Artık bilmiyorum translate Portuguese
1,251 parallel translation
Ne zaman başladığını veya ne zaman sonlanacağını artık bilmiyorum.
Eu não sei mais quando nada começou ou quando vai acabar.
Artık bilmiyorum.
Já não sei mais.
Ama artık bilmiyorum.
Estás a compreender, mas agora não sei.
- Bilmiyorum ama artık bir şeyleri değiştirmeye çalışacak.
- Não sei acho que anda por aí a tentar marcar a diferença.
Biliyor musun, Lex, artık neye inanacağımı bilmiyorum.
Sabes, Lex, já nem sei no que hei-de acreditar.
Ben artık senin için neyin saçma olduğunu bilmiyorum.
Realmente? Não sei mais o que é absurdo em relação a ti.
Ne var biliyor musun? Artık canıma tak etti! Neden bu küfürlü ilişkiyi hâlâ devem ettiriyorum, bilmiyorum.
Todos os pais vão mas a minha patroa, Dorleen, a Cabr-een, está a obrigar-me a fazer inventário.
Artık hissedeceğimi bilmiyorum.
Já não sei o que sinto.
Artık bir önemi var mı bilmiyorum ama adım Stephen.
Já nem sei se isso interessa, mas chamo-me Steven.
Sonra farkına vardım ki, bu günden sonra artık hiç bir şey bilmiyorum.
Depois, apercebi-me de que, a partir de agora, não sei nada.
Artık ne düşüneceğimi bilmiyorum.
já não sei mais o que pensar.
Artık ne yapacağımı bilmiyorum.
Já não sei o que fazer.
Ama şimdi artık kimin için savaştığımı bilmiyorum.
Mas agora, já não sei por quem luto.
Artık sevmeyi bilmiyorum.
Já não sei amar.
Artık neye inanacağımı bilmiyorum.
Eu não sei mais em que acreditar.
Artık ne yaptığımı bilmiyorum.
Já não sei mais o que ando a fazer.
bilmiyorum artık puro içmiyorum.
Aqui nós temos puro. - Eu não sei nenhum o que há em algum lugar ao redor. - Ele parou para fumar um tempo atrás.
- Artık kim yemek ısmarlayacak, bilmiyorum.
Não sei o que me aguentou ali.
Artık neden sıkıldığımı bilmiyorum.
Não sei porque me preocupo.
Artık hiç sevişmiyoruz, hiç dokunmuyoruz benim yüzümden mi, yoksa senden mi, bilmiyorum.
É verdade. Não faremos mais amor não te toco mais... Não sei se é por minha causa ou por tua.
Artık kim olduğunu bile bilmiyorum.
Eu já nem sei mais quem tu és.
Bilmiyorum artık, belki sen de bana böyle bir şey yaparsın.
Não sei, talvez me possas fazer o mesmo.
Ben sadece benim bekçi kadar ne artık ve ben hissediyor kim olduğunu bilmiyorum l Jason bana kaybediyor ve bir empati olarak, düşünüyor düşünüyorum.
Acho que o Jason pensa que me está a perder e, como uma empática, já não sei quem sente o quê e eu estou com a guarda levantada.
Artık bu eski millet yaşıyor olacak ne kadar bilmiyorum.
Não sei quanto mais tempo aqueles velhinhos vão estar vivos.
Artık neye inandığımı bilmiyorum.
Eu não estou mais certo em que acredito.
Artık hangisi daha çok bilmiyorum.
Não sei como me sinto.
Artık ne yapacağımı bilmiyorum.
Não sei o que fazer agora.
Artık kim olduğunu bile bilmiyorum, Sean.
Já nem sei quem és, Sean.
Artık kendinden emin olmak nasıl bir duygu onu da bilmiyorum.
Não sei qual é a sensação de confiança.
Bilmiyorum, neden ona "artık benim problemim değil" den 20 CC vererek başlamıyorsun?
Não sei, que dizes a começar com 20 cc de "Já não é problema meu"
Artık kim olduğumu bile bilmiyorum.
Já nem sei quem sou.
Artık kime inanacağımı bilmiyorum.
Já não sei em quem acreditar.
kimler konuşuyor bilmiyorum ama artık öyle çalma çırpma işleri yok.
Não sei com quem andaram a falar, mas não temos aqui esse tipo de roubos.
Ben kaybolduğum için mi yoksa Sean kaybolduğunu için mi verdi bilmiyorum ama herhalükârda artık ona ihtiyacım yok.
Não sei se mo deu porque pensou que eu estava perdido... ou porque o Sean estava perdido. Seja como for, já não preciso dele.
Artık ne istediğimi bilmiyorum.
Não sei mais o que quero.
Artık neye inanacağımı bilmiyorum.
Já não sei em que acreditar.
Ama sonra reklam ajansında düzenli bir iş buldum ve artık kim olduğumu gerçekten bilmiyorum.
mas depois arranjei um emprego normal numa agência de publicidade... e agora já nem sei o que sou.
Sence de verdiğin söz artık geçersiz... - sayılmaz mı? - Bilmiyorum...
A tua palavra já não vale nada, não achas?
Artık ne düşündüğümü bilmiyorum.
Já não sei o que penso ou deixo de pensar.
Amacımı gerçekleştirdim artık ne yapacağımı bilmiyorum.
Agora que já cumpri a minha obrigação não sei o que fazer.
Artık ne yaptığımı bilmiyorum.
Já não sei o que estou a fazer.
Artık onlarsız kim olduğumu bilmiyorum.
Já não sei quem sou sem eles.
Bunu fark ettin mi bilmiyorum ama artık burası tam olarak ev sayılmaz.
Não sei se já reparaste, mas as boas-vindas deixaram de ser boas.
Hank, o dün geceydi ve bugün artık düzüşmek isteyip istemediğimi bilmiyorum.
" Olá Hank, isso foi ontem à noite e isto é agora e não sei se quero foder mais.
Artık onun kim olduğunu bile bilmiyorum.
Jé nem sei quem ele é.
Scud, bunun bana nasıl olduğunu bilmiyorum ama kötü olmak artık güzel değil.
Scud, não sei como é que isto me aconteceu, mas já não me sinto bem a ser má.
Artık bir şey bilmiyorum.
Já não sei nada.
- Artık neye inanacağımı bilmiyorum.
- Já não sei em quem acreditar.
Ben artık hiçbir şey bilmiyorum.
Já não sei.
Artık kim olduğunu da bilmiyorum ama ben bundan sıkıldım artık.
Não sei quem diabo és tu mais. Mas, para mim não basta. Eu quero mais.
- Ben bile artık sana ne olduğunu bilmiyorum.
Eu mal te reconhecia.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
artık 611
artık yeter 112
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29