English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Beni anlıyorsun

Beni anlıyorsun translate Portuguese

236 parallel translation
- Beni anlıyorsun değil mi?
- Sabe o que eu quero dizer?
Umarım beni anlıyorsun.
Espero que aprecies aquela sobre que...
Beni anlıyorsun, değil mi?
Entendes-me, não é?
Beni anlıyorsun, değil mi anne?
A mãe entende, não é?
Pis bir iş, beni anlıyorsun, değil mi?
É um mau emprego.
Mike, beni anlıyorsun, değil mi?
Mike, entendes-me, não entendes?
- Yani beni anlıyorsun, değil mi?
- Não, quero dizer... - Sabes o que quero dizer.
Az da olsa beni anlıyorsun, öyle değil mi?
Tu percebes um bocadinho, não percebes?
Adamım. Şimdi Noogman'e nasıl davranılacağını çakıyorsun, beni anlıyorsun değil mi?
Estou a ver que sabem como lidar aqui com o Noog.
Olabilir, beni anlıyorsun değil mi?
Tem de ser.
Vegas'a gideceğim ve giderken de cebimde ortamdaki orospuların başını döndürecek kadar para olacak, beni anlıyorsun, değil mi?
Vou ao Mardi Gras, vou a Las Vegas, e ponho algum dinheiro de parte para papar umas putas, meu.
İmajımızı destekliyor, beni anlıyorsun değil mi?
Um bom trampolim para promoções, não sei se percebes.
Beni anlıyorsun.
Você compreende-me.
- Beni anlıyorsun değil mi?
- Compreende?
Beni anlıyorsun, değil mi?
Bem me entendem.
Bu, sağlam zeminde yürümek gibi, beni anlıyorsun ya?
Como uma calçada por onde andamos, entende?
Beni anlıyorsun umarım çünkü senden özür diliyorum.
Espero que me compreendas, porque é assim que me desculpo.
Beni anlıyorsun, değil mi?
Podem entender, não?
O halde beni anlıyorsun.
Então compreendes.
- Beni anlıyorsun çünkü elimde bir silah var.
- Está a ouvir porque tenho uma arma.
- Mateo, beni anlıyorsun değil mi?
- Mateo, compreendes-me?
Beni anlıyorsun değil mi?
eu sou o macho latino absoluto.
Phoebe, sen beni anlıyorsun değil mi?
Phoebe, tu entendes, não entendes?
- Vay be Marge, sen gerçekten beni anlıyorsun.
- Sim. - Marge, compreendes-me mesmo.
Hey beni anlıyorsun.
- Percebeste.
Beni anlıyorsun değil mi?
Tu e eu, esta bem?
Beni anlıyorsun de mi?
Resolvemos isso.
Evet, bunu ben söyledim ama... Beni anlıyorsun değil mi?
Sei que disse isso, mas sabes que queria dizer que usasses a cabeça.
- Beni anlıyorsun, değil mi?
- Entendem-me?
Petersburg'da sadece bir mevsim kalmaya paramız yeter. - Kuzen, beni anlıyorsun değil mi?
Só podemos ficar em St Peterburg uma temporada, prima.
- Beni anlıyorsun.
- Sabes o que quero dizer.
Beni anlıyorsun, heralde, değilmi?
Mas percebe o meu ponto de vista, não?
- Beni anlıyorsun değil mi?
Tu compreendes, não compreendes?
Beni anlıyorsun, değil mi? Tabii ki anlıyorum.
Compreendes, não é verdade?
- Beni anlıyorsun.
- Sabes o que estou a dizer.
Anlıyorsun beni değil mi.
O mais importante é que ele se disponibilizou quando ninguém o fez.
Beni gayet iyi anlıyorsun!
Sabes.
- Yine beni yanlış anlıyorsun.
- Mais uma vez está a perceber-me mal.
Beni yanlış anlıyorsun.
Estás a confundir tudo.
Beni suçlamanı istemem evlat, anlıyorsun değil mi?
Não quero que me deites as culpas, estás a ouvir?
Bir bölümü kaçırırsan, tüm plan suya düşer... beni anlıyor musun? İlk bölüm... herkesi bırakıyorsun.
OK, a primeira parte é tu deixares sair toda a gente.
Salağın biri yüzünden beni yanlış anlıyorsun.
Estás-me a confundir com alguém que se rala.
beni kasıyorsun evlat hazır kazanmışken çıkmalısın, anlıyor musun?
Sai daqui, rapaz, estás a atrapalhar-me. Pai, desiste enquanto estás a ganhar, percebes? Tens que pegar no teu dinheiro e sair.
Anlıyorsun, sağlam oynamayı seviyorsun beni görmeye çalışıyorsun... bir kadıından ziyade bir vaka olarak.
Para se proteger de mim e me ver... como uma paciente ao invés de uma mulher.
Evet. Çok iyi anlıyorum tabii... bunun nasıl bir şey olduğunu... nasıl sahte olduğunu. Beni kullandın ve şimdi başından atıyorsun.
Sim, ouço muito bem como soa, como soa falso!
Beni yanlış anlıyorsun, Bumpy!
Tu entendeste-me mal Bumpy!
Beni anlıyorsun.
Sabes a que me refiro.
Beni anlıyorsun değil mi?
Percebe o que quero dizer?
Hepsi bu. Çünkü beni en iyi yalnızca sen anlıyorsun.
Porque és o único que me compreende verdadeiramente.
Sana para falan vermez. Hayır, beni tamamen yanlış anlıyorsun.
Não, você não está me entendendo.
- Dediğimi anlıyor musun? Beni tanımıyorsun.
- Tu não me conheces.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]