English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Daha neler

Daha neler translate Portuguese

1,578 parallel translation
Yok daha neler.
Essa é boa.
Yok daha neler.
Vá lá.
Daha neler!
Isso é treta.
Daha neler neler.
E muito mais.
Yok artık daha neler.
Mas que merda.
Daha neler göreceğiz bakalım.
Pensei que já tinha visto tudo.
Daha neler!
Não...
Yok daha neler onunla diyalog kurmak için başka bir şey gelmedi mi aklına?
Desculpa lá. Essa não pode ser a melhor frase que encontraste.
Daha neler olacak diye...
Para ver o que vem de seguida...
Baltayla doğranıp vücut parçaları için kullanıldığınızı düşünebiliyor musunuz? Ve Tanrı bilir daha neler?
Conseguem imaginar ser cortado e usado como peças sobressalentes e sabe-se lá mais o quê?
Başınıza daha neler, neler, neler gelecek!
Isto vai acontecer vezes sem conta!
Daha neler.
Poupa-me.
- Daha neler!
Nunca na vida!
Beni dinlemezsen daha neler göreceksin.
De certeza que vais ver a não ser que comeces a ouvir.
Bitlenmiş ve mantar kapmış. Kimbilir bize söylemediği daha neler vardır.
ela tem qualquer coisa e qualquer tipo de fungo, e quem sabe que mais coisas.
Yok artık daha neler!
Oh absolutamente não!
- Daha neler göreceksin. İnan bana.
Acredita em mim.
Kim bilir daha neler planlıyor.
Só Deus sabe que mais tem ele planeado.
- Daha neler.
- O tanas, é que está.
- Daha neler.
- Oh, Deus.
Sayende başıma az daha neler geliyordu biliyor musun?
Sabe até que ponto me lixei por sua causa?
Daha neler. Artık gitmeliyim. Dünyaya dönmem lazım.
Merda, meu, tenho de ir, porque tenho de voltar à Terra.
Yok artık daha neler.
Não... posso... acreditar.
Daha neler!
- Meu Deus. - Fui à ponte.
Bakın, son zamanlarda ailemiz zor bir dönem geçiriyor. Bu yüzden, babanızla ben hayatınızda neler olduğunu bilirsek, size daha iyi ebeveynlik edebileceğimizi düşündük.
Esta família tem passado por muito, ultimamente, e eu e o pai achamos que seremos melhores pais se soubermos o que se passa na vossa vida.
- Daha önce de belirttiğim gibi ben sadece birtakım şeyler yazmaya uğraşıyorum ve çevremde neler olup bittiğini görmem gerekiyor.
- Como mencionei, sou apenas... A modos que já me passou aquilo da escrita e quero ver que mais há lá fora.
Peki, daha temel seviyede burada neler oluyor?
Então, o que está aqui a acontecer a um nível mais fundamental?
Daha sonra neler olacağını çok iyi biliyorum.
Sei muito bem o que me vai acontecer a seguir!
İlaçları patentlendirmek ve onlara daha sonra neler olduğunu izlemekle görevli kurumların ödemeleri ilaç şirketleri tarafından yapılıyor.
As entidades responsáveis por licenciar fármacos e depois ver o que lhes acontece posteriormente, são todas pagas pelas empresas farmacêuticas.
Yıllardır bir formaya taparcasına hayransanız, neler olabilir? Şarkılar, çığlıklar, uğruna ölümü göze almalar sonra, daha güçlü ciğerleri olan daha kararlı bir hayran bulur forma şarkıda, çığlıkta ve ölmede sizden daha iyi olduğunu iddia eden birini.
E o que se pode fazer, quando depois de tantos anos a adorar a camisola, a cantar e a gritar, defendendo-a, morrendo por ela, ela encontra alguém com mais pulmões e mais viço que diz saber cantar mais e morrer melhor por ela?
Şey, tek istediği dışardaki insanların neler yaptığımızı bilmeleri, daha doğrusu onun yaptıklarını.
Ele só quer que o mundo exterior saiba o que fazemos. E o que ele faz.
Sen de bu arada, şu Kepçe Projesi hakkında daha fazla neler öğrenebilirsin, ona bak.
Prometo. Ouça, enquanto isso, veja o que mais pode descobrir... sobre o Projeto Scoop e eu ligarei de volta em três horas.
Karan, geçmişe gitmek daha kolay çünkü neler olduğunu biliyoruz.
Karan, é mais fácil ir para o passado porque nós sabemos o que ocorreu.
Daha dün akşam öldü. Neler oluyor burada?
Que se passa aqui?
Ama ya daha sizin içinizdeyken bile, ona hayatın neler getireceğini biliyorsanız?
E se ele soubesse desde que está dentro de nós o que a vida lhe reserva?
Daha neler neler oldu.
Muita coisa se passou.
Eğer 2002'de buraya daha fazla asker yollamış olsaydık neler olurdu?
E se tivéssemos mandado mais tropas para aqui em 2002?
Evlat insanlarla birlikte çalışarak neler kazanabileceğini biraz daha düşün.
Meu filho, precisas de te concentrar um pouco mais no que podes ganhar com isto.
Neler olduğunu bilmese daha iyi olur.
Talvez seja melhor não saber o que se passa.
Vitaminler, haplar ve daha kimbilir neler verip durdular.
Deram-me vitaminas, comprimidos, e sabe-se lá o que mais.
Eski eşim size daha başka neler söyledi bilmiyorum ama biz daha yeni boşandık... bu yüzden pek iyi anlaşamıyoruz.
Não sei o que mais a minha ex-mulher disse, mas acabamos de nos divorciar então não temos as melhores relações.
İki kişi olduğu zaman, daha kuvvetli olan hayal gücü, zayıf olanı alt eder ve kim bilir o zaman neler olur.
Quando são duas, a imaginação mais forte sobrepõe-se à mais fraca e não faço ideia do que poderá acontecer.
Baban eskiden orada silah, dosya falan saklardı. Tanrı bilir daha içinde neler vardır.
O teu pai usava-o para guardar armas, ficheiros, e sabe Deus o que mais.
Daha neler neler var.
Há um monte a ir lá!
Emmy'yle biraz daha konuşsam, kim bilir neler öğrenirdim.
Mais algum tempo com a Emmy e sabe-se lá o que eu teria descoberto sobre ti.
Sadece daha sonra neler olduğunu öğrenmek istiyoruz
Só queremos saber o que aconteceu depois.
- Neler oluyor? Dışarıda biri daha var.
- Anda alguém lá fora.
Daha neler.
- Ai Jesus!
İçeride neler döndüğünü görmek istiyorsan, daha yakına gitmelisin.
Sim, tem-se que estar cá se queremos saber o que se está a passar cá dentro.
Görevimiz Morgan'a ihanet etmekse bence ikinci bir görevimiz daha olmalı : Anna'yı onsuz neler kaçırdığına ikna etmek.
Se a nossa missão é trair o Morgan, penso que deveríamos ter uma segunda missão, convencer a Anna do que está a perder sem ele.
Daha neler.
Mentira.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]