English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bana inanmak zorundasınız

Bana inanmak zorundasınız translate Portuguese

95 parallel translation
Bana inanmak zorundasınız.
Tem que acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız!
Têm que acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız. Ben kimseyi öldürmedim.
Tens de acreditar em mim.
Ama Bay Vincent, bana inanmak zorundasınız.
Mas, Sr. Vincent, tem que acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız.
Têm de acreditar em mim.
- Bana inanmak zorundasınız.
- Tem de acreditar em mim.
Bay Poirot, bana inanmak zorundasınız.
Sr. Poirot, tem de acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız. Sizden yanayım.
Têem que acreditar, eu estou com vocês.
Yapmayın. Bana inanmak zorundasınız.
Vá lá, têm de acreditar em mim.
Sizin perspektifinizden, bu biraz garip gelebilir, ama bana inanmak zorundasınız.
Isto pode lhe soar um pouco doido de sua perspectiva, mas você tem de confiar em mim.
Bana inanmak zorundasınız, bunlar gerçekten oluyor.
Tem de acreditar em mim. Isto está mesmo a acontecer.
Garip olduğunu biliyorum, ama bana inanmak zorundasınız.
Eu sei o que isto parece mas têm de confiar em mim em relação a isto.
Bana inanmak zorundasınız.
Tem de acreditar em mim.
Anne ve Baba, bana inanmak zorundasınız.
Mãe, pai, têm de acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız.
Por favor, acredite em mim.
Bana inanmak zorundasınız, odaya biri gelmişti. Sakin ol, ufaklık.
Tem que acreditar em mim, alguém entrou no quarto... tem calma rapaz.
Bay Jensen, bana inanmak zorundasınız, Nikki'ye böyle bir şey olmasını asla istememiştim.
Sr. Jensen, tem de acreditar em mim, nunca quis que nada acontecesse com a Nikki.
Sizi ikiniz bana inanmak zorundasınız, Melissa'yı ben öldürmedim.
Vocês têm de acreditar em mim, eu não matei a Melissa.
Bana inanmak zorundasınız.
Por favor, escutem. Têm de acreditar em mim!
Yemin ederim, bana inanmak zorundasınız.
Não vamos fazer isso de verdade!
Bana inanmak zorundasınız. Suvarovlara yapılacak saldırıya müdahele olmayacağından emin olmak, sizin görevinizdi.
Era trabalho seu garantir que ninguém interferisse com o ataque.
Bana inanmak zorundasınız.
Têm de acreditar em mim!
Lütfen, bana inanmak zorundasınız.
Por favor, tem de acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız. Barry'de bir şey var, kötü bir şey.
Acreditem em mim, algo se passa com o Barry, algo ruim.
Hala izi var. - Bana inanmak zorundasınız.
Vocês têm de acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız. Lütfen.
Por favor, tem de acreditar em mim.
- Hayır, bana inanmak zorundasınız.
- Não, tem que acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız.
Você tem de acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız.
Você tem que acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız, lütfen.
Você tem que acreditar em mim, por favor.
Siz... Siz bana inanmak zorundasınız.
Têm de... têm de acreditar em mim.
Hile yapmadım diyorum. Bana inanmak zorundasınız.
Estou a dizer-vos que não fiz batota.
Bana inanmak zorundasınız. O adamı biz öldürmedik. Biz onu yalnızca soyacaktık.
Olhem, precisam de acreditar em mim Não matamos aquele tipo.
Ama lütfen, bana inanmak zorundasınız.
Tenho. Mas por favor, tem de acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız. Birileri bana tuzak kurmaya çalışıyor.
Têm de acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız.
Tem que acreditar em mim!
Bana inanmak zorundasınız.
Têm que acreditar em mim.
Herkes tehlikede. Bana inanmak zorundasınız.
Estão todos em perigo.
Hesabı sen yap. Bana inanmak zorundasınız. O çocukların kaçırılmasıyla hiçbir ilgim yok.
Tem de acreditar em mim, não tenho nada a ver com o rapto desses jovens.
Bana inanmak zorundasınız.
- Tem de acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız.
Precisa de acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız. Oğullarım!
Os meus filhos...
Bana inanmak zorundasınız.
Imploro-lhe.
Asla. Bana inanmak zorundasınız Dr. Turner.
Tem que acreditar em mim, Dra. Turner.
Beyler bana inanmak zorundasınız.
Têm de acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız!
Tu tens que acreditar em mim!
Bana inanmak zorundasınız.
Têm de acreditar
Siz... siz bana inanmak zorundasınız.
Têm de acreditar em mim.
Bana inanmak zorundasınız.
Eu não...
Oğluma asla el kaldırmadım. Bana inanmak zorundasınız.
Eu não toquei no meu filho.
Kız falan yok burada. Lütfen, bana inanmak zorundasın.
Tem de acreditar em mim...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]