Artık özgürsün translate Portuguese
158 parallel translation
Artık özgürsün.
É livre.
Eh, artık özgürsün.
Bem, estás livre.
Artık özgürsün, istediğini yapabilirsin.
Agora és livre, e podes fazer o que quiseres.
Artık özgürsün. Bunula uğraşma.
- Estás livre, podes ir.
Sen artık özgürsün.
Tu estás finalmente livre.
Hic olmazsa sen artık özgürsün.
Bem... pelo menos tu estás livre.
Demek çıktın. Artık özgürsün.
Então, estão cá fora, livres.
Artık özgürsün.
É um agente livre agora.
Artık özgürsün.
Agora és livre.
Pekala, artık özgürsün.
- Podes ir.
ve sen artık özgürsün.
E tu estás livre.
Unut beni Leo, artık özgürsün!
Desculpa e alegra-te! Estás livre!
Artık özgürsün.
És um homem livre.
Artık özgürsün.
És livre.
Artık özgürsün.
Agora estás livre.
Artık özgürsün. 48 saat süreyle sana somurtmayı yasaklıyorum.
- O Ray já se decidiu. Estás livre. Durante 48 horas, o teu sorriso é uma careta ao contrário.
Artık özgürsün, bense asla olamayacağım.
Por fim, está livre. Como eu nunca estarei.
- Artık özgürsün değil mi?
- Não estás cá fora?
Artık özgürsün.
Pode ir.
- Artık özgürsün.
- Agora você está livre.
Artık özgürsün. Aradığın her neyse umarım bulursun.
Espero que encontres aquilo que procuras.
Artık özgürsün.
Estás livre agora.
Baban hakkındaki gerçeği bildiğine göre... artık özgürsün, değil mi?
Agora que sabes a verdade acerca do teu pai, já estás livre, certo?
Ama artık özgürsün ve hayattasın.
- Sim. Aí estás tu. Estás livre.
Artık özgürsün.
Você está livre agora.
Hayır, altı kelime. "O kotun içinde çok şişman görünüyorsun." Artık özgürsün.
Sete palavras : "Pareces gorda com essas calças de ganga." Ficas livre.
Ve eğer evlenirseniz, korkunç bir kaynanan olacak, artık özgürsün.
Se vocês se casarem, terás uma sogra dos diabos. Mas estás livre.
Yani... Artık özgürsün.
Portanto considera-te livre.
Diyorum ki, artık özgürsün... Önüne bir sürü fırsat çıkacaktır.
Só estou a dizer que agora estás livre para explorares as tuas opções.
Artık özgürsün kızım, okusana!
Está livre, filha minha. Leia.
Artık özgürsün, John.
Agora, és livre, John.
Artık özgürsün.
És uma mulher livre.
bence öyle değil. Artık özgürsün.
- Agora és livre.
Artık özgürsün.
Estás livre.
- Affedildin. Artık özgürsün.
Desculpa, que aconteceu?
Tamam oğlum, özgürsün. Çünkü ölmek istiyorsan artık hiç kimse sana hiçbir şey yaptıramaz. "
Muito bem, rapaz, estás livre, porque, quando se está disposto a morrer,
Yani sen artık özgürsün.
Então está livre.
Özgürsün artık.
Você está livre!
Artık özgürsün.
Você está livre para ir embora agora.
Tamam, artık özgürsün.
Podemos ir.
Artık kendi başına özgürsün.
Agora é dono de si.
- Yani artık aşk hayatında özgürsün- -
- Agora estás livre para amar...
- O kişi de - - Tamam, artık gitmekte özgürsün.
O nome dessa pessoa é - OK, você está livre agora.
Artık özgürsün.
Certo, amigo.
- Artık özgürsün.
És livre.
Artık sende kandırılmak için özgürsün.
És livre de partir e seres tu rejeitada.
Özgürsün artık!
Tome, está livre.
Pekala, artık gitmekte özgürsün.
Certo, você está livre para ir agora.
- Kurtuldun artık adamım, özgürsün.
- Já te temos, meu. Já te temos.
Gel, özgürsün artık.
Anda. Estás livre.
Beni dinle, sen artık arılar misali özgürsün, kızım.
Estou a dizer-te, como as abelhas, és livre miúda.
özgürsün 105
özgürsünüz 27
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık istemiyorum 47
artık bilmiyorum 31
artık yok 173
özgürsünüz 27
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık istemiyorum 47
artık bilmiyorum 31
artık yok 173
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık çok geç 412
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık çok geç 412
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23