles já acabaram. Eu disse à Molly...
Artık hastalığın geçti, değil mi?
Agora não estás, pois não?
- Geçti artık.
- Não importa. - Importa, sim.
Oyun parkı için yaptığını sandım, sonra vazgeçmek için artık çok geçti.
Eu... julguei que eram para o parque e já não pude dizer que não.
Geçti artık.
Está tudo bem.
Whitney, geçti artık.
Não faz mal, Whitney.
Gözü kapattığınızda, artık çok geçti.
Quando fecharam a íris era tarde de mais.
Sanırım, karizma ve göz boyama devri geçti artık.
Pois, mas o carisma e o eyeliner levam-no muito longe.
Yok artık... Geçti...
Não vou...
Geçti artık.
Eu não estou mal.
Geçti artık.
Está tudo bem agora.
Bizden geçti artık.
É demasiado tarde para mim.
Artık bu işler senden geçti.
Já passas-te dessa fase.
Geçti artık.
Acabou.
Ama artık çok geçti... George Sr. o dakikalarda ölü ilan ediliyordu.
Mas era tarde demais, porque o George Sr. seria declarado morto uma hora depois.
- Sanırım o günler geçti artık.
- Terão esses dias terminado?
Unut bunu, artık benden geçti.
Achas que me vendi com aquilo da imobiliária.
Geçti artık.
Está feito.
Şansın kötü gitti ama geçti artık.
Tiveste um azar e agora já passou.
Onların zamanı geçti, artık sıra bizim.
Tiveram a vez deles, agora é a nossa.
Fakat her şartta, artık iş işten geçti.
Mas agora e tarde demais para tudo isso e, ou nos dá o que queremos,
Tabii artık çok geçti.
Mas já era tarde demais.
Geçti artık.
Pronto.
Ertesi gün geri döndüm tıpkı Matta Levi gibi, ama çok geçti artık.
Voltei no dia seguinte... como o desafortunado Mateus Levi, mas era tarde demais!
O gün, Grace adamlarının kaldığı ambara giderken artık beyazların alıkonulduğu ve çeşitli tamirat ve benzeri işlerde çalıştırıldığı eski "Şeftali Evi" nden geçti.
neste dia ela caminhou pela casa do campo até a casa onde os brancos se reuniam para fazer pequenos reparos até o celeiro onde ficavam seus gangsters
Mae, geçti artık.
Mae, está tudo bem
Geçti artık.
É tarde.
Çünkü artık benden geçti David.
- Estou em dívida para com ela.
Tamam geçti artık.
Deixa lá...
- Geçti artık, Aidan.
! Vamos pôr-te bom.
Hadi. Geçti artık.
Vamos, acalma-te.
Geçti artık.
Não faz mal.
Geçti artık. Geçti.
Ok.
Geçti artık.
Já passou.
Cezam dolduğunda 26 yaşındaydım ve artık çok geçti.
Quando eles entenderam readmitir-me, tinha 26 anos e já era tarde.
Geçti artık. Bir şey olmayacak.
Vai correr tudo bem.
Her şey geçti artık. Geçti. Dev öldü!
Já acabou, o troll está morto.
Ama geçti artık. Şimdi her şey yolunda.
Mas já ultrapassou isso.
İş işten geçti artık, değil mi?
Bem, isso já são águas passadas, não são?
Zihni özel işleme tabi tutma bilgileriniz, artık önemini kaybetti. Ses ve görüntü ön sıraya geçti.
O processo de informação da mente indica que estava a receber ordens e parece ser enviado de um tipo grande do outro lado da linha.
Geçti artık.
Está tudo bem. Tudo bem.
Geçti artık dostum.
- Tudo bem, meu. - Põe de novo! Põe de novo!
Geçti artık.
Tudo bem.
Ama artık her şeyin için çok geçti.
Mas já era demasiado tarde.
Artık üç hafta geçti.
já se passaram três semanas.
Cesaretimi toplayıp, söylemek için kapıya koştuğumda artık çok geçti.
Quando caminhava para a saída, senti que podia e queria dizê-lo. Mas era tarde demais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]