Ben de dedim ki translate Portuguese
538 parallel translation
.. sonra dedi ki, "Ne tarafından?" ve ben de dedim ki "Hepsi benim!"
Eu disse-lhe que sim... Então perguntou-me que parte e eu respondi-lhe que sou todo!
Ben de dedim ki, " Sevgili dostum...
E eu disse, " Meu bom companheiro...
Ben de dedim ki, "Bilmiyorum Bayan McCanles."
Não sei Sra. McCanles. Aí ela perguntou :
Ben de dedim ki, "köpek möpek istemiyorum, av köpeği alacak kadar aptal değilim."
E eu disse, "Então, claro que não quero, porque me matava as galinhas".
Ben de dedim ki- - - Hayır dedin. - Ne?
Tu recusaste.
Ben de dedim ki : "Eğer empresyonist tablo alacak kadar delilerse bu onların yabani olduğunu kanıtlar."
Eu disse, "Se são suficientemente loucos para comprar impressionistas só prova que são selvagens."
Ben de dedim ki, "Dinle Chris William Hickey'in köşesini gazeteden çıkartmaya ne dersin?"
Então, eu disse, " "Chris, " "porque não retira a coluna do jornal?" "
Ben de dedim ki, "Seni kaybetmeyeceğim." Ama ettim.
E eu disse : "Não te vou perder". Mas perdi.
O diyor ki, hayır, o sorumlu. Ben de dedim ki olabilir.
Eu disse-lhe que era o responsável, mas ela disse que não!
Dick, Bay Clutter zengin mi diye sordu, ben de dedim ki...
Dick queria saber se Clutter era rico, e eu disse :
Ben de dedim ki :
E eu disse :
Ben de dedim ki "Siyah, bildim mi?" Çünkü dedim "kıskançlık zehir gibidir".
Eu disse : "Preto. Porque ciúme é veneno."
Ben de dedim ki eğer fotoğrafla yapılabiliyorsa bir paket çikolatayla neden yapılmasın?
Se o podem fazer com uma fotografia... porque não com um chocolate?
Kulüp Roger'ın bu akşam evinde yalnız olduğu konusunda kesindi. Ben de dedim ki, "zararı yok, onu rahatsız etmeyeceğim!" Evde mi?
No clube garantiram-me que ele estava sozinho em casa e eu disse que não valia a pena incomodá-lo.
Ben de dedim ki : "Dalga geçiyorsun ben gerçekler hakkında ne bilebilirim ki!"
Eu eu disse, "Está a brincar? Que sei eu sobre a verdade?"
Yok, yok. Oldukça uzunsunuz da... ben de dedim ki, belki... bilirsiniz işte.
Não, é que como é muito alta, pensei que talvez...
Ben de dedim ki, " Teğmen, ekibim dışarıda fotoğraf çekiyor.
E eu disse : " Tenente, a minha equipa está a fotografar o exterior do prédio.
Ben de dedim ki, " Arthur, sen suç dünyasına uygun biri değilsin.
Digo-lhe : " Arthur, não foste feito para uma vida de crime.
Garson olarak. Ben de dedim ki, " Ben, garson mu?
- Como criado de mesa, imagina.
Böylece iki eli de sarıldı, ben de dedim ki ona,
Ficou com as duas disfuncionais.
Ben de dedim ki, Fortune 500 dergisinden iyi mi bileceğiz?
Achei que não se pode contradizer a Fortune 500, certo?
Ben de dedim ki, "bana bak... hangi ülkeden olursan ol biz Amerika'da çatal kullanırız."
Disse :'Meu, não me interessa de que país és. Na América, comemos de garfo.'
Ben de dedim ki : "İtirazın yoksa, sana duşta katılacağım."
Então, eu digo : "Tomo duche contigo, se não te importas".
Ben de dedim ki, " Bilmiyorum.
E eu respondo : " Não sei.
BUNNY : Ben de dedim ki, "Tamamdır."
Eu disse : "Muito bem."
Ben de dedim ki "Bak, eğer kendini öldüreceksen yap da beni daha fazla sıkma."
Disse-lhe : "Se te vais matar, mata-te e pára de me incomodar."
Ben de kendime dedim ki...
E disse a mim mesmo,
Dedim ki ona : "Herşey için sağol ama buraya bunun için gelmedim ben"
Agradeci o balde de água Mas isso não é suficiente
Ben de kendime dedim ki, "Neden eski dostum, Louis Mazzini'yle bir zamanlar ateşin başında kestane kızartıp neşeli günler geçirdiğimiz adamla konuşmuyorum."
"com quem nos divertíamos a assar castanhas na lareira."
Ben de kendi kendime dedim ki...
Então, pensei...
Ben de ona dedim ki "Bana bir iyilik yap."
Digo-lhe então : "Faz-me um favor."
Ben de dedim ki ;
E eu respondi " Não Sam.
Dedim ki... kimyanın canı cehenneme, ben marangozluğa geçiyorum... çünkü bir kuş evi yapıp kırmızıya boyarsan, "A" alıyordun.
Por isso, disse : "Que se dane a Química. Farei mais um ano de carpintaria." Basta construir uma casinha para pássaros, pintá-la de vermelho e tem-se nota máxima.
Ve ben de, dedim ki ; "Bu Mae için"
E eu disse "Este é para Mae".
Çünkü savaştan sonra suç oranı o kadar çok arttı ki ben de daha yararlı bir iş yapayım dedim.
Depois da guerra, o crime aumentou, quis fazer algo mais valioso.
Doktorlar bir daha kullanamayacağımı söyledi Ben de onlar ne anlar ki dedim.
Os médicos disseram que eu não poderia voltar a usá-lo. Mas o que é que eles sabem, pensei eu.
Unutma, ben öyle biriyim ki bir şeyi yapacağım dedim mi yaparım!
Lembra-te... Sou aquele tipo de pessoa que quando diz que vai fazer algo, faz.
Dedim ki, nişanlım ve ben biraz yardıma müteşekkir oluruz.
Digo, o meu noivo e eu agradeceríamos um pouco de ajuda.
Evin erkeği olarak evde benim sözüm geçerli. Ben ne dersem o kabul edilecek. Mesela ben "kara" dedim, sen de diyeceksin ki "o karadır".
Então serei eu quem tomará as decisões.
Ben de oradakilerden birine sordum... Dedim ki, " John, bu adamı tanıyor musun?
Perguntei a um dos outros...
Ben de, "Ben Jameson Üniversitesi'ne başvurmadım ki." dedim.
E eu : "Não me candidatei a nenhuma Universidade Jameson."
Dedim ki, "Marty, nasıl oluyorda sen kafadan çatlakken psikiyatriste gitmesi gereken ben oluyorum?"
Virei-me para o Marty : "Tu és anal e eu é que tenho de ir ao médico?"
Biliyor musunuz, kamyon beni ıstakoz deposuna götürdüğünde ben de Sven'e dedim ki "yaptığımıza değer mi?"
Enquanto íamos para o armazém das lagostas, perguntei... Perguntei ao Sven : "Achas que vale a pena?"
Ben de dedim ki asla.
" "nunca" ".
Bunun üzerine terapist de demiş ki " Hayır, ben 10 CC dedim.
Então o terapeuta disse :
Ben de "Tabii ki" dedim.
E eu respondi : "Claro."
Ben de arabadan çıktım, ellerimi kaputun üstüne koydum ve dedim ki "Şeytan, eğer daha önce deli olduğumu düşünüyorsan, bir dakika bekle çünkü Tanrı'ya aşağı inip bu Plymouth'u iyileştirmesini söyleyeceğim."
Eu saí e deitei as mãos ao capot deste carro e disse "Diabo, se achas que eu estava louco, espera, porque vou pedir ao Senhor para vir cá abaixo tratar deste Plymouth."
Ben de "Elbette ki." dedim. "Bu iş için en uygunu."
Eu disse "Sim, sim." "Ele é o homem certo para o caso."
# Ben sadece # yirmi dört saat uzaklıktaydım Tusca'dan # sadece # kollarından sadece bir gün uzaklıkta # bir hoşgeldiniz yazısı gördüm # geceyi geçirmek için durmak zorundaydım orada # dedim ki tren istasyonundaki adama
Oh, eu estava só a 24h de Tulsa Apenas A um dia dos teus braços
Oda arkadaşım Bayan Otis, onun ailesini ziyaret edebileceğimi söyledi. Ama ben kibarca dedim ki, "Teşekkür ederim ama... belki benim de ziyaretçilerim olabilir." Ve işte buradasın.
A minha amiga queria que ficasse com a família que a veio ver mas eu disse, "Muito obrigada, também devo ter uma visita", e aí está a Evelyn!
Ben de ona dedim ki : " Seni sahtekar..
Então disse-lhe : " Seu falso!
ben de seni seviyorum 508
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17