Gelmeyecekler translate Portuguese
244 parallel translation
- Gelmeyecekler.
- Não voltam.
Ve göreceksin, o meseleler artık o kadar da önemli gelmeyecekler.
Já não parecerão importantes.
Ayıp yani! Bu Hastings de çok uyuşuk, bir türlü haber veremedi, gelecekler mi gelmeyecekler mi öğrenemedim.
Anda, que lesma é esse Hastings... que não vem para nos dizer se vieram ou não.
Gelmeyecekler.
Eles não vêm.
Bir daha dostça gelmeyecekler.
- Agora, nunca mais voltam.
İyileri para için gelmeyecekler.
Eles não irão por dinheiro. Pelo menos, os melhores.
Ve bu durum böyle devam ederse, artık hiç gelmeyecekler.
E se esta situação continuar, não vão é vir mais.
Gelmeyecekler.
Eles não virão.
Ve gelmeyecekler.
Eles não querem.
Ama oradan gelmeyecekler.
Mas eles näo vêm por là.
- Gelmeyecekler!
- Eles não vêm!
Belki de polisler söylediklerinin aksine gelmeyecekler.
Talvez não venham para cá como eu disse.
Bana sorarsan, hiç gelmeyecekler.
Se me perguntares, digo que eles não vêm.
"Bir daha asla geri gelmeyecekler." dedi, General Slim.
"Jamais voltarão," disse o General Slim.
Gelmeyecekler mi?
Agora é que já não vêm.
Gelmeyecekler.
Não vêm.
- İnanmıyorlar. Fidye teslimine bile gelmeyecekler.
- Acham que inventei o rapto.
Bu baltalar 6 : 00 teknesinden önce gelmeyecekler.
Chegaste cedo. Esses tótós só chegam no ferry das 6 : 00...
Bu baltalar 6 : 00 teknesinden önce gelmeyecekler.
Chegaste cedo. Esses dois tótós só chegam no ferry das 6 : 00...
Geri gelmeyecekler.
Eles não vão voltar.
- Yani gelmeyecekler mi?
- Achas que eles não voltam?
Biliyorum, ve gelmeyecekler.
Bem sei, nem aparecerão.
Kız kardeşlerin 6'dan sonra gelmeyecekler, ve ben de senin rujlarını yemeği keseceğim.
Elas não vinham cá depois das 18h e eu parava de comer o teu batom.
Gelmeyecekler, değil mi?
- Eles não vêem, pois não?
Asla geri gelmeyecekler, sence?
Agora é que nunca mais voltam, não é?
İkincisi onlar her gün buraya gelmeyecekler.
Depois, não vão cá estar todos os dias.
-... ama gelmeyecekler.
Eles não vêm.
Öyle de gelmeyecekler.
Elas nao aparecem, de qualquer modo.
Gelmeyecekler.
Elas não virão.
- Gelmeyecekler, Emilien.
- Eles não vêm. - Estás a brincar!
Gelmeyecekler,
Eles não vêm.
Geri gelmeyecekler.
- eles não voltam.
Geri gelmeyecekler.
- Eles não voltarão.
Gelmeyecekler.
Nunca mais chegam!
Buraya gelmeyecekler.
- Não estamos lá.
Geri gelmeyecekler.
Eles não voltarão.
Pete ve o yeniden bir araya gelmeyecekler mi?
Não se vai reconciliar com o Pete?
Şu duvar yazısı sanatçılarıyla konuştum, bir daha gelmeyecekler.
Falei com aqueles mestres do graffiti e eles não vão voltar.
Hayır, gelmeyecekler.
Não, não vêem.
Öylece oturup arkadaşlarının gelmesini mi bekleyeceğiz? Gelmeyecekler.
Você diz para nos sentarmos e esperarmos que os seus amigos venham?
- Size söyledim, buraya gelmeyecekler.
- Estou dizendo, eles não vão entrar.
Geri gelmeyecekler Lana.
Eles não vão voltar, Lana.
Posta kutuna bakmaya zahmet etme Red. Çünkü gelmeyecekler.
Nem te preocupes em ver a caixa de correio, Red, porque ele não vai chegar.
Bir sonraki sene ringalar geri dönene kadar geri gelmeyecekler.
Só voltarão quando os arenques voltaram também no próximo ano.
Gelmeyecekler galiba.
As tantas nem sequer vêem.
Buraya bir daha gelmeyecekler!
Eles vão fechar isto!
Ve kediler peşimden daha fazla gelmeyecekler.
E os gatos não continuam atrás de mim.
Yemek servisler saat 4'e kadar gelmeyecekler, o zamana kadar kullanabilirsin.
Os comes e bebes só chegam às 4, por isso podes ficar aqui até lá.
Bizi almaya gelmeyecekler, değil mi efendim?
Não vêm buscar-nos, pois não?
Gelmeyecekler.
Eles não vêm, rapaz.
Hayır gelmeyecekler.
- Não.
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmez 23
gelmeyecek misin 17
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmedi mi 34
gelmek ister misiniz 20
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmez 23
gelmeyecek misin 17
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmedi mi 34
gelmek ister misiniz 20