English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Beni görüyor musun

Beni görüyor musun translate Portuguese

159 parallel translation
- Beni görüyor musun!
Parece-me bem!
Beni görüyor musun?
Consegues ver-me?
Beni görüyor musun?
Picard.
Bak. Buradayım. Beni görüyor musun?
Estou aqui mesmo, vês-me?
Beni görüyor musun?
Estás a ver-me?
Beni görüyor musun baba?
Estás a ver-me, papá?
Beni görüyor musun?
Vês-me?
Ama beni görüyor musun?
Mas estás a ver-me? Vês-me?
Beni görüyor musun? - Evet.
Estou aqui, está vendo?
Beni görüyor musun?
Estás-me a ver?
Beni görüyor musun?
Está a ver-me?
Beni görüyor musun?
Vê-me?
Beni görüyor musun?
Não me vês a mim?
Beni görüyor musun?
Pode me ver? - Sim, senhor.
Beni görüyor musun?
Pode me ver?
Beni görüyor musun?
Pode me ver? - Sim, senhor,
Beni görüyor musun? Çalışmaya hazır.
Aprovado para trabalhar,
Beni görüyor musun?
Pode me ver? Sim.
- Beni görüyor musun?
Pode me ouvir? Pode me ver?
Beni görüyor musun? |
- Estás a ver-mehomenzinho?
Beni görüyor musun? Ne?
- Estás-me a ver?
Beni görüyor musun?
Está-me a ver?
Burada beni görüyor musun?
Não me vês aqui?
Beni görüyor musun?
Sabes, eu...
Beni görüyor musun?
Sou eu.
Beni görüyor musun?
Consegues ver-me aqui?
Beni görüyor musun Violet?
Consegues ver-me, Violet?
Sen de beni görüyor musun?
Consegues ver-me?
Beni dinle, sana bir şey söyleyeceğim. Beni görüyor musun? Beni karşında görmek istemezsin.
Deixe eu te dizer uma coisa, quando me ver, esconda-se.
Beni rüyalarında görüyor musun?
Não me viste em sonhos? Não.
Beni nasıl etkilediğini görüyor musun?
Vê como ele me mima.
Görüyor musun beni, Tırnak Sökücü?
Estás a ver-me, Toecutter?
Görüyor musun beni, dostum?
Estás a ver-me, homem?
Gençler beni çağırıyor. Gençleri görüyor musun?
Meus companheiros chamam-me.
Beni seviyor, görüyor musun?
Não vê que ele me ama?
Beni giderken görüyor musun?
Vês-me a ir?
Beni dinle. Oradaki parayı görüyor musun?
Vês este dinheiro que está aí?
Beni dinle. Tedavi görüyor musun?
- Ainda há pouco estávamos na escola.
Beni hayal kırıklığına uğramış halde görüyor musun?
Não me vês desapontado, vês?
- Sen kimsin ki beni yargılıyorsun? - Görüyor musun?
Quem és tu para julgares a minha relação?
Beni hala baban olarak görüyor musun?
Ainda me consideras teu pai?
Beni hala General olarak görüyor musun?
Ainda me consideras como general?
Beni özlemden çok görevler bağlıyor. Surun üzerinde bekleyen Sardis'i görüyor musun?
O Jean-François disse que querias ir para Àfrica.
En önemli nokta bu güzel karımla yaşamaya devam etmeliyim ve onun üzülmesi beni kahrediyor. İnan beni de! Bana ne yaptıklarını görüyor musun?
O ponto crucial é que Eu tenho que continuar vivendo com minha esposa adorável e suas lágrimas no travesseiro são um nectar para mim!
Görüyor musun, problem bu işte, beni ciddiye almıyorsun.
Esse é o teu problema.
Ama şunu görüyor musun Scott? Bu kan, beni tek bir kişiye yönlendirecek.
Mas, sabe, Scott, o problema é que este sangue vai levar-me a apenas uma.
Beni görüyor musun?
- Dan!
Beni aşağı görüyor musun?
Odeia-me?
Bak şimdi görüyor musun, söylediklerin beni kızdırdı.
Está a fazer o que me faz tão zangada.
Beni bir Hintli ile hiç içli dışlı görüyor musun?
Alguma vez me viste misturar-me com um Hindu?
Beni görüyor musun?
Você vê-me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]