English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Söyle bakalım

Söyle bakalım translate Portuguese

2,500 parallel translation
Söyle bakalım, Pacific Bay'deki olayla ilgili iç istihbarat ne?
Então, diz-me. Fala-me sobre o crime em Pacific Bay.
Eee söyle bakalım, Mike Biggs nasıl biri?
Então diz-me, quem é Mike Biggs?
Söyle bakalım, kalp ve mide.
Portanto, coração e estômago. - Gastrite.
Söyle bakalım...
Pois bem...
Söyle bakalım neden bu kadar üzgünsün?
Diz-me porque estás tão triste?
... önce arkadaşının nerede olduğunu söyle bakalım
E vai, mas onde está seu amigo?
Neredeyim söyle bakalım?
Eu sou invisível.
Ginger, anne anneye söyle bakalım bu bebek için istediğin şey nedir?
Ginger, de mãe para mãe, que pretendes deste bebé?
Söyle bakalım, bugün neden buradasın?
Então diz-me, porque estás aqui hoje?
"Söyle bakalım, Sevgililer Günü senin için ne demek?"
"Diga-me cá, Mr. Zé, Dona Maria..." "O que significa para si o Dia dos Namorados?"
Madem senin gibiyim, şimdi ne yapacağımı söyle bakalım.
Então, diz-me, se somos iguais, o que estou prestes a fazer?
Söyle bakalım Michael, günaha inanıyor musun?
Diga-me, Michael, acredita no pecado?
O zaman söyle bakalım, tuzağa düşürüldüğünü nasıl ispatlayacağım şimdi?
Diga-me, como diabos é que eu posso fazer parecer que ela o tramou?
- Söyle bakalım kafanda ne var?
- O que está preparando?
Kimsin söyle bakalım?
Quem és tu, ao certo?
Artık aile soy ağacımı çıkardığına göre, söyle bakalım yeni sütyenim hakkında ne düşünüyorsun?
Agora que terminamos com a geneologia, o que te parece o meu novo sutien?
Söyle bakalım... -... kahvaltı yapmak ister misin? - Hayır, teşekkürler efendim.
Então... queres tomar o pequeno almoço?
Söyle bakalım benim eve dönüş uçağımda ne yapıyorsun?
O que fazes no meu voo de regresso a casa?
Söyle bakalım neye ihtiyacın var.
Diz-me só o que procuras.
Elbette, söyle bakalım.
Claro, força.
Reki, söyle bakalım, yıllardır kaç tecavüzcüyü ve katili serbest bıraktırdın sence?
Então, diga-me, quantos violadores e assassinos acha que libertou ao longo dos anos?
Neyse ne, söyle bakalım sevgili Siyah İnci'me ne oldu?
Talvez, mas primeiro... O que aconteceu ao meu adorado "Pearl"?
Söyle bakalım, Bill, sürünün ötesinde ne var?
Diz-me, Bill, o que há além do cardume?
Söyle bakalım bayan, ne oldu?
Então, senhora. O que vai ser?
Senin gibi bir herif yetmiş bini nereden buldu söyle bakalım?
Então, onde é que um tipo como tu arranja 70 mil?
Söyle bakalım, bu konu ne kadar geniş?
Não nos disse nada sobre os seus talentos.
Söyle bakalım Fernando, bu kuşlar sana canlı gibi görünüyor mu?
Diz aí, Fernando, parecem vivos para você?
O zaman söyle bakalım, seni mutlu olmaktan alıkoyan nedir?
Bem, conte-nos então. O que o impede de ser feliz?
Ama önce söyle bakalım benimle tanışma nedenin nedir?
Mas primeiro diga-me porque queria falar comigo.
Pekâlâ, söyle bakalım.
Está bem, vais tê-lo.
Kayıp müzik kutusu hakkında ne biliyorsun, söyle bakalım.
Diz-me o que sabes sobre a caixa de música que desapareceu.
Pekala Koca Tim, bu boktan şehirde tam olarak nasıl bir kuku avına çıktın, söyle bakalım.
Bom, Grande Tim, em termos de vaginas, o que procuras exactamente em Cedar Cacrapids?
Söyle bakalım, nasıl bu sigorta oyununa bulaştın?
Ouve, como foi que te meteste no mundo dos seguros?
Söyle bakalım... Neler dönüyor?
O que é que achas que está a acontecer?
Önce sen söyle bakalım bunu nasıl metal detektöründen geçireceğiz?
Como conseguimos que esta coisa passe pelo detector de metais?
- Ne derler, söyle bakalım?
- Não, o que dizem?
Kuzey Carolina, söyle bakalım ne zamandır Los Angeles'tasın?
Então, da Carolina do Norte, há quanto tempo está em LA?
Söyle bakalım patron, ne işle iştigal ediyorsun?
Diz-me, que fazes tu na vida?
Sen de içinden gelen bir şeyler söyle bakalım.
Inventa alguma coisa.
O zaman söyle bakalım bay birkaç şey bilen adam seni gecenin bir yarısı kapımı yumruklamaya iten sebep ne?
Então diz-me, Sr. Sei Algumas Coisas, que te pôs a bater à minha porta a meio da noite?
Söyle bakalım, kime yardım ettiniz?
Diz quem estavas a ajudar.
İyi bakalım, yalan söyle sen.
Tudo bem, minta.
Söyle bakalım.
- Diz.
Şimdi söyle bakalım ne işler karıştırıyorsunuz siz burada?
Mas o que raio se está a passar?
Söyle bakalım.
Me diga...
Söyle bakalım.
Diz-me.
Peki söyle bakalım, Andy kim?
Então, quem é a Andi?
Şöyle bir dönün bakalım. Pareyolarınız nasıl duruyormuş?
Muito coloridos, podem só dar uma voltinha... para vermos como a canga vai funcionar.
Şimdi söyle bakalım!
Agora diga.
Söyle bakalım evinde hırsız ya da soyguncu varken ışıkları yakar mısın? Hayır.
Diga-me...
Peki bakalım, sen söyle.
Muito bem, diga-me você.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]