English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Daha erken

Daha erken translate Portuguese

2,361 parallel translation
Eve daha erken gelmeliydim.
Devia ter indo embora mais cedo.
Daha erken.
- Sim, é cedo para ver.
Size daha erken söylemek istedim ama nasıl tepki vereceğinizi bilemedim ve korktum.
Sim, eu... Quis dizer-vos antes. Só não sabia como iam reagir e...
Daha erken gelebilirdim, ancak çoraplarımı bulamadım.
Queria chegar mais cedo, mas não conseguia encontrar as meias.
Güzel, Belki de o biraz daha erken hazır olup olamayacağını, onun yeni ve en iyi dostu ona sorabilir.
Bem, ele pode ficar preparado um pouco mais cedo se a sua nova melhor amiga lhe pedir.
Ona bir saniye daha erken dönseydim...
Se eu me tivesse virado para ele um segundo antes...
Daha erken ihtiyacımız var, hatta şimdi bile lazım.
Precisamos mais cedo.
Daha erken gelemez mi?
Ela não pode vir antes?
Ben de otopsi raporunu daha erken almak için gidip Cuddy ile konuşacağım.
Eu falo com a Cuddy para obter o relatório da autópsia mais cedo.
Karısı yaptığı işi bilseydi ikisi de semptomlar konusunda daha dikkatli olabilirdiler. Hastalığı daha erken yakalayabilirdik.
Se a mulher dele soubesse do emprego dele, talvez estivessem ambos mais atentos aos sintomas iniciais e podíamos tê-la detetado mais cedo.
- Daha erken gideceksin.
- Vais entrar mais cedo.
Daha erken saatteki bir uçağa bineceğim.
Vou apanhar um voo mais cedo ".
Daha erken tamam mı?
Ainda é cedo, não é?
Daha erken gelebilirdim, ama annem her adımımı izliyor.
Teria vindo mais cedo, mas a minha mãe segue-me todos os passos.
Bence en büyük hata on yıl içinde ya da daha erken sürdürebilir enerji formlarını geliştirmek için düzenli çalışma gerektiğinin farkına varıp kabullenmemektir.
Parece-me que o grande erro foi não termos reconhecido, há cerca de uma década, que era urgente fazermos um esforço conjunto no sentido de desenvolver estas formas de energia sustentável.
Bankaya daha erken gidebilir miyiz?
Podemos chegar ao banco mais cedo?
Neden hiç kanıt bırakmadıklarının mantıklı bir nedeni vardı. Ya da neden daha erken yakalanmadıklarının.
Fazia sentido não haver provas e eles não terem sido apanhados mais cedo.
Daha erken fark etseydik, O zaman diğer seçeneklerimiz olabilirdi. Ama kanser sıçramış.
Se tivéssemos descoberto antes, poderíamos ter outras opções, mas o cancro espalhou-se e não há nada que possa fazer.
- Daha erken.
- Ainda é cedo.
- Daha erken.
- Bem, ainda é cedo.
Ama daha erken de arayabilirler değil mi?
Os diamantes estão prontos.
Sizi daha erken bulamadığımız için üzgünüm.
Desculpe não o acharmos antes.
Çok daha erken gelirdim.
Teria vindo muito mais cedo.
Bunun öngördüğümüz süreden çok, çok daha erken olduğunu biliyorum.
Eu sei que isto é imensamente mais cedo do que tínhamos previsto.
Daha erken değil mi?
- Não é um pouco cedo?
Ayrıca, daha erken.
- Deixa-o em paz. Além disso, é cedo.
Özür dilerim, size daha erken geri dönemedim.
Desculpe não o atender, mais cedo.
Petrol sorununun gelecek 3-5 yıl içerisinde, belki de daha erken bir zamanda şiddetleneceğini zannediyorum.
Penso que o problema do petróleo vai acelerar dentro de três a cinco anos, talvez mais cedo.
Shogun, beklediğimizden daha erken gelmiş.
O Xógum chegou antes do esperado.
Evet, daha erken hareket etmeliydik.
Sim, devíamos ter agido mais cedo.
Bay Raymond, araştırma sonuçlarına göre erken yaşlarda hayvanlara zarar vermeye eğilimli çocuklar daha sonra yetişkin olduklarında çok yüksek ihtimalle insanlara karşı en basit duyguları bile hissetmekte başarısız oluyorlar.
Sr. Raymond, estudos mostram que as crianças que são propensas a maltratar os animais, desde muito cedo Têm grandes chances quando adultos de não desenvolverem os mais básicos sentimentos pelas pessoas.
Yarınki Hoşgörü Festivali gecenin erken saatlerinde başlayacağından burada yatsam daha iyi olur dedim.
Achei melhor ir para a terra aqui, já que o Festival da Tolerância começa cedo, amanhã à noite.
Erken gittiler ancak Max dedi ki benimle daha fazla zaman geçiremedikleri için harap olmuşlar.
Eles adoraram-me, mas tiveram que ir mais cedo. mas o Max disse que ficaram chateados por não poderem passar mais tempo comigo. A sério?
Hayır, daha çok erken.
- Não, é cedo demais.
Hediyeler için erken. Daha ortada kazanılan bir şey yok.
É muito cedo para presentes.
Üzgünüm, yorum yapmak için çok erken daha.
- Desculpe, é muito cedo para comentar. - Tem de me dizer alguma coisa.
Daha çok erken.
Cedo demais.
Daha saat erken diyedir.
Ela disse que era óptimo.
Daha önce erken sıçrama yapmıştık. Bunu tekrar yapamamamızın tek nedeni de bu erken sıçramanın verdiği zarar zaten.
- E é precisamente por causa dos danos que isso nos provocou que não podemos voltar a tentar agora.
Olmaz, olmaz. Daha çok erken.
É muito cedo.
Geç yerine erken getirmen daha iyi olur böylece terbiye edebilirim.
Preferia que fosse já, porque assim isto fica a marinar.
Birkaç test yapıyorum ancak daha bir şey demek için çok erken.
Estou a fazer alguns testes, mas ainda é demasiado cedo para saber.
Yok, ben daha çok erken gelmekten hoşlanırım.
Não, apenas gosto de me sentar mais cedo.
Daha erken.
- Não é nem metade. - É um adiantamento.
Birini daha bu kadar erken kaybedemem.
Não preciso perder outro, tão depressa.
- Oraya erken gidersek biraz daha pratik zamanımız olur diye düşündük.
Descobrimos que chegando mais cedo, teremos mais tempo para os ensaios.
Bir çizik daha yapmak isterdim ama görünüşe göre birisi benden erken davranmış.
Não me importaria de fazer-te outra, mas parece que alguém já se antecipou.
Daha çok erken.
É um pouco cedo.
- Bilmiyorum, daha erken giriş yapmış.
- Não sei. Foi admitida cedo.
Daha çok erken.
Antes do tempo.
Daha erken.
Ainda estamos no início.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]