English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bir yıl

Bir yıl translate Portuguese

24,221 parallel translation
Bir yıl kadar önce üniversitenin ana kampüsü güvenlik ihlallerinden dolayı ceza alacakmış.
Há um ano, o campus principal foi multado por falhas de segurança.
Ondan bir yıl önce Trager, Güney Central Park'ta bir kooperatifi satın almak istemiş.
Um ano antes, o Trager quis comprar um edifício em Central Park South.
Ama, Castle, o mektupların hepsi en az bir yıl eski, ve kanıtlamıştık ki tüm o teoriler deli saçmasıydı.
Castle, estas cartas têm mais de um ano e já provamos que as teorias eram ridículas.
Sonra bir yıl, söylentilere göre koca bir yılbaşı sabahı uyanmış büyük bir mutfak bıçağı almış, karısının boğazını kesmiş çocuklarını öldüresiye bıçaklamış ve kendi bileklerini kesmiş.
Diz-se que num certo ano, o marido acordou na manhã de Natal, pegou num facalhão de cozinha, abriu a garganta à mulher, esfaqueou os filhos até à morte e depois cortou os próprios pulsos.
Bir yıl kadar önce, en büyük oğlu Harold satmak istemiş ama Ned buna karşı çıkmış.
Há cerca de um ano, o filho mais velho, Harold, quis vendê-lo, mas o Ned não estava para aí virado.
Bir yıl oldu bu yola çıkmadım.
Já não venho por este caminho há quase um ano.
Yaklaşık bir yıl evvel silahlı soygundan tutuklandım.
Há um ano, cumpri pena por assalto à mão armada.
Evet, bir yıl oldu ve hâlâ berbat bir yer.
Sim, e já passou um ano e continua a ser uma treta.
Matthew öleli bir yılı geçti.
O Matthew está morto há mais de um ano.
Bir yıl boyunca parti otobüsünde dans etmiştim para için değildi.
Dancei num autocarro de festa durante um ano, Não foi por dinheiro.
Bir yıl önce görüşmeye başladık.
Começámos a namorar há cerca de um ano.
Ve bir yıl sonra hala ayık olursan ara beni.
E, se ainda estiveres sóbrio daqui a um ano, liga-me.
Iyi, burada bizim bir yıl dönümü için var. Bir dünyada kırmızı işaretçilerine peşinde. Evet.
Esta é pelo nosso aniversário de 1 ano a seguir os pinos vermelhos pelo mundo.
Tam ve toplam bir yıl.
Sim, um ano de completo e total
Ayrıca çok uygun çünkü son altı yılım "Cinnet" filmi gibi geçti mübarek. Jack Nicholson filmin tamamında Danny adında küçük bir çocuğa eziyet ediyor çünkü.
- E muito apropriado também, porque os meus últimos seis anos foram uma espécie de "The Shinning", que é um filme que se tivesses visto, saberias que o Jack Nicholson passa o filme todo a torturar um rapazinho chamado Danny.
On yıl önce evindeki mangal partisinde seninle bir fotoğraf çektirmiştim. Bu araba yanımızda duruyordu.
Há 10 anos, tirei uma fotografia contigo num churrasco em tua casa... e este carro estava mesmo ao nosso lado.
Bradford hastahanesinin kayıtlarıyla uyumlu 6.5 yıl önce çok sık bir şekilde acile gittiği görülüyor yaşamının zor zamanları olmalı öyleydi boşanıyodu o dönemler bu yaraların kümelenmesie bakarsak aile içi şiddetle uyumlu fakat kurban erkek evet erkeklerde eş istismarında kurban olabilirler hakiki erkekler değil
Isso confere com o prontuário de Bradford do hospital. Parece que teve várias visitas nocturnas às urgências há 6 anos e meio. Deve ter passado por um período difícil.
Burada oturup seni bir anlaşma karşılığında Wilson Trager'ı ele vermeye ikna etmeye çalışmalıyım.
Por isso, tenho de o convencer a entregar o Trager por um acordo.
Ben aa, siz nasıl diyor... Ben bir aşçıbaşıyım.
Eu sou, como se diz...
Dostum bu senin altı yılını çalan sistemden öcünü alman için bir fırsat.
Isto é uma oportunidade de te vingares do sistema que te roubou seis anos de vida.
Büyük bir meteor düşmezse ya da geleceğin teknolojisi kötü sonuçlar doğurmazsa Dünya'nın yok olması Güneş'in kırmızı dev evrenine geçmesiyle birkaç milyar yıl içerisinde olacak.
A não ser que colida com uma grande pedra ou uma tecnologia futura corra mesmo muito mal, a Terra será provavelmente destruída quando o Sol inchar numa estrela vermelha daqui a vários milhares de milhões de anos.
Aslında bir nevi yıldönümümüz sayılır.
Na verdade, foi uma espécie de aniversário.
Her yıl gizli hayranımdan bir kutu çikolata alırım.
Todos os anos recebo a mesma caixa de chocolates, de uma admiradora secreta.
Elektronik müzik sevmem ama ufak bir araştırmadan sonra 2003 yılına ait ne bulduk tahmin et.
Não sou fã de música eletrónica de dança, mas uma pesquisa rápida no site Wayback Machine e adivinhe o que descobrimos em 2003.
Rex Coughlin bir kaç yıl önce beni soruşturan içişleri dedektifiydi.
O Rex Coughlin era um detective dos Assuntos Internos, que me investigou há alguns anos.
Bir ay, yıl, ne kadar zaman geçse de hepsi aynı hikaye ve farklı bir adamla geliyor.
Digo, um mês, um ano, um pouco tempo a mais, todas voltam a mim... mesma história, homem diferente.
Dokuz yıl sonra bile harika bir elbise.
9 anos depois e o vestido ainda é lindo.
On yıl önce güvenlik sistemlerini etkisiz hale getirmek için jelatinle parfümü karıştıran bir soygun ekibinin üyesiydin.
Há 10 anos fez parte de um bando de assaltantes que usava gelatina com perfume para desarmar os sistemas de segurança.
Bakın, ben artık başarılı bir işadamıyım.
Sou um empresário bem sucedido agora.
O kemik 65 milyon yıl dayanmış ama bu evde bir gün bile dayanamadı mı?
Durou 65 milhões de anos e não dura nem um dia nesta casa?
Yarın Etiyopta restoranına gideceğiz ve sonra da, 30 yıl gecikip iki kadının hayatını değiştiren bir aşk mektubunu anlatan filmi izleyeceğiz.
Amanhã, vamos a um restaurante etíope e depois vamos ver um filme sobre uma carta de amor que chegou com 30 anos de atraso e mudou a vida de duas mulheres.
Joe, 1940 yılındaki bir tren istasyonunda işe mi başvuracak?
O Joe está à procura de emprego numa estação dos anos 40?
Lou, onu 100 yılı aşkın bir süredir kullanıyormuş.
É provável que o Lou a usasse como arma há mais de 100 anos.
Bu doğruysa yeni bir şüpheli bulmak için tek yapmamız gereken yüz yirmi yılın doğum kayıtlarına bakmak.
Se isto for verdade, só temos de investigar... 120 anos de assentos de nascimento em busca de um novo suspeito.
Son yılında üniversiteli bir futbolcuyla çıkmaya başlamıştı.
E no seu último ano ela começou a namorar com o "quarterback" da equipa do colégio.
Geçen yıl poker oynamaya gittiklerini bildiğim bir vakitte üvey babamla yaşadıkları eve gizlice girdiğim için a polis çağırmıştı.
No ano passado chamou a polícia porque eu invadi a casa dela e do meu padastro quando tinham saido para ir jogar bingo.
Dokuz yıl bir yörüngeli zımparam olmuştu.
Tive uma lixadeira orbital durante 9 anos.
25 yıl önce Northcilff'ler çocuklar üzerinde ayrılığın etkileri konulu çığır açıcı bir araştırma yaptılar.
Há 25 anos atrás, os Northcliff fizeram uma pesquisa inovadora sobre a ansiedade da separação em crianças.
Yeterse güzel bir bakıcı tutamayız çünkü evliliğimiz yıkılır.
Se sim, não pode ser bonita, podia estragar o nosso casamento.
Beklediğim gibi, sıçanlar, kurtçuklar ve parkın diğer leşçilleri metamfetaminli ete pek ilgi göstermediler. Bu da şunu kanıtlıyor. Bir meth bağımlısı olduğu bilinen Jarrod Ochoa'nın altı yıl önceki cinayetinde otopsiyi yapan doktor ölüm saatini yanlış hesaplamış.
Como esperava, as ratazanas, larvas e outros necrófagos do parque mostraram pouco interesse na carne com metanfetamina, o que sustenta a minha teoria de que, há seis anos, no homicídio de Jarrod Ochoa, viciado em metanfetamina,
Yaklaşık on yıl önce, bir gece ekibi bir uyuşturucu patronunun evini bastı.
Uma noite, há uns dez anos, a equipa dela revistou a casa de um traficante conhecido.
Bak, on yıl önce bir hata yapmışsın. Bunun cezasını çektin.
Cometeu um erro há 10 anos e já pagou por ele.
Onu nereden tanıyoruz? Rex Coughlin bir kaç yıl önce beni soruşturan içişleri ajanıydı.
O Rex Coughlin era um detective dos Assuntos Internos que me investigou há alguns anos.
Malia bir kaç yıl onunla görüşmeye devam etti ama zamanla ona ulaşmak zorlaştı.
A Malia manteve contacto com ele durante alguns anos, mas, com o tempo, tornou-se mais difícil manter o contacto.
Bu adam eskiden ünlü bir estetik cerrahmış. Yaklaşık yirmi yıl önce oksikodon reçetesi satmaktan lisansı elinden alınmış.
Este tipo era um cirurgião plástico famoso, até há cerca de 20 anos, quando foi processado judicialmente por vender receitas de oxicodona e perdeu a licença.
Evet. Dört yıl önce de bir vaka vardı.
- Tivemos um caso aqui há 4 anos.
Anladım, iki yıl önce bir hata yaptım.
Eu sei que fiz asneira há dois anos.
12 yıl önce öldürdü onu ve bebeğiyle birlikte bir yere gömdü.
Matou-a há 12 anos atrás e enterrou o corpo dela num sítio qualquer... O corpo dela e o do bebé.
Oh, tatlım, unutmadan... Yıl dönümümüz için bir oda ayarladım.
Querida, antes que me esqueça, reservei um quarto para o nosso aniversário.
Birkaç yıl önce pisliğin biri üzerime atladı bacağımdan bir parçayı anı olarak saklamak istemiş.
Há uns anos atrás, um pervertido alaga-me e decide levar um pedaço da minha perna como lembrança.
10 yıl önce kemer için bir şansım daha olsun istemiştim.
Há dez anos atrás, quis ter outra hipótese por aquele cinturão.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]