English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Daha ne olsun

Daha ne olsun translate Portuguese

379 parallel translation
Daha ne olsun?
Era o que faltava!
- Kendi tersanesi var, daha ne olsun?
- Ele é dono de um estaleiro.
Bu kadar, daha ne olsun?
Fazer algo?
- Daha ne olsun?
- Que mais importa?
- Ne mi olmuş? Daha ne olsun?
Depois muita coisa!
Ölü, daha ne olsun?
Está morto, é isso que ele tem.
Hayır bebeğim hayatımızı yaşıyoruz çoktan başladı, daha ne olsun!
Não, amor... Nós estamos "na" nossa vida. Já começou, é esta.
Beni zengin ediyor, daha ne olsun?
Isso me serve para ser rico. É o único jeito.
Daha ne olsun?
Que mais precisamos?
Geri döndün ya daha ne olsun.
Agora que voltaste, não é precido argumentares.
- Ne var ki? - Ne var ki? - Daha ne olsun?
Nunca contei a ninguém, mas o culpado fui eu.
- Kimin tuttuğunu merak ediyorsunuz daha ne olsun?
Por que não me surpreende?
Daha ne olsun!
Aí o tens.
- Daha ne olsun, toz Dilaudid.
Dilaudid em pó, é o que é.
Bir erkekle beyzboldan konuşabilir ve bir kadına aptalca iltifatta bulunabilirim, daha ne olsun ki?
Posso falar de basebol com um homem... e dizer piropos estúpidos a uma mulher. Mais alguma pergunta?
Hiç bir iş yapmadan parasını alıyor daha ne olsun?
Ser pago para não fazer nada não parece nada mal, pois não?
isviçre Bankalari var daha ne olsun amina koyayim.
Bancos suíços, é isso.
- Gayet mantıklı işte, daha ne olsun.
Não pode haver melhor razão, pois não?
Daha ne olsun?
O quê mais?
Yani, daha ne olsun ki!
Que é que se passa contigo?
Ne olursa olsun, senin için Shelby'den daha uygun biri. Herkes daha uygundur.
De qualquer modo, ele é melhor para ti que Shelby.
Ne kadar iyi biri olursa olsun, bir erkekten kolaylıkla vazgeçebilir, ve sözgelimi, daha çekici bir erkeğe kapılabilirler.
Apesar da sua bondade, troca-o por outro de inferior condição se esse alguém for mais atraente, digamos.
Ne olmuş olursa olsun onun hapiste kalması daha iyi.
Seja o que for que tenha acontecido, é melhor mantê-lo preso.
Ve bir daha uykusuz kalmayacağım, hayvan ne kadar büyük olursa olsun!
E não perco outra vez o meu sono, é-me igual o tamanho do animal!
Nereye gideceksin ve bizi ne zaman terkedeceksin ya da gittiğin yerde ne yapacaksın, bilmiyorum, Jesse ama ne olursa olsun, şu anki durumundan daha kötü olmazsın.
Não sei onde irá quando nos deixar, Jesse, ou o que pensa fazer, mas não importa porque não será melhor que agora.
Ve her ne olursa olsun bir daha asla hiç bir polis memuruyla konuşmayın.
E não volte a falar com um polícia, em nenhuma circunstância.
Bu sefer ne kadar zor olursa olsun, gelecek sefere daha zor olacak.
E se desta vez foi mau, da próxima será pior.
Herkesin haberi olsun, gelecekte bu evde ne olursa olsun... bir daha asla bayılmayacağım.
Quero que todos saibam que, aconteça o que acontecer no futuro, nunca mais vou desmaiar.
Her ne olursa olsun, insan davranışının karanlık sokaklarını daha fazla patlatmak için bir başka zaman geri döneceğiz.
De qualquer forma, Voltaremos novamente para explorar ainda mais os becos escuros do comportamento humano.
Lance'in ne olursa olsun bu 10 bin dolara ihtiyacı var daha da cesurca geçireceği bir gece karşılığında.
E sei que Lanz necessita dos 10.000 que lhe darei. Se ele for corajoso o suficiente para passar a noite.
Durumumuz ne kadar çaresiz olursa olsun,... o aile daha çaresiz.
Mas sugiro que, dada a situação de desespero, as necessidades familiares são terríveis.
Roma'da ne pahasına olursa olsun görebileceklerinizden daha iyi... bir kılıç gösterisi düzenleyebiliriz.
Podemos dar-vos uma exibição de espada... melhor do que tudo o que podeis ver em Roma, qualquer que seja o preço.
Ve sonra ne olursa olsun bir daha görüşmeyeceğiz.
Então, independentemente do que acontecer... nunca mais nos veremos.
Seçimler yaklaştı Frederick. Bir daha seçim olmasın istiyorsak, ne pahasına olursa olsun kazanmalıyız.
Estamos perto das eleições... e temos de ganhá-las a todo o custo, se quisermos que sejam as últimas.
Gezegenim ne kadar kalabalık olursa olsun, keşke bir kişiyi daha alabilseydi.
Por mais apinhado que esteja o meu planeta, queria ter lugar para mais um.
Eee, daha başka ne olsun, utanmaz kız!
Não há mais nada, menina desencantada.
Kırmızı şarap içilecek, o kadar, daha ne olsun.
Vinho tinto e chega!
Bir daha ne tür olursa olsun, eğlence yok.
Nem mais uma brincadeira!
Ne olursa olsun, bir daha koşamasa bile ben ona bakarım.
Eu vou ficar com ela, não importa se ela não conseguir correr mais.
Daha ne olsun?
E que mais?
Onu bir daha görürsen, ne olursa olsun, sakın dokunma.
Se voltares a vê-lo, seja o que for, não lhe toques.
- Daha ne olsun!
- E nada!
Her ne pahasına olursa olsun, daha fazla ilerlemesine izin veremeyiz!
Não o podemos deixar avançar mais, custe o que custar!
Daha ne kadar ölü olsun.
Morto como plástico.
Daha iyi şartlarda yaşasın diye birine şans veriyorsun yeni bir teşebbüse dahil olsun diyorsun ve o ne yapıyor?
Damos uma oportunidade aos outros, uma hipótese de melhorar a sua vida, uma oportunidade para embarcar numa nova aventura, e o que fazem elas?
O kim olursa olsun, ne yapıyorsa yapsın, senden çok daha haysiyetli bir adam.
O que quer que ele é e o que quer que ele faz, é muito mais honrado do que tu.
Ama bedeli ne olursa olsun, ben John'un, bir caniden daha önemli bir varlığı olduğunu söylerken... haklı olduğuna inanıyorum.
Mas se vale alguma coisa, eu acredito que o John está correcto quanto à sua existência ter ramificações mais profundas do que as de um simples criminoso.
Bugün görüşmeleri idare edeceğim,... ama bugünün sonunda, sonuç ne olursa olsun, Bir şey daha var.
Outra coisa.
Lanet olsun, daha ne duruyoruz, çıkıp bunu kutlayalım.
Vamos embora daqui para festejar.
Ben mal satmıyorum. Ne olursa olsun, bir daha hapse dönmem!
Não estou no negócio e não vou voltar à prisão, de modo nenhum!
- Çalışacağım daha ne olsun?
Venho cheio de ideias.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]