English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bana inan

Bana inan translate Portuguese

12,450 parallel translation
Ben bile ablanın çok zorba biri olduğunu görebiliyorum ve bana inan ki ben herkesten daha çok zorbalığa maruz kalan biriyim.
E acredita em mim, eu sei mais sobre isso que qualquer outra pessoa. Sabes?
Bir tarafın bana inanıyor olmalı.
Uma parte de si tem de acreditar que tenho razão.
Ama konuşmaya hazır olduğumda, sizi bulurum, bana inanın.
Mas quando estiver pronta para falar, encontro-a.
Bana inanın efendim bende sizin gibi şok oldum.
Acredite em mim, senhor, Fiquei tão chocado... Como você.
Ve bana inan. Kalmamı hiç istemezsin.
E acredite, não quer que eu fique.
İnan bana, Julian'ın herkesi ikna edebilen bir yanı vardı.
Acredita, o Julian tinha o condão de convencer qualquer um a fazer qualquer coisa.
Valerie'nin sana iyilik yaptığını düşündüğünü biliyorum. Onun iyi olduğunu falan. Ama inan bana o hepimizden en beteri.
Sei que achas que a Valerie te estava a fazer um favor, que ela é que é a boazinha, e, acredita, ela é a pior de nós todas.
İnan bana.
Confia em mim.
İnan bana, parmaklıklar arkasında hamile olmak nasıl bir şeydir bilirim.
Acredita, se alguém sabe como é estar grávida e presa, sou eu.
Bu yüzden evladım inan bana terk edildiniz.
Acredita, rapariga. Foste abandonada!
Ancak inanın bana Lordum eşe ihtiyacım yok.
Mas acredite, senhor.
İnanın bana, başarının anahtarı bu.
Acredite em mim, são a chave do sucesso.
Beni arayacaklar ve inan bana bu insanların sizi bulmasını istemezsiniz.
Vão procurar-me. E, acreditem, vocês não querem que essas pessoas vos encontrem.
Yani Jack, inan bana, bu adamın seni koruduğunu düşünüyorsan, yanılıyorsun.
Jack, acredita em mim. Se achas que ele se preocupa contigo, não se preocupa.
İnan bana, çok da ustaca değildi.
Acredita, não foi assim tão subtil.
İnanın bana.
Acredite em mim.
İnan bana, Boog öyle korkacak ki korktuğunu bile unutacak.
Acredita, o Boog vai ficar tão petrificado que até esquecerá que está com medo.
İnan bana, keşke olmasaydı diyorum.
Acredita, queria que nunca tivesse acontecido.
İnan bana geçecek.
Acredita em mim, vai passar.
James, şu anda çok dertliymiş gibi hissettiğini biliyorum. Ve inan bana nasıl olduğunu iyi bilirim.
James, sei que pensas que estás a lidar com muita coisa neste momento, algo que, acredita, eu entendo completamente.
Ailesinin baş belası olduğunu biliyorum. Ama şu aşamada işimize karışmalarına izin verirsek inan bana, asla durmazlar.
Eu sei que a família dela é muito chata, mas, se cedermos nesta fase, acredita em mim, eles não irão parar.
İnan bana daha kötü olabilirdi.
Acredite, podia ter sido pior.
- İnan bana.
- Confia em mim.
İnan bana, aramayı istedim, bizi hücreye kilitlediler.
Acredita, eu queria, mas prenderam-nos numa cela.
Senin şüpheli olduğunu söylüyorsa, inan bana masum olmaktan çok uzaksın.
- Se ele diz que você é suspeita, nesse caso confie em mim, você está longe de ser inocente.
Francis'i ben de sizin kadar kurtarmak istiyorum inan bana.
Quero salvar Francisco tanto quanto vós, acreditai.
İnan bana, denedim çünkü.
Acreditem, eu bem tentei.
İnan bana benim de başıma gelmişti.
Acredita, já estive no teu lugar.
Ben yapmadım, inan bana.
Não fui eu, tens de acreditar em mim.
İnan bana, hadi görüşürüz.
Certo, adeus.
İnanın bana, bu ilişkiden çok şey aldım.
Acreditem-me. Recebo muito nesta relação.
İnan bana eğer sizi öldürmek isteseydim, çoktan yapardım.
Acreditem em mim, se eu quisesse matá-los, estariam mortos.
- İnan bana denedim, ama olmuyor.
Acredita em mim, já tentei, não vai acontecer.
İnan bana, doğru ya da yanlış, ne yaptığımın farkındayım.
Acredita, bem ou mal, eu entendo.
Evet, inan bana.
A sério, confia em mim.
İnan bana kendini öldürür.
Acreditem, ele fá-lo.
İnan bana bu bana sana verdiğinden daha çok acı veriyor.
Acredita, isto vai magoar-me mais a mim do que a ti.
Ama inan bana içimde bir yerlerde bana şans verirsen sana sunabileceğim bir şeyler olduğunu düşünüyorum.
Mas acredito bem dentro de mim, que tenho algo para te oferecer se apenas me desses essa oportunidade.
İnan bana araştırdım.
Ele nem sequer parece estar por perto. nbsp - Acredita, eu procurei.
İnanın bana.
nbsp Acreditem em mim.
İnan bana.
Você acredita em mim.
- İnan bana.
- Acredita em mim.
İnan bana Frank'i tanıdığını bile anlamayacak.
Confia em mim. Ele não vai perceber que conheces o Frank.
İnan bana, isterdim.
Acredite em mim.
Keşke hamile kalsa, inan bana.
Eu quero que ela engravide, acredite.
Ve inan bana, asla alışamıyorsun.
E acredite em mim, nunca se vai acostumar a isso.
Her ne ile sınava tabi tutacaksan, inan bana benim için hiç sorun değil.
Seja qual for o vosso teste, acrediteis... tenho estofo para isso, amor.
Ve inan bana mahkemeye çıkmak istemezsin.
E acredite, não quer que isso vá ao tribunal.
Senin de bana aşık olduğuna inanıyorum.
E acredito que tu também te apaixonaste por mim.
İnan bana oyunla ilgili benim de aklımda olan bu değildi.
- Como vos atreveis? Acreditai que este também não foi o desfecho que imaginei para o jogo.
- Hayır! Hayır inan bana.
- Não.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]