Artık değilim translate Portuguese
3,035 parallel translation
Artık değilim.
Já não sou.
- Artık değilim ama.
- Agora já não.
Hayır, artık değilim.
Não, já não sou.
Artık değilim.
Mas já não sou.
Ama artık değilim.
Agora já não tenho.
Artık değilim. Keşke sana inanabilsem.
E eu não sei nada, Eu gostaria de poder acreditar em ti.
Bunu söylemekten hiç hoşnut değilim ama korkuyoruz ki Grayson Global artık güvenilmez bir yer.
Eu não tenho nenhum prazer em dizer isto, mas tememos que a Grayson Global seja um navio à deriva.
Artık o küçük kız değilim baba.
Já não sou uma rapariga, pai.
Artık sana efendilik bağıyla bağlı değilim.
Não tenho que te obedecer.
Artık bir kulübe bağlı değilim ve tüm striptiz kulüpleri peşimde.
Agora estou livre e todos os clubes de strip estão atrás de mim.
İtiraf ediyorum, bir zamanlar bu fırsata atlardım ama şimdi artık bu mesleği yapmak istiyor muyum ondan bile emin değilim Jim.
Admito que há algum tempo teria agarrado a oportunidade, mas agora, nem sei mais o que estou a fazer neste emprego, Jim.
Serena'nın eski sevgilisi değilim artık.
Já não sou mais o "ex" dela.
Artık 10 yaşında değilim.
Não tenho mais dez anos.
Artık hastan bile değilim.
Nem sou mais sua paciente.
Artık vekilin değilim.
Já não sou, o teu representante.
Artık DNA çocuğu değilim, biliyorsun.
Sabes que já não sou um técnico de ADN.
Öfkeli değilim artık!
Já não estou zangado.
Bir zamanlar ki kadar genç değilim, yaşlandım artık.
Posso não ser tão jovem como fui outrora, mas estou mais velho!
Artık kimseye zarar vermek zorunda değilim.
Já não tenho que magoar pessoas.
Artık aç değilim.
Bem... Eu não tenho mais fome.
- Ben artık bir öğretmen değilim.
- Já não dou aulas, já sabias?
Bana yalnızca yüyalarını anlatıyorsun o kadar, rüya tabircin oldum artık, Başka bir şey değilim. Güvenilmezim...
Tu contas-me sonhos, é tudo, eu sou o teu oráculo, é só o que sou para ti, não sou digna de confiança...
Artık 83 yaşında değilim.
Não tenho mais 83 anos.
Gerçek şu ki, insanların kötü olup olmadığından artık emin değilim.
Na verdade, nem sei mais se os humanos são maus.
Artık polis falan değilim.
Eu já não sou policia.
Artık uygun değilim.
Eu não estou à venda.
Biliyorum benim iyiliğimi düşünüyorsun. Ama anlaman gerekiyor, ben artık eskisi gibi değilim.
Sei que estás a olhar por mim, mas tens de entender que estou diferente do que era antes de partir.
- Ben artık senin basçın değilim.
Não sou mais o seu baixista.
İlkbaharındaki bir tavuk değilim artık.
Já não sou um frango.
Artık ateş hattında değilim ama yine de yaşadığım şehri seviyorum.
Talvez já não esteja na linha de fogo, mas ainda adoro a minha cidade.
Artık olduğum kişi değilim.
Eu não sou assim.
Artık ben o adam değilim, anladın mı?
Já não sou esse, compreende?
Artık sana aşık değilim.
Já não te amo.
Artık yardımcın değilim.
Já não sou tua assistente.
- Artık çocuk değilim baba.
- Já não sou um miúdo, pai.
Ben senin dostun değilim. Artık bu sürünün lideriyim.
Não sou teu amigo, agora sou o líder da manada.
Bana "Büyükanne, ben artık bir çocuk değilim" dedi.
Disse-me : "Avó, já não sou uma criança!"
Çünkü artık Tanrı'nın orada olduğundan emin değilim.
Porque não tenho assim tanta certeza que Deus ainda lá esteja.
Ben iyiyim, sana başta söylemedim ama ben artık kampta değilim.
Estou bem. Não te disse antes, mas não estou no acampamento.
Artık genç değilim ama, elimde daha çok sağlık var.
Já não sou um homem novo, mas resta-me muita saúde.
Artık ben o değilim.
Já não sou eu.
Artık hasta değilim ve burada yemekler oldukça iyi.
Já não estou doente e a comida aqui é bem boa.
Artık o kadar emin değilim.
Agora não tenho tanta a certeza.
Artık ajan değilim.
Já não sou agente.
Artık genç değilim.
Não estou a ficar mais nova.
Artık havamda değilim.
Já não estou mais com vontade.
Yıllar sonra neden bana böyle seslenmeni isteyeyim, artık o eski kız değilim.
Por que quereria que me chamasses assim, passado tantos anos quando já não sou essa rapariga?
Artık senin kız arkadaşın değilim.
Já não sou tua namorada.
Artık sıradan bir insan değilim ben.
Já não sou um humano comum.
Ben sadece bir anneyim. Ama artık bir anne de değilim.
Sou só uma mãe, mas claro que até isso não sei, agora.
Artık bir evim var ama tek başıma değilim.
Vivo numa casa agora, mas ela não é só minha.
değilim 815
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık istemiyorum 47
artık bilmiyorum 31
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık istemiyorum 47
artık bilmiyorum 31
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık çok geç 412
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık çok geç 412
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23