Benim gibi biri translate Portuguese
595 parallel translation
Benim gibi biri için o paranın ne anlama geldiğini bilemezsiniz.
Não sabe o que aquele dinheiro significa para um homem como eu.
Ama benim gibi biri daha en bastan buraya sokulmamaliydi.
Um tipo como eu nem devia ser autorizado a entrar aqui!
Benim gibi biri, bir adamdan hoşlanmasa... onun dünyasını karartabilir.
Se a um homem como eu cai-lhe mal um tipo... poderia lhe arruinar a vida.
Böyle kofti bir suçtan içeri girdiğimi düşünsene. Benim gibi biri.
Imagina, eu encarcerado por uma coisa de nada... um peixe graúdo como eu.
Peki neden benim gibi biri...
Mas porquê alguém como eu...
Bir insan ne olmak istediğini nasıl bilir, özellikle benim gibi biri?
Como é que um tipo sabe o que quer ser, sobretudo alguém como eu?
Sen benim gibi biri için kusursuz bir eğlencesin.
És a cobaia perfeita para um tipo como eu.
Benim gibi biri için günlük tutmak garip bir fikir.
É uma idéia estranha alguém como eu ter um diário.
Bu saatten sonra ancak benim gibi biri senin gibi bir enkazla ilgilenebilir.
E como homem, só uma pessoa como eu pode ter ainda algum interesse no farrapo que és.
Benim gibi biri.
Alguém como eu?
Davet edildim ama hepsi çocuktu ve benim gibi biri...
Eu fui convidada mas era tudo crianças e uma pessoa como eu...
Senin, benim gibi biri değildi.
Ele não era como tu e eu.
Benim gibi biri için ilerleme fırsatı.
Uma oportunidade para um tipo como eu poder assentar.
"Benim gibi biri çocuklardan ne anlar?" dedim.
Perguntei : "Que sabe um tipo como eu de crianças?"
Benim gibi biri için çok iyisin.
És boa demais para tipos como eu.
Benim gibi biri kime oy verebilir?
Em quem poderia votar um tipo como eu?
Kitaptaki kahramanda, tıpkı benim gibi biri.
O personagem principal é um homem como eu.
Sence bir prenses ve benim gibi biri...
Achas que a princesa e um tipo como eu...
Bütün sistemde, her madende benim gibi biri var.
Por toda a galáxia encontra outros como eu.
Benim gibi biri...
Uma pessoa como eu.
- Yani senin gibi bir kız ve benim gibi biri.
Digo, uma miúda como tu e um tipo como eu...
"Benim gibi zeki biri ancak basit bir kaynakçı olabiliyorsa vah dünyanın haline."
"Que mundo miserável, onde alguém tão elegante como eu não é nada senão um simples soldador".
Hem de benim gibi zirvede biri.
E eu sou importante.
Tanrı, yani benim Tanrım, onun gibi biri yüzünden... cehennemi yarattı.
Contra pessoas que não odeio. E para o vosso Hitler, é por causa de homens como ele que Deus, o meu Deus, criou o Inferno.
Benim kadar susayan biri için bu suyun gerçekten büyük önemi var. Bu su şimdi bana içki gibi gelecek.
Um homem com a sede que eu tenho... e só ter água para a saciar.
Jim Kipp, senin gibi biri için benim bir ismim var.
Jim Kipp, eu tenho um nome para um homem como você.
Sen de benim gibi olacaksın, önündeki her şeye tekme atan biri!
Vais acabar como eu, a lutar pela vida com unhas e dentes!
Ama dinle, benim asıl bilmek istediğim şey Hana-ogi'nin de senin Mike'la çıktığın gibi çıktığı biri var mı?
Mas aquilo que eu realmente quero saber é se a Hana-ogi tem algum namorico, de vez em quando, como tu e o Mike?
Koca Baba'yla benim gibi çok uzun süre birlikte olan çiftlerde bazen biri diğerinin üstüne fazla düşerse onu sinirlendirebilir.
Quando os casais estão juntos há tanto tempo como nós, irritam-se de vez em quando mas é por amor.
Nasıl olur da benim gibi cinayet konularında öylesine acemi biri öyle bir işe girişebilir?
como é que um homem como eu, tão inexperiente na arte do assassinato, o faria?
Şebekler gibi birlikte düşüp kalkan benim yaşımdaki biri ve onlardan ikisi.
Um homem com a minha idade e os dois enrolados, como macacos.
Hep kötü biriydi ve onlara o kızları ve o adamı benim öldürdüğümü söyleyecekti, sanki öylece oturup bakmak dışında bir şey yapabilirmişim gibi, doldurulmuş kuşlarından biri gibi.
Ele sempre foi mau, e fazia tenção de lhes dizer que eu matei aquelas raparigas e o homem, como se eu pudesse fazer algo mais do que estar sentada a olhar, como uma daquelas aves empalhadas.
Yoldan geçen biri, benim. Yoldan geçen biri gibi yapacağım.
Eu sou o transeunte, vou fazer de transeunte.
Bana benzeyen ve benim gibi davranan biri.
Um homem que é tal e qual eu e que finge ser eu.
Benim gibi sıradan biri için sıra dışı bir hikâye.
É uma história pouco comum para um homem como eu, vulgar.
# Ama hiçbir fikrim yoktu Şairlerin nasıl ilham alacaklarına dair # # Benim gibi bir isme sahip olan biri Utanç verici ve sinir bozucu olabilir #
Mas eu não sabia ( divertimento do poeta ), que um nome como o meu podia aborrecer tanto.
O sadece yaşlı kadınların parasını alan yalancı, dolandırıcı, alçak ve sahtekar biri olmakla kalmayıp benim gibi bin yıl düşünse böyle şeyler yapmak aklına gelmeyecek insanları bu işe ikna etmiştir.
Não só é um mentiroso... um aldrabão... um vilão e um homem desonesto... que tirou dinheiro a senhoras idosas... mas também alguém que força as pessoas a fazer coisas... especialmente a mim que nunca teriam sonhado fazer, nem em mil anos.
Benim gibi sürekli geciken biri için Tanrı'nın bir hediyesi olurdu.
Para alguém como eu, que está sempre atrasada, seria um presente de Deus.
İçimizden biri, tıpkı diğerleri gibi. Aynı benim gibi.
Um homem do povo como os outros, como eu.
Her biri hayal üretirler aynen sizin ve benim yaptığım gibi.
Tudo coisas que produzem ilusões. Como fazes tu, como faço eu.
Benim gibi zorla alıkonulmuş biri mi, yoksa gönüllü mü?
É voluntária, ou foi obrigadaa participar, como eu?
Biraz yaşı geçmiş bir kadın bulsak, benim gibi becerikli olsa, kibar ve soylu bir kadın rolünü oynayacak biri... Ona hemen çekidüzen verip gösterişli bir Markiz ya da Kontes ismi takarız...
Se tivéssemos uma mulher mais velha, com o meu talento e que soubesse fingir ser uma grande dama, com um séquito arranjado ás pressas e um nome de marquesa ou de viscondesa, por exemplo, da Baixa Bretanha...
Sanki yalnız biri, benim gibi.
Duro. Um pouco solitário, como eu.
Melek gibi biri olduğumu düşündüysen eğer, belki de benim zamanımı boşuna almamalıydın.
Se achavas que eu era um anjo, não devias ter tentado andar comigo.
benim gibi biri...!
Que fosse meu
- Hele de benim gibi duygusal biri için.
- Não quando se é sensível como eu.
Benim gibi çalışkan biri biraz tatil yapabilir.
Além disso, um trabalhador árduo como eu precisa de férias.
Benim gibi biri?
Diverti-me muito.
Şey... benim gibi sadakate inanmayan biri için bu fena değil.
Bem... para um tipo que sempre se considerou terminantemente alérgico ao conceito de compromisso sim, não é mau.
Ve bir örümcek gibi, ağıma yeni biri geldiğinde titreşimleri hissederim. Hoşgeldin, benim sevgili Holmes'üm.
Ou passamos de um para o outro?
- Benim senin gibi yüce idealleri olan biri olduğumu sanma!
Não me ponha no seu pedestal!
benim gibi 258
benim gibi yap 17
benim gibi mi 35
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
benim gibi yap 17
benim gibi mi 35
biri 247
birisi 209
birini 32
biri var 29
birim 66
birinci gün 16
birine 18
birinci 55
birinci katta 19
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129
birinci katta 19
biri bana 23
birincisi 390
birinci kat 30
birisi var 21
birinin 43
birinci dünya savaşı 32
biri burada 17
biri geliyor 129