Bir defa translate Portuguese
3,533 parallel translation
Bu hareketleri sadece bir defa size göstereceğim.
Só vos vou mostrar a minha habilidade uma vez!
- Ama uzay robotu... Hay ben senin, hayatında bir defa başkalarını da düşün!
- Jesus, pensa noutra pessoa uma vez na tua vida!
Bir defa başıma geldi.
Uma vez.
Yılda bir defa kıdemli ortak yapma hakkım var.
Tenho o direito a nomear um sócio principal por ano.
- Sana son bir defa daha soracağım.
Vou perguntar pela última vez.
Yani, hayatında bir defa Lacey Jean çeneni kapalı tutup, sesini de keser misin?
Por uma vez na vida, Lacey Jean, és capaz de manter a boca fechada?
Sen yetenekli bir yazılımcısın, Nathan. Bu yüzden çok iyi hatırlarsın bunu bir defa suiistimal edildiği zaman hep öyle kalır.
És um engenheiro talentoso, Nathan, assim que te deves lembrar, qualquer vulnerabilidade é uma vulnerabilidade total.
Ama bugünden sonra fark ettim ki ailemin başına gelen şeylere o kadar odaklanmışım ki bir defa oturup, senin başına neler gelmiş olabileceğini aklıma getiremedim.
Mas depois de hoje, Eu percebi que... Eu tava tão focada em o que aconteceu com minha família que nem mesmo parei pra pensar o que poderia ter acontecido com você.
Yılda bir defa gider.
Ela vai uma vez por ano.
Sadece bir defa manikür yaptırdım.
- Fiz manicura uma vez!
Yılda bir defa her yıl. Nefret etme.
Uma vez por ano, todos os anos.
Sadece bir defa tanıklık için mahkemeye çağıracaklar.
Só vou testemunhar na acusação, quando for marcada.
Bir defa daha yapacağız. Sonra bırakıyoruz.
Mais um e depois paramos.
Genellikle haftada en az bir defa günceller ama bu şeyden beri güncellenmemiş...
Ela actualiza uma vez por semana, e não foi actualizado desde...
"Bir defa yersen kölem olursun" türünden kurabiyeler.
Vais ser meu escravo para sempre assim que os provares.
- Evet, bir defa, 13 yaşındayken.
Já, uma vez, quando tinha 13 anos.
İspanyolca, Almanca, Latince, İtalyanca olur genelde. Bir defa Japonca bile gördüm.
Muitas vezes, estão em espanhol, alemão, latim, italiano, até tive um em japonês.
- Nick bana bu olayın aynısını bir kaç defa yaşadığını söyledi.
O Nick disse-me que lhe acontece muitas vezes.
İlk defa bir doğum gününde şey olmuyorum...
Este é capaz de ter sido o primeiro em que não fui...
İlk defa halka açık bir yerde birini vurdu.
Foi a primeira vez que ela disparou em alguém em público.
Bir suç mahalinde ikinci defa sen bulunuyorsun artık ben senin yalanlarınla beslenir oldum önümde duran çocuğa bakıyorum bakıyorum ama benim oğlum olduğundan emin değilim.
Este é o segundo local de crime onde tu apareces metido nele. Neste momento, já fiquei farto de tantas mentiras que não sei se afinal conheço o miúdo que está aqui à minha frente.
Telefon kayıtlarındaki birini, son bir saat içinde birkaç defa aramış.
Um número no histórico das suas chamadas aparece várias vezes nas últimas horas.
Her haftanın sonunda bana seni 155 defa kovma şansı tanıyan 156-haftalık bir kontrat oldu o.
É um contrato de 156 semanas que me dá a oportunidade de te despedir 155 vezes, no fim de cada semana.
Bütün dünyada milyonlarca defa single olarak çalındı, ve benin vokalim vardı... bir çeşit 1 numara olmuştu.
Aquela era minha voz, sabe, na verdade... num single número um de vendas!
Çadır giydirilmiş bir eve kimse ikinci defa bakmaz.
Ninguém suspeita de uma casa a ser desinfestada.
Ben anlamayabilirim çünkü ilk defa bir kürtaj operasyonunda bulunacağım.
Eu não sei, porque é o primeiro aborto que acompanho.
Eminim bir çok defa bana bir bıçak saplamak istemişsindir.
Sei que em muitos momentos quis esfaquear-me.
İlk defa, Aaron'ın beş parasız olması bir işine yaradı.
Eu acho que esta, foi a única vez que o Aaron a ser invadido foi uma coisa boa.
Mitras, ilk defa dört bin yıl kadar önce İran'da ortaya çıkmış bir ilahtı.
Mithras era uma divindade que apareceu pela primeira vez na Pérsia há mais de 4.000 anos atrás.
Acaba bu defa nasıl bir güç kazanırım?
Que outro poder vou conseguir?
İlk defa bir kadını ameliyat ediyor.
A primeira vez que ele operou uma mulher.
Sorun değil, bunun cevabını ben biliyorum. Bir sürü defa tutuklandın zira.
Tudo bem, eu sei a resposta para essa muitas vezes.
Bir Bradimore kötü Noel Babayla ilk defa karşı karşıya gelmiyor.
Não é a primeira vez que um Bradimore tem de capturar um Pai Natal.
Bir keresinde, hatta birden de fazla defa dışarı çıktı ve kendini tehlikeye attı yaralıları ve ölüleri geri getirerek tahliye etmemize yardım etti.
Numa ocasião, ou mais precisamente, em mais do que uma ocasião, ele saiu, correndo grande risco pessoal, para ajudar a levar alguns dos nossos feridos para onde os pudéssemos evacuar.
Hayatımda ilk defa İngiliz askerleriyle birlikte uluslararası bir savaşın içinde olacaktım.
Pela primeira vez na minha vida, vou estar num grande conflito internacional com tropas britânicas.
Sokaktan bir kaç defa geçti.
Deu umas duas voltas no quarteirão.
James Swan ilk defa 17 yaşında Ithaca, New York'ta geçirdiği bir araba kazası yüzünden hastaneye yatırılmış.
A primeira vez que o James Swan surge foi quando tinha 17 anos e foi hospitalizado por um acidente de automóvel em Ithaca, Nova Iorque.
- Bir ata ilk defa yaklaşırken uyulacak bazı genel kurallar vardır. - Tamam tamam anladım.
Há regras a seguir, quando se aborda um cavalo pela primeira vez.
Böyle bir şey ilk defa olmuyordur herhalde. Anahtarlarını mı kaybettin.
Não pode ser a primeira vez que isso acontece.
Bir çok defa bende böyle dedim.
Eu costumava dizer o mesmo.
Son bir defa daha.
Mais um.
Ondan bir iki defa bahsetmiş olabilir.
Ele deve ter falado dela, uma ou duas vezes.
- Tanrım, bir şeyi ona kaç defa söylemek gerekiyor.
Quantas vezes tens de lhe repetir?
Quinn Perkins'in ölen eski erkek arkadaşı Jesse Tyler paramparça olduğu hafta neden 11 defa D.C.'deki bir petrol zenginini aramış?
Porquê Jesse Tyler, ex. namorado da Quinn Perkins, ligou para um magnata do petróleo onze vezes na semana em que explodiu?
Yanlış hatırlamıyorsam bir iki defa yakalamıştım seni.
Se bem me lembro, acho que te apanhei uma ou duas vezes.
İlk defa başıma gelen bir şey değil.
Não foi a minha primeira vez.
Bir dileğimiz olsa, onun en sevdiği filmi ilk defa izlemiş gibi olmayı dileyeceğini makalesinde yazan bir sinema eleştirmeni vardı.
Sabes, uma vez li um artigo de um crítico de cinema que dizia que se pudesse ter um desejo, seria voltar a ver o filme preferido outra vez pela primeira vez.
İlk defa, yönetimim bir sorunu çözebildi.
Pela primeira vez, a minha administração resolveu um problema.
Bir çocuk ilk defa izleyecekmiş.
É a primeira vez para alguns miúdos.
Bir günde ikinci defa Bay Specter.
Duas vezes no mesmo dia, Sr. Specter.
Eh, sen ilk defa A + derecesinde bir seks yaptın.
Tiveste sexo nota 10 pela primeira vez.
defans 37
defalarca 39
bir dakika 5689
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
defalarca 39
bir dakika 5689
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir dakika bekler misiniz 17
bir daha yapma 24
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir dahaki sefere 163
bir de bana sor 80
bir daha olmaz 55
bir daha yapma 24
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir dahaki sefere 163
bir de bana sor 80
bir daha olmaz 55