English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bunu da al

Bunu da al translate Portuguese

667 parallel translation
Bunu da al.
Precisa de mais uma coisa.
Saçmalık! İyi bir işçi iyi yevmiyeyi hak eder ve bunu da alır.
- Um bom trabalhador vale um bom salário.
Bunu da alın.
Aqui, tome isto.
Bunu da alır mısın?
Leve isto também.
Bunu da al. Şimdi...
Leve isto.
Bunu da alıyorum.
Também o vou levar.
Al sana, bunu da al.
Tomem isso e isso!
Al. Bunu da al.
Aceite isto também.
Bunu da al.
Guarda esse para o final.
Baba bunu da al.
Papá. Olha, toma.
Bunu da al, kart zampara seni!
Leva isso, seu cabrão!
Bunu da al!
E esta!
Aşağı inip paramızı alalım ve yola çıkalım. Bunu da al.
Digam : "Isco para jacaré."
Bunu da alın.
Levem-na também.
- Alın bunu ve yatağımın üstüne asın.
- tire isto daqui e pendure por cima da minha cama.
Birisi rüşvet alır da bunu benimle paylaşmazsa onu duvara dikip kurşunlayacağım!
Se alguém for subornado e não partilhar comigo, pômo-lo contra a parede e pum! Está morto.
Al bunu da Böylesi daha iyi.
Assim estás melhor.
Bunu al da kendine bir dondurma külahı al.
Guarde a moeda.
Bunu alırdın ama zenginlik birkaç hafta içinde gözünden düşerdi.
- Pois, terias ficado com ele. Mas só depois de te rires durante semanas da decadência dos ricos.
Ama hangi akıl onu bırakır da bunu alır?
E quem de juízo trocaria um pelo outro?
Bunu bir seçenek olarak al.
Dá-lhe uma opção.
Alıcıları bunu sağlayacak.
O que é sensato da parte dele.
Sen yangın merdiveninden bak. Bunu da yanına al.
Desce pela escada de incêndio.
Beni sadece kendi ayarımda bir kadın alıkoyabilir ve ancak benim ayarımda bir erkek onun bunu yapmasına izin verir.
Só uma mulher da minha igualha poderia deter-me e só um homem da minha, ela poderia a aceitaria também.
Şu pirinç topaklarını ve bunu da yanına al.
Toma estes bolos de arroz.
Şimdi defolun ve bunu da yanınıza alın.
E agora fora daqui, e levem isto.
Al bunu da, bir daha iyi haber getirmeyi öğren!
Guarde-nas até que surjam boas novas!
Dingle isminde bir öğretmen, bir gün bunu okulun bahçesinde bulur ve alır.
Há um professor, de nome Sr Dingle Que um dia encontra a arma no terreno da escola.
21. yaş gününde... ne alınacağını da bilmiyorum, ama sabah bunu gördüm ve, düşündüm ki...
Não sei nada sobre presentes de 21 º aniversário.
- Neyi kameraya alıyor? - Bunu da anlatırım.
- O que fotografa a câmara?
Al, ona bunu sen ver.
Toma, dá-lhe isso.
Bunu yapmak için para alıyor ve... sizin gibi tamamen normal birini gördüğünde... sevimli kızı da yanındayken şunu demeliydi...
É pago para isso. Ao receber um sujeito como você, completamente normal, com uma rapariguinha linda... ele devia pensar : "Tenho de arranjar uma cama confortável para ele".
Tabanca al ya da bölgeyi terk et, bunu mu kastetti?
Ou compro uma arma, ou saio do território. É isso?
Eski kayınpederimden iyilik kabul etmediğim sürece bunu yapamam. Bu da eski ve kötü bir alışkanlığa dönmek anlamına gelecek.
Não posso, a menos que aceite um punhado de favores do meu ex-sogro, o que seria regressar a um péssimo hábito antigo.
Bunu alırsak, bizi sonsuza dek rahat bırakmazlar!
Se ficarmos com ele, dá direito a prisão perpétua.
Bunu, sonra da şunu alın.
Isto e aquilo.
Evet, bunu Rus elçiliğinin kapıcısından alıyorum.
Sim, consigo-a através do porteiro da embaixada russa.
Beni incitmekten zevk mi alıyorsun? Bunu yapmak o kadar da zor değil.
É muito fácil magoar-me.
- Yiyecek ve yatacak yerimiz var ya... Fagin'i göz ardı ederseniz hayat güzeldir... fareler hastalık bulaştırabilir ama hayat güzeldir... komşunun kazı hep daha besili olsa da... bizim de başımız kel değil ya payımızı alırız, hem de gani gani... eğer bunu dert etmezseniz hayat güzeldir... çay ve bisküvimiz olmasa da hayat güzeldir... hayat çok güzeldir...
temos cama e comida e se não se importarem com o Fagin é uma rica vida apesar dos ratos trazerem a peste é uma rica vida a vida é maravilhosa p'ra quem a souber viver por isso fazemos o possível por ter o nosso quinhão
Al bunu da koy.
Toma, mete estas na mala também.
- Bunu Bryce getirmiş olmalı, ve ben şaşkınlık içinde onu alıp, kapıyı cevaplamak için gittiğimde, - fuaye masasının üzerine koymuş olmalıyım...
O Bryce deve-o ter trazido e, na minha confusão, devo ter pegado no jornal e devo tê-lo deixado na mesa da entrada quando fui abrir a porta.
Bunu da al.
E leve isto com você.
Bunu yapmak için çok enerjik olmalı ve hatta bu ışınlar neredeyse ışık hızında yol alıyorlar.
Para fazerem isto, têm de ser muito enérgicos e de facto, viajam quase à velocidade da luz.
Lütfen bunu al da gideyim.
Por favor, guarde e eu vou embora.
Ölmeye başlarsam, lütfen bunu başımdan al.
Se me sentir a morrer, por favor tira isto da minha cabeça.
Fazla detaya gerek yok. Gerçekten alıcı mı, değil mi bir araştırın. Kragen'da zaten şu anda bunu yapıyor.
Os pormenores são contigo, eu só quero saber se o comprador é de confianca.
Bunu al. Sonra çikolata da var.
Também tenho uma barra de chocolate.
Sadece bir sinek. Evet al bakalım, bunu da yapıştır.
Está bem, se precisarem de mim estou no meu quarto sem estar a gastar dinheiro.
Evet al bakalım, bunu da yapıştır.
Ok. Põe isto.
Bunu alıyorum, bunu da...
Levo isto... e isto...
Bunu da anlamamışsın, Al.
Bate lá este valete!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]