Baksana ona translate Portuguese
352 parallel translation
- Baksana ona!
- Olha para ele!
- Baksana ona.
- Olha para ela.
Baksana ona.
olha para ele.
Baksana ona.
Olha para ele.
Bir baksana ona!
Olhe bem.
Bir baksana ona.
Olha para ele.
Beynini sikmiş. Baksana ona.
Perverteu-lhe o cérebro.
Hiçbir şey alamayacaksın, dostum. Baksana ona.
Não vais ficar com nada, meu.
Baksana ona.
Olhe bem para ela!
- Ona bir baksana.
- Nem o digas!
Ona aldığı elbiseye baksana.
Olha como está vestida.
Baksana, Dede, ona da anlat, ha?
Diga pra ele.
Bir kaşık ona bir kaşık bana... Baksana, 4 kilo verdim! Ah, canım benim!
Uma a ti, uma a mim, uma a ti, uma a mim... olha aqui, engordei dois quilos.
Ona baksana.
Olhe para ele.
Ona baksana?
Já viu aquilo?
Hepsi bu. Oh, ona bir baksana.
Olhem só para ele.
- Baksana, ona anlat.
- Conta-lhe.
Ona baksana!
Olha para ele.
Baksana çapkın çocuk... neden ona siktirip gitmesini söylemedin?
Então, bonitão... porque não a mandaste lixar?
Ona baksana!
Olha, olha!
Oysa baksana ona, bugün besinin alıp yatışsa da,
Que somente hoje alias e alimentas,
Ona baksana.
Olhe só.
Ona baksana, Steve.
Mas ficam as lembranças.
Ona baksana.
Olha para ela.
Ona baksana. Hoşuna gitti.
Olhe para ele.
- Ona baksana
- Olha para ele.
Ben ona göz kulak olurum. Baksana, Al.
Se vocês conseguem ter encontros, eu também consigo.
Bir daha saçlı bir çocuk size... "Baksana, şans için kafanı ovabilir miyim?" derse ona şöyle cevap verin.
Por isso, da próxima vez que uma criança cabeluda disser : "Deixa-me esfregar a tua cabeça para dar sorte", digam à criança :
Ona baksana, baştan çıkarıcı ve cazibeli.
E olhem para ela, acho-a sedutora e fascinante.
- Ona baksana.
- Olhem para ele.
Ona ne yaptıklarına baksana.
Olha o que lhe fizeram.
Ona bir baksana.
É só olhar para ela.
Kramer. Kramer, ona bir baksana.
Kramer, olha para ele!
Ona bir baksana.
Se não existissem clientes como o Comendador Scarfatti...
Yani... Ona bir baksana.
Também, repara nele!
Ona baksana.
Olha para ele!
Hayır, korkmuş, dostum. Baksana bir ona.
Não, está com medo, meu.
Tanrım, ona baksana be.
Deus, mulher, só mírala.
Ona baksana.
- Olhem-me só para ele.
Ama şimdi baksana ona
Puseste-lhe uma arma nas mãos.
Ama şimdi baksana ona
Mandaste-o cultivar a terra.
Baksana Smith, ona asılacaksan, iş dışında yap bunu tamam mı?
Se queres trabalhá-la, fá-lo no teu tempo.
Dostum, ona baksana.
Meu, olha para ele.
Ona baksana.
- Olha para ela.
Ona sen baksana.
- Fica tu com ela. - Por quê?
Onun kafasını karıştıran tek zaman, hemşirenin onu banyoya taşıdığı anlar ve ben de o zaman ona "Marvin, baksana, uçuyorsun!"
Ele só perturba quando ela o leva para o banho... e eu digo : "Veja, Marvin, você está a voar!"
Ona baksana.
Olha para ele.
Ona baksana, Miller.
Olhe para ela, Miller.
Evet ama ona baksana. Herif İrlandalı.
Mas ele é irlandês, Vê-se logo!
Ona baksana, Miles.
Olha para ele, Miles.
Kala, ona baksana.
Kala, olhe para ele.
onaylandı 118
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
ona aşık mısın 59
onaylayın 22
ona güvenmiyorum 75
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
onaylıyorum 26
ona aşığım 44
ona sor 138
ona göre 105
ona aşık mısın 59
onaylayın 22
ona güvenmiyorum 75
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
ona iyi bak 123
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona dikkat edin 24
ona bir baksana 17
ona da 19
ona benziyor 29
ona aşık oldum 18
ona dedim ki 73
ona söyle 131
ona de ki 62
ona baksana 29
ona dikkat edin 24
ona bakma 38
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona dokunma 127
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona bir şey olmaz 33
ona bir bak 81
ona söyleme 26
ona bak 134
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona dokunma 127
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona bir şey olmaz 33
ona bir bak 81
ona söyleme 26
ona bak 134