Bir dahaki sefere translate Portuguese
3,549 parallel translation
Bir dahaki sefere daha dikkatli olurum.
Terei mais cuidado da próxima vez.
Bir dahaki sefere aptalca hareket etmeyeceğim.
Não serei tão parvo novamente.
Görevdeyiz belki bir dahaki sefere.
- Está bem. Estamos de serviço, quem sabe na próxima.
Bir dahaki sefere bazı şeyleri kendine saklamak isteyebilirsin. Böylece annene bu şekilde saygısızlık etmezsin, bu dediğimi ciddiye al.
Na próxima vez que quiser manter alguma coisa para si, para não desrespeitar a sua mãe, faça isso.
Bir dahaki sefere daha küçük bir maymun alacağım.
Da próxima vez arranjarei um macaco mais pequeno.
- Belki de bir dahaki sefere kapıyı çalarsın.
- Talvez para a próxima penses em bater à porta primeiro.
Bir dahaki sefere olay yerinde biraz fazla kalalım.
Da próxima vez, ficamos mais tempo a apreciar
Bir dahaki sefere gelirim, tamam mı?
Mas vou lá estar na próxima, está bem?
Bir dahaki sefere atacağını söylemiş.
Disseram-lhe que da próxima vez o largavam.
Belki bir dahaki sefere.
Talvez para a próxima.
Pekâlâ, bir dahaki sefere sizi tanırım Bay Gatsby.
O senhor está certo! Reconhecerei o senhor da próxima vez, Sr. Gatsby.
Bir dahaki sefere bakmayı dene.
Tentas para a próxima.
Bir dahaki sefere bunu nasıl görmezden geleceğim bilmiyorum.
Não como hei-de ignorá-lo... da próxima vez.
Bir dahaki sefere kendi söylediklerini kendin uygularsın.
Para a próxima siga o seu próprio conselho.
Öyleyse bir dahaki sefere.
Da próxima vez, então.
Bir dahaki sefere iş istiyorsan bana bir şeyle gel.
Na próxima vez traz-me alguma coisa, se quiseres trabalhar.
Bir dahaki sefere seni yatağında başka bir erkek olduğundan bahsetmen iyi fikir olabilir, böylece bu gibi nahoş durumlardan kaçınabiliriz.
Da próxima, seria bom mencionares que já tens um homem na cama, para evitarmos estas situações embaraçosas.
Bir dahaki sefere otobandan doğruca gidin ve Anderson'u bulun ki sizin yerinize bizi arasın.
Para a próxima, vá à auto-estrada e peça ao Anderson que toque a buzina. Está bem.
Bir dahaki sefere, dalga Yangın park yok...
Na próxima vez, não estaciones no lugar dos bombeiros.
Bir dahaki sefere şımarık sevgilin beni lise grubundaki arkadaşlarına ayarlamaya çalıştığında- -
Eu avisei-te. Bem, na próxima vez que o atrevido do teu namorado quiser arranjar um lance com alguns dos amigos dele da banda da escola...
Bir dahaki sefere zırhını başka bir bölümden satın al.
Da próxima vez compra a tua armadura noutro sitio.
Bana söz ver, bir dahaki sefere, bana arka çıkacaksın.
Promete-me, que da próxima vez, me ajudas.
Bir dahaki sefere izin istesen daha iyi olur.
É melhor pedires autorização da próxima vez.
Bir dahaki sefere?
Da próxima vez?
Lütfen bir dahaki sefere ortaklarımla irtibata geç Ben.
Por favor, fala com o meu colega, Ben, no futuro.
Bay Pressman bir dahaki sefere... başvuru belgelerini e-mail ile gönderirseniz sevinirim.
E, Sr. Pressman, para o futuro, o e-mail é a forma apropriada de comunicação.
Abine söyle, bir dahaki sefere, sana bu kadar nazik olmayacağım.
Diz ao teu irmão que, para a próxima, não serei tão meigo.
Bir dahaki sefere birini boğmayı denemeden önce... yüzme bilmeyen bir yarı tanrı olduğundan emin ol.
Quando tentar afogar alguém, certifique-se que não é um semideus que sabe nadar.
Çünkü bir dahaki sefere bu kadar nazik davranmayacağız.
Porque da próxima vez, não vamos ser tão brandos contigo.
Bir dahaki sefere öğle yemeğine çıksak ya da alışverişe falan gitsek ya?
E que tal, se da próxima vez, apenas... almoçássemos ou se fossemos às compras ou algo assim?
Bir dahaki sefere artık.
Talvez para a próxima vez?
Bir dahaki sefere kukunu yedirmek istediğinde rica edebilirsin.
Da próxima vez que quiseres que te comam a rata, é só pedires-me!
- Bir dahaki sefere...
- Da próxima vez...
Onlara, bir dahaki sefere evime getirmelerini söyle.
Da próxima vez, diz-lhes para levarem até lá cima à minha casa.
- Bir dahaki sefere belki.
Talvez para a próxima.
- Bir dahaki sefere.
Para a próxima.
Ama bir dahaki sefere cezası ölüm mangası olur.
Mas, para a próxima, será o esquadrão de tiro.
Bir dahaki sefere artık.
Da próxima terá mais sorte.
Bir dahaki sefere seni yeneceğim.
Da próxima vez, apanho-te.
Yapma D, dur bir açıklayayım bir dahaki sefere söz- -
Vamos lá, Deixe-me explicar, da próxima vez... eu prometo....
Bir dahaki sefere, ıslahevine gider.
Da próxima vez, vai ser detenção juvenil.
İhtiyacın olan zamansa veririm fakat senin de bir dahaki sefere işe yarar bir şey getireceğine söz vermen gerekiyor.
Se precisas de tempo, eu dou-to. Mas tens de me prometer que será algo que possa usar.
Bir dahaki sefere birini öldürdüğünüzde gerçekten öldürdüğünüze emin olun!
Da próxima vez que quiseres matar alguém, tem a certeza que o matas!
Bir dahaki sefere çıplak kızları düşündüğünde oran kaşınacak mı?
Da próxima vez que pensares em raparigas nuas... irás sentir uma comichão?
Bir dahaki sefere böyle bir şey yapacağın zaman bana haber ver.
Na próxima vez que fizer algo assim, avise-me.
- Bir dahaki sefere bunu kesmezse, söyle.
Na próxima vez que ela não fizer bem, diz alguma coisa.
Çocuğuna bir dahaki sefere nereye gideceğine dikkat etmesini söylermisin.
Diga ao seu filho que, para a próxima, olhe por onde anda.
Eminim bir dahaki sefere daha iyi olur.
Vai ser melhor para a próxima.
Bir dahaki sefere peşine düştüklerinde, onu kapat.
Boa, a proxima quando mentir à mãe, desliga-o.
Hı hı. Belki bir dahaki sefere.
Talvez para a próxima.
Bir dahaki sefere dilini ısırarak kopartırım.
Da próxima vez, vou arrancar a tua lingua fora.
bir dahaki sefer 17
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148