Güvenli translate Portuguese
17,657 parallel translation
Bence etraf güvenli.
Acho que é seguro.
Tabii ki, ama burası artık senin için güvenli değil.
Claro, mas... Não é seguro para ti estares aqui.
Seni daha güvenli bir yere götürmeliyim.
Só preciso que vás para um sítio mais seguro do que aqui.
James Kalesi'nin bizim için güvenli olma ihtimali yok.
Forte James não é seguro para nós.
Ama valinin sıcak ve güvenli kuş tüyü yatağını tercih edeceğini düşünüyorum.
Mas desconfio de que preferisse o calor e a segurança da cama de penas de um governador.
Onlara, kürklerini Montreal üzerinden taşımanın güvenli olduğunu söyleyin.
Diga-lhes que faz mais sentido negociarem as peles através de Montreal.
Montreal güvenli.
Montreal é segura.
Güvenli bir yer bulup yardım gelmesini bekleyin.
- Não sei. Preciso que encontre um lugar seguro e aguarde assistência.
İkiniz güvenli bir yerde misiniz? - Sanmıyorum. - Pekala, orada kalın.
Querida.
O yüzden bunu benim için güvenli bir yerde tutacaksın.
É por isso que vais guardar-me isto... num lugar seguro.
Bunun güvenli olduğunu söylüyorsun.
Estás a tentar dizer-me que isto é seguro.
Güvenli yarış diye bir şey yoktur. Hiç olmayacak.
Não há corridas seguras nem nunca haverá.
Bill ve senin iddia ettiğiniz kadar güvenli mi göreceğiz.
Vamos ver se é tão seguro quanto tu e o Bill dizem.
Daha güvenli.
É mais seguro.
Güvenli yarış diye bir şey yok.
Não há corridas seguras.
Böylesi daha güvenli değil mi?
É mais seguro assim, certo?
Her ne ise burada yapmak güvenli değil.
Seja o que for, não será seguro de fazer aqui.
Güvenli evlerden birinde.
Está numa casa segura.
Senin için henüz güvenli değil.
Ainda não é seguro para ti.
Dünyadaki en güvenli şey ben olurum.
Seria a coisa mais segura do mundo para todos.
Hayır Katia, en güvenli yer burası, güven bana.
Não, olha, Katia, o sitio mais seguro é aqui, acredita em mim.
Katia'yı Stonehaven'dan uzakta güvenli bir yere götür.
Apenas afasta a Katia de Stonehaven, para um sitio seguro.
Sotnehaven'ın, güvenli olduğunu söyledin sanıyordum. Sürünün parçası olmak güvenliydi.
Pensei que tinhas dito que Stonehaven era seguro, que fazer parte da Alcateia era seguro.
Seni daha güvenli bir yere götürüyorum.
Vou levar-te para um sitio ainda mais seguro.
Nick Katia'yı güvenli bir yere götürüyor, Clay de Alexei'nin peşinde.
Nick vai levar a Katia para um sitio seguro e o Clay anda atrás do Alexei.
Daha güvenli olacağını düşündüm.
- só por precaução.
- Mavi şey var ya çocuklar için güvenli olan mutfak temizleme şeyi.
- A cena azul. Para limpar o balcão, que é seguro para crianças.
Onu çok güvenli bir yere koymuştum.
Guardei-a num sítio especialmente seguro.
Bana gayet güvenli göründü.
Parece-me em bom estado.
Güvenli mi diye kontrol edeceğim. - Seni az sonra çağırırım.
Vou ver se é seguro e já te chamo.
Güvenli bir yere.
Algum lugar seguro.
Çünkü onu gerçekten güvenli bir eve gönderdim Horatio'nun izini bulana kadar.
Porque mandei-o para uma casa segura até encontrarmos o Horatio.
Knox ayrıca yabancı devletlere ait tarihi değerlere de koruma amaçlı ev sahipliği yapıyor çünkü tesis tartışmasız olarak dünyadaki en güvenli olanı.
Fort Knox também abriga objectos de valor histórico pertencentes a estrangeiros para custódia, porque a instalação, sem dúvida, é a mais segura da terra.
Bana kanıt lazım... ve Fort Knox'un güvenli olmadığını kanıtlamanın tek yolu...
Preciso de provas... e o único jeito de provar que Fort Knox não é seguro...
Stallone, git bak bakalım şu hapishane güvenli mi?
Ei, Stallone, vai verificar se a prisão é segura.
Duvar kalkınca elindeki radyoaktif materyali daha güvenli olduğunu düşünerek kral asasına saklamış.
Quando o Muro caiu, ele escondeu o material no ceptro, pensou que era mais seguro.
Ondan sonra elimden geldikçe ona bir şeyler gönderirdim. Güvenli olması için yani.
Depois, mandava-lhe algo sempre que podia, para o manter a salvo.
Güvenli olduğunu hissettiğin bir yerde vurulmak kadar tam olarak Amerikalı olan bir şey var mı?
Existe algo mais quintessencialmente americano do que ser alvejado num local onde deveria estar a salvo?
Bu, onun için en güvenli seçenek mi sizce?
Será a opção mais segura, tendo em conta o que lhe aconteceu?
Evimize giden güvenli bir hat olduğundan emin olana kadar hiçbir şey değişmeyecek.
Até que me possam assegurar que temos uma linha segura para casa, nada mudará.
- Doğal olarak güvenli bir yerde saklı.
Escondia a salvo em segurança.
Güvenli bir şekilde hapis edilmiştin.
Tu foste selada em segurança.
Fransızcadaki sécurité kelimesinden geliyor bu da kanal güvenli anlamında.
Vem do francês securité, que significa segurança.
Eğer askerler uyanırsa yapacakları ilk iş John ve diğer tutukluları daha güvenli bir yere taşımak olur ve fırsatımızı kaybederiz.
Se os polícias acordarem, vão levar os prisioneiros para um lugar mais seguro. Vamos perder a nossa hipótese.
Sadece biraz daha güvenli bir yer.
Mas talvez uma coisa mais segura.
Bayan Maric'i güvenli bir yere götürmeliyiz!
Temos que levar a sra. Maric para um lugar seguro!
Amerika yı güvenli hale getiririz.
Tornar a America segura.
Gitmeliyi, güvenli değil.
- Temos que ir, não é seguro.
Henüz güvenli değil.
Não é seguro.
- Çıkmak güvenli mi? - Sadece gülümsersen.
- É seguro sair?
D blok güvenli.
Bloco D seguro.
güvenlik 301
güvenli değil 43
güvenlik mi 20
güvenli bir yerde 23
güvenli mi 42
güvenlik alarmı 24
güvenlik şefi 86
güven 68
güveniyorum 32
güvende 82
güvenli değil 43
güvenlik mi 20
güvenli bir yerde 23
güvenli mi 42
güvenlik alarmı 24
güvenlik şefi 86
güven 68
güveniyorum 32
güvende 82
güven bana 558
güvenebilirsin 19
güvenilir 40
güvendesin 88
güvenin bana 41
güvende mi 22
güvende olacaksın 20
güvendesiniz 21
güvendeyiz 48
güvenebilirsin 19
güvenilir 40
güvendesin 88
güvenin bana 41
güvende mi 22
güvende olacaksın 20
güvendesiniz 21
güvendeyiz 48