Belkide translate Portuguese
1,853 parallel translation
Nasıl? Belkide biraz ayrı kalmanız ona iyi gelir.
Talvez seja melhor ele estar a ter este espaço.
Kadını sesi çok çaresiz geliyordu ve... Bilemiyorum, belkide geri döner diye burda kalmalıyım
A voz da mulher, parecia desesperada, e... não sei, acho melhor talvez eu ficar aqui, caso ela volte.
Belkide sadece yoldan çıkmıştr
Talvez, apenas tenham saído da estrada.
Belkide bu bir yan yoldu
Talvez esta fosse uma estrada lateral.
Belkide, Nasica, yeni bir düşman yaratmalıyız, geldikleri yere geri dönmeleri için yeni bir korku.
Talvez, Nasica, devamos criar um novo inimigo, um novo terror para os levar de volta ao seu lugar.
Belkide dostlugumuzu pekiştirmeliyiz.
Talvez devessemos selar a nossa aliança.
Belkide Tiran Tiberius onları kendine saklıyordur.
Bom, talvez o tirano Tiberius as queira para ele mesmo.
Evet, kimbilir, belkide giderim, yani gidebilirim.
É mesmo, sabes, talvez eu faça isso.
- Pekala, ederim belkide.
Está bem, talvez aceite.
Belkide savaşı bitirirdim.
Talvez terminasse a guerra.
Belkide marly nin kocasının hizmetçiyle yattığını ağzımdan kaçırıveririm, çünkü yatıyor.
Talvez ainda me descaia e lhe diga que o marido da Marly, dorme com a empregada. Porque anda mesmo.
Belkide.
Talvez.
Belkide senin şu anda yeni bulduğun özgürlüğünün nasıl... tadını çıkarmaya konsantre olman gerekiyordur..
Talvez deva se concentrar em aproveitar a sua liberdade.
Düşündüm de, belki de... Ben belkide... unut gitsin.
Não é importante, pensei só que possivelmente, talvez fosse...
Belkide cennet.
O paraíso, talvez.
Bende Onu özlemiştim Belkide senin sahip olduğun kadar.
Também sinto a falta dela, talvez tanto como tu.
Belkide gerçekten kendini kaybedip saldirmistir. Eger bagimsiz bir kaza olsaydi belki ama once o aile simdi de bu.
Se tivesse sido um acidente isolado, talvez, mas primeiro a família, agora isto?
Kim bilir belkide peri anneyi bulursun.
Quem sabe? Talvez encontres a tua fada madrinha.
Belkide biraz oturmalısınız.
Sabe, talvez... talvez nos possamos sentar um minuto? Não.
Belki, belkide değil.
Talvez sim, talvez não.
Belkide anlarız.
Talvez tenhamos.
Belkide Küçük J. artık o kadar da küçük değil.
Talvez a Pequena J. já não seja tão pequena.
belkide bu geceyi burada sonlandırmalıyız.
É melhor acabarmos o encontro.
Adının ne olduğunu bile umursamayan heriflerle. Belkide onun büyük cuma gecesi fikri böyle değildir.
Bem, talvez não seja a ideia dela de uma grande noite de sexta-feira.
Ve sende onun gösterdiği çabanın yarısını gösterseydin, belkide biz çok daha önce tanışmış olacaktık..
Se tivesses feito metade do esforço que ela fez, talvez nos tivéssemos conhecido há já muito tempo.
Belkide cesurca bir jest için asla geç değildir.
Acho que nunca é tarde para um gesto de bravura.
bak, eğer, bu düşündüğün doğruysa, belkide o gerçekten korkmuştur.
Se o que pensas for verdade, o teu pai deve estar assustado.
Belkide ona, seni duyabilmesi için, ne hissettiğini birden fazla kez söylemelisin
Talvez tenhas de lhe dizer como te sentes mais vezes, até que ele realmente te ouça, entendes?
be.. ben belkide seni buraya davet etmemeliydim.
Talvez não te devesse ter convidado.
- tabii Serena, ikimizde Blair'e değer veriyoruz. Ama belkide benim için en iyisi... ona sadece gerçeği söylemektir.
Serena, eu sei que os dois nos preocupamos com a Blair, mas talvez seja melhor eu contar-lhe a verdade.
Bak, belkide eskiye dönmezsin, ileri gidersin.
Talvez eles não voltem. Talvez o melhor seja seguir em frente.
Belkide Başkanın hikayesine stres yapıyosundur.
Deve ser essa história com o governador que te anda a "stressar".
Geçen geceki gibi, ben bir takside uyuya kaldım ve bir başkasında uyandım... Belkide yarın ilk işin Dr.Pullen'e gitmek.
Tal como na outra noite, adormeci num táxi e acordei noutro.
Belkide birr... telefon açsaydın?
Talvez nos pudesses... ter telefonado.
Belkide partileri birleştirmeliyiz.
- Podíamos juntar as festas.
Belkide sadece eğlencedir.
Bem, pode ser divertido.
belkide onu sen aramalısın.
Talvez, tu lhe devas ligar.
Belkide birlite gidebiliriz
Talvez possamos ir juntos.
Belkide bir hafta boyunca onunla sex yapmazsın.
Se não Ihe deres de comer durante uma semana...
Belkide... Çok çılgın biri.
Talvez se não Ihe deres de comer durante uma semana...
Belki, belkide daha eski.
Talvez mais.
Belkide ben uçuyorum.
Talvez esteja eu pedrado.
ya da belkide burada mı?
Ou talvez por aqui?
ve belkide daha fazlası.
E possivelmente mais.
Okul duruma müdahale etmediği sürece, Belkide sadece uyarı alır.
Quanto à escola, ele pode ter sido um erro de digitação.
Belkide aşırı korumacısın.
Talvez sejas superprotetora.
Belkide girmedik.
- Talvez não.
Hayır, belkide gözlerimin içine bakıp,
- Não...
Belkide eve gitmelisin, ha? Biraz uyumalısın.
Talvez devesse ir para casa.
Belkide bozulmuştur.
- Talvez isso esteja avariado?
Aslında ona babasının kim olduğunu söylemedim bile. Belkide zamanı gelmiştir.
Talvez esteja na altura de dizer.
belki 3654
belki de 1259
belki bir gün 64
belki de öyle 45
belki daha sonra 97
belki sen 32
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki başka zaman 69
belki de 1259
belki bir gün 64
belki de öyle 45
belki daha sonra 97
belki sen 32
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki başka zaman 69
belki biraz 51
belki de hayır 17
belki bir dahaki sefere 27
belki ben 27
belki bu 38
belki de ben 23
belki biz 32
belki o 36
belki daha az 29
belki yarın 74
belki de hayır 17
belki bir dahaki sefere 27
belki ben 27
belki bu 38
belki de ben 23
belki biz 32
belki o 36
belki daha az 29
belki yarın 74