Ben olsam translate Portuguese
3,591 parallel translation
Ben olsam uzaklaştırma cezasını askıya alırdım.
Eu voltava atrás nessa suspensão.
Ben olsam yaratığın gelmiş olabileceği en yüksek ihtimalli yere giderdim.
Eu iria ao lugar mais provável que a pudesse ter originado.
Hey, ben olsam bu olaya o kadar anlam katmam.
- Não vejas coisas onde não existem.
Çünkü ben olsam öyle yapardim.
Porque é o que eu teria feito.
Ben olsam rekabet demezdim, hayır.
Não o vejo como competição... não.
Hayır, hayır, hayır. Hayır, hayır. Ben olsam rekabet demezdim, hayır.
Não, não os vejo como competição.
Onu görecek tek kişi ben olsam bile.
Mesmo que só eu a leia.
Kesinlikle ben olsam onu dövmezdim.
- Certamente não o teria espancado.
Ben olsam aşırı yüklenmesini engellemek için bir sınırlayıcı koyardım.
Eu teria colocado um limitador para impedir sobrecarga.
Ben olsam asla...
Eu nunca...
- Ben olsam güvenmezdim. - İçki ister misin?
Eu não confiaria.
Ben olsam bunu yapmazdım.
Eu não faria isso.
Ben olsam 5 dolardan fazla borç vermezdim. Biliyorum.
Eu nunca te emprestei mais do que cinco dólares.
Eğer burada suçu üstlenecek birisi varsa o ben olsam iyi olur.
Se um de nós tiver que dar a cabeça por isto, é melhor que seja eu.
Ben olsam zorlamazdım Albay.
Não abusaria, General.
- Ben olsam yapamazdım.
- Eu nunca faria isso. - Não sejas tão fraca.
Eve, özel korumalarıyla birlikte motelinde, ben olsam pencereden gözetlemezdim.
Ela está no motel com os seguranças, se fosse a ti não ia espreitar à janela.
Peki, ben olsam şöyle yapardım. Yarım saat daha terletelim.
Eis a minha sugestão, insiste por mais meia hora.
Ben olsam yapmazdım.
Eu não faria isso.
Ama ben olsam buna güvenmezdim.
Mas não contes com isso.
- Ama ben olsam bilgi alabileceğime pek güvenmezdim.
- Mas não espere muito dele. - Porque não?
Ben olsam Cuma'dan sonraya bırakmazdım.
Não devemos esperar mais do que até sexta-feira.
- Ben olsam yazmazdım.
Ela vai responder.
Bak, ben olsam benim de hoşuma gitmezdi. Ama işin iyi yanına bakardım.
Eu sei que eu não iria gostar, mas iria ver o lado positivo.
Ben olsam onun bölümünde yapılacak kesintinin hastaneyi nasıl kurtaracağıyla başlardım. Sonra da- -
Vou começar com, quanto o corte vai ajudar a salvar o hospital.
Ben olsam onun yaptığını yapmazdım.
Eu não teria feito o que ela fez.
- Ben olsam izlerdim.
- Eu estaria.
Ben olsam kulaklarımı dört açardım.
Eu usaria os meus ouvidos de ouvir, se fosse a ti.
Bazen Kral George tarafından yetiştirilen kardeşim değil de ben olsam işler nasıl bir hâl alırdı diye merak ediyorum.
Sabes, às vezes imagino como as coisas seriam se tivesse sido eu a ser criado pelo Rei George em vez do meu irmão.
Ben olsam ben de isterdim.
Eu faria o mesmo.
Ben olsam bunu yapmazdım.
Não fazia isso.
Ben olsam bunu sağlık müfettişine söylemezdim.
Não contaria ao inspector de saúde.
Ben olsam yapmam.
Eu não o faria. Ainda bem.
Ben olsam aort daralması olup olmadığının anlaşılması için kardiyak katater isterdim.
Gostava de um exame para saber se tive uma coartação na aorta.
Ben olsam öyle demezdim.
- Bem, eu não disse isso.
Ben olsam bugün buradan çıkardım.
Eu sairia daqui hoje.
Yani, ben o olsam tanırdım...
Quero dizer, eu reconhecer-te-ia se isso...
Annemle babamı korkutuyor bu şeyler çünkü bana inanmıyorlar. Onların yerinde olsam ben de inanmazdım ama.
Assusta os meus pais porque não acreditam em mim, mas acho que se fosse eles, também não acreditava.
Ben de senin yerinde olsam dinlenemezdim.
Se fosse a ti, era incapaz de desligar.
Ben de olsam korkardım.
Eu também estaria.
Ne zaman evde olsam kilere işiyor, ayakkabısını buzdolabına koyuyor ben yokken yaptıklarına bak.
Quando estou em casa é só mijar na despensa e sapatos no frigorifico, mas olha para ele agora.
Ben senin yerinde olsam 12 numarayı alır, hayatıma mutlu mesut devam ederdim. - Anladın mı?
Se eu fosse a ti, levaria a 12 e ficaria feliz por a única coisa que me estaria a bater seriam os rolamentos nos ouvidos.
Ben üstte olsam da burun kıllarını görmesem olur mu?
Posso ficar em cima, para não ver o teu nariz?
Peki ben sizinle aynı fikirde olsam bile... Nasıl yardım edebilirim ki?
E mesmo se eu concordar consigo..... como eu poderia ajudar?
Gittiğini düşündüğüm yere gitmeyeceksin çünkü ben senin yerinde olsam oraya giderdim.
Vais onde estou a pensar que vais? Se fosse eu, iria lá.
- Ona ben göz kulak olsam daha iyi olur.
Prefiro ser eu a guardá-la.
Şimdi, biraz prova yapıyor olsaydık ve ben, Eloise Fernwood olsam, şöyle sorardım " Ne oldu, doktor bey?
Agora, se tivéssemos de encenar, e eu, como Eloise Fernwood, fosse perguntar-lhe... 'O que passou, doutor?
Ben ara seçimin ortasındaki meclis üyesi Freed olsam ve kötü bir şey olduysa...
Se fosse o Congressista Freed no meio de uma eleição, e alguma coisa corresse mal...
Ben olsam endişelenmezdim.
- Eu não me preocuparia.
Yani ben de olsam kendimi isterdim. Ayrıca bir de uranyumu çalıp o ajanları benim öldürdüğümü söylediğimde.
- E também quando te contasse que roubei mesmo o urânio e matei os meus colegas.
Ben olsam ben de işi bırakırım.
Não, não ia.
ben olsam yapmazdım 22
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25