English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bunu yapmayacağım

Bunu yapmayacağım translate Portuguese

1,362 parallel translation
Ben bunu yapmayacağım!
Não farei isso!
Bunu yapmayacağım, Saamiya
Não consigo fazer isso, Saamiya
- Bunu yapmayacağımı biliyorsun. - Ne hakkında konuşmak istiyorsun, Christine?
Do que vieste falar, Christine?
Ben bunu yapmayacağım.
Isso não faço.
- Bunu yapmayacağım!
- Não o farei!
- Bunu yapmayacağımı biliyorsun.
- Sabe que não o farei!
Gina, bunu yapmayacağım. Oh!
Gina, não vou fazer isso.
Bak, tekrar bunu yapmayacağım, Gabby!
Não vou voltar a fazer isto, Gabby.
Benim bunu yapmayacağım açık değil mi?
Não se vê logo que eu não posso caminhar?
Bunu yapmayacağım.
E não vou fazê-lo.
Bunu yapmayacağımı, buna değmeyeceğini söyledim ama öyle olmadı.
Disse que não ia fazer isto. Disse que não valia a pena, mas vale.
Bunu yapmayacağımı söylemiştim.
Disse que não ia fazer isto.
Evden ara. - Bunu yapmayacağım.
Não vou fazer isso.
- Bunu yapmayacağım.
- Não vou fazer isso.
Ama bunu yapmayacağım.
Mas nao vou fazê-lo.
Bunu yapmayacağım John.
Não vou fazer isto, John.
Bunu yapmayacağım.
Não vou fazê-lo!
Ben de bunu yapmayacağım. Ondan bahsetmeyeceğim.
Não vou falar dela.
Bunu yapmayacağım.
Não vou.
Öğrendiğim tüm gerçeği yazacağıma söz veriyorum. Ancak bu insan ölene ve gerçek, onlara zarar vermeyecek hale gelene kadar bunu yapmayacağım.
Eu prometo-lhe que escreverei a verdade sobre o que descobri mas tenho de deixar as coisas como estão até que essa pessoa morra e a verdade já não as possa atingir.
Bunu yapmayacağımı biliyordun, öyle değil mi?
Você sabia que eu não ia fazer, não sabia?
Çünkü bunu yapmayacağım.
Porque não vou fazê-lo.
Bunu yapmayacağım.
Não farei isso.
Hayır, bunu yapmayacağım.
Não, Não vou fazê-lo.
Ama dediğim gibi, bunu yapmayacağım.
Mas já te disse que não farei isso.
Bunu yapmayacağım.
- Nem te tentes explicar, Rasheed.
Bunu yapmayacağım, baba.
Não vou fazer isso, pai.
Bunu yapmayacağım. Bu kez çok ciddiyim.
Não vou fazer.
Sana söyledim bunu yapmayacağım.
Já te disse, não o vou fazer.
Hayır, bunu yapmayacağım.
Não, não faço isso.
Evet, eve gidip anneme yalakalanmam lazım ama bunu kesinlikle yapmayacağım.
Tenho de ir para casa dar graxa à minha mãe e sóbrio não dá.
Oh, Tanrım, lütfen, bunu atlatmama yardım ve söz veriyorum, bundan sonra, iki oyundan fazla oyunda yedeklik yapmayacağım.
Deus, ajuda-me a safar disto e prometo que de hoje em diante não serei substituto em mais de duas peças ao mesmo tempo.
- Bunu onun karşısında yapmayacağım, tamam mı?
Eu não vou fazer isso à frente dela, está bem?
Bunu yeniden yapmayacağım.
Não voltarei a fazer isso.
Bunu yapmayacağım.
Não vou fazer isso.
Bunu hiç yapmayacağımı düşünüyordum, ama hayatla ilgili gerçekleri anlatmanın zamanı geldi.
Pensei que nunca teria que fazer isto, mas está na hora de te contar os factos da vida.
Pekâlâ, istediğiniz gibi olsun. Kalben isteyerek yapmayacağım, bunu benden bekleyemezsiniz ama tek seçeneğim de bu. Korkmanıza gerek yok, çok değerli kanunuza da uyacağım.
Farei o que vocês querem não porque eu quero, mas porque não tenho outra saída não precisam ter medo, obedecerei suas leis
Bunu bir daha asla yapmayacağım.
Mas prometo que não volto a fazê-lo.
Bunu senin için yapmayacağım.
Não vou fazer isto por ti!
- Bunu bir daha yapmayacağım.
- Não quero repetir a pergunta.
Görünüşe göre sizi çok daha iyi anlayacağım çünkü bunu ömrümde ikinci kez yapmayacağım.
Por isso parece que vou ter tempo de vos conhecer melhor, porque eu não vou fazer aquilo duas vezes na mesma vida.
- Bunu bir daha yapmayacağım.
- Não volto a fazê-lo.
"Hey, yapmayacağımızı konuşmamıza rağmen, hadi yapalım ve de bunu da tartışmayalım."
"Em vez de discutirmos não o fazer, vamos fazer e não discutimos sobre isso".
Bunu yapmayacağım.
As pessoas têm perspetivas diferentes acerca do meu trabalho.
Ama yine Amerikalıların çoğu eğer biz bunu yapmazsak, ya da en azından yapılmasına yardım etmezsek, başka kimsenin yapmayacağını biliyor.
"Morra, Morra Saddam!" "Viva, Viva Bush!" "Morra, Morra Saddam!"
Bunu artık yapmayacağım.
"não vou mais fazer isso."
Şimdi... Bilerek ıskaladım, ama bunu ikinci kez yapmayacağım.
Agora... errei de propósito, mas não errarei outra vez.
Bunu iki kez yapmayacağım.
Não errarei da segunda vez.
Peki, bunu yapmayacağım.
Bem, não vou fazê-lo.
Bunu yapıp yapmayacağımıza karar vermeden önce birkaç şeyi bilmek istiyorum :
Antes de decidir o que faremos a seguir com isto preciso saber algumas coisas.
Bunu bir daha asla yapmayacağım.
Eu nunca mais vou fazer isso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]