English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Açıkça söyle

Açıkça söyle translate Portuguese

95 parallel translation
Baksana Jekyll, bana açıkça söyle :
Jekyll, diga-me de caras :
Bir şey bilmek istiyorsan, açıkça söyle! Yoksa...
Se quer saber alguma coisa, pergunte.
Duyalım. Açıkça söyle.
Deita tudo cá para fora.
Neyin peşindesin, açıkça söyle. 1
E o que você quer exatamente?
Düşündüklerini açıkça söyle Masters.
Diz em voz alta o que está pensando, Masters.
Eğer bana bir boğa satmak istemiyorsan sadece bunu açıkça söyle.
Se não me quiser vender, não precisamos mais falar no assunto.
Charles'in tenini nasıl buluyorsun, açıkça söyle?
Francamente, o que você sente quando toca a pele de Charles?
Açıkça söyle bana.
Diz-me com franqueza.
Bunu açıkça söyle.
- Deixe isso bem claro.
- Bir kez olsun açıkça söyle.
- Diz o que queres dizer.
Eğer sen Mesih isen bunu açıkça söyle.
Se és o messias, diga-o abertamente.
Ne demek istiyorsan, açıkça söyle!
Diz-me o que é!
Ancak eğer başarısız olursak eğer savaş vakti gelirse bana açıkça söyle, Donanma'nın görüş açısından... Belki. Amerikalılar'a karşı şansımız nedir?
Talvez, mas, se falharmos se entrarmos em guerra diga-me sinceramente, do ponto de vista da Marinha, quais são as nossas hipóteses contra os americanos?
- Açıkça söyle. Biz bizeyiz.
Estamos entre amigos.
Düşündüğün neyse açıkça söyle.
- Que cara? A cara e o tom de voz. Diz-me no que andas a matutar.
Eğer bir şey söyleyeceksen, açıkça söyle.
Se tens alguma coisa a dizer, diz em voz alta ou calas-te.
Adamım, ona söylemelisin, açıkça söyle!
- Tem de ser firme com ele!
Bu işe girmek istemiyorsan açıkça söyle. Hepiniz yakalanacaksınız!
Nem sabem se o comboio do dinheiro é este!
Açıkça söyle, ben kaldırırım.
Diz, eu aguento!
Benimle çalışacaksan açıkça söyle.
Se quer continuar comigo, diga.
Gitmemi istiyorsan, bunu açıkça söyle.
Se tu queres que eu me vá, di-lo claramente.
Açıkça söyle. Nerede olduğumuz hakkında hiçbir fikrim yok.
- Não faço ideia onde estamos.
Açıkça söyle ne diyeceksen.
Tem de falar mais alto.
Açıkça söyle. Eğer bu kadar basitse neden bir kaç adama ihtiyacın var?
Se for tão fácil, para que necessita gente?
Evet açıkça söyle.
É muito fácil dizê-lo.
Açıkça söyle Slick.
nos diga a verdade sem rodeios.
Açıkça söyle.
Pronto, sê sincera.
Açıkça söyle.
Fale francamente.
Evet Marcus, açıkça söyle.
Um dia saíram à procura de comida, outros ursos.
Evet. Açıkça söyle.
E sem rodeios.
- ve başka neye benzemediklerini açıkça söyle misin lütfen? Burunlarını oynatıp farkına varmadan bizi yok edemeyeceklerini nasıl bilebiliriz? Bu güçler.
Sabes o que não me agrada mesmo nada?
Bir şey biliyorsan, lütfen açıkça söyle.
Se sabe de alguma coisa, por favor deixe-se de rodeios.
Vermek istiyor musun yoksa istemiyor musun? Açıkça söyle.
Você quer vende-lo ou não?
Çok ileri gidiyorsam, açıkça söyle, belki o yerlerden birine, bir lokantaya falan gidebiliriz.
Pensei que podíamos ir a um desses lugares. Um restaurante, talvez.
Bunu açıkça söyle Agnes.
Explique-lhes bem isto, Agnes.
Açıkça söyle!
Não doures a pílula!
Bak, eğer çoktan kararını verdiysen, açıkça söyle.
Olha, se já decidiste, di-lo.
Açıkça söyle.
Limite-se a dizer-me.
Kaygılarını açıkça söyle.
Seja específico sobre as suas preocupações.
Onu sevmiyorsan açıkça söyle.
Se não gostas dele, diz.
Domuz gibi olduğumu düşünüyorsan açıkça söyle. Hayır.
Se achas que eu sou uma porca, vai logo direito ao assunto e di-lo.
Yolu budur açıkça söyle
"Esta é a forma de ser..." "E dizê-lo abertamente..."
Açıkça söyle canım ; benim gibi bir adamın bunu yaptığına inanabiliyor musun?
Diz-me sinceramente, querida... Acreditas que uma mulher assim possa apaixonar-se por um homem como eu?
Açıkça söyle!
Diga-o com clareza.
1000 dolar değerinde kesilmemiş bir taş. şöyle bir notla birlikte odama bırakılmıştı : "gerçekleri açıkça görecek" olursanız
Uma pedra em bruto, no valor de 1.000 dólares deixada no meu quarto, no hotel, com uma nota a dizer que haveria outra igual todas as noites até a execução do Sasha, se eu visse as coisas de outra forma.
Açıkça söyle.
Fala!
Pekala Bakanım, madem benden direkt bir cevap bekliyorsunuz o halde şöyle diyebilirim, gördüğümüz kadarıyla geniş perspektiften baktığımızda, birini alıp diğerinin üstüne koyduğumuzda bakanlıkların genel uygulamalarını düşündüğümüzde son bir analiz yaparak şöyle diyebilirim ki genel koşullarda, günün sonunda şuna ulaşmanız kuvvetle muhtemeldir ki o kadar açıkça üstüne gitmeden öyle ya da böyle içine dahil olmamalı.
Se pretende uma resposta directa, terei de dizer que, tanto quanto podemos ver e do nosso ponto de vista, comparando e analisando a maioria das departamentos, em análise final, provavelmente poderíamos dizer que no final de contas, em termos gerais, iríamos descobrir que, para sermos mais precisos, talvez não nos fosse possível dizer nem uma coisa, nem outra.
Bana bir şey söyle, açıkça.
Diz-me só uma coisa.
Romeo, seviyorsan beni, söyle açıkça.
Ah, gentil Romeu, se me amais, pronunciai-o em plena fé.
Burada olmamın sebeplerinden biri, ifadelerinin açıkça şöyle olduğunu hissetmemdi ciğere çekilir, beyin ve merkezi sinir sistemini etkiler.
Uma das razões por que estou aqui é o facto de ter sentido que os representantes deles mais rapidamente absorvidas,... afectando o cérebro e o sistema nervoso.
Lanetli kitaplar, bize açıkça şöyle söyler : Müstakbel gelinin, ilk eşinin beynini yemek ikinci evliliğin mutluluk garantisini verir.
Os livros malditos dizem claramente que ingerir os miolos do companheiro anterior de uma noiva já casada garante um segundo casamento feliz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]