English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kesin olarak

Kesin olarak translate Portuguese

1,626 parallel translation
Gördüklerimizden sonra bunu nasıl kesin olarak söyleyebilirsin?
Depois de tudo o que vimos, como podes ter a certeza?
Hayır, kesin olarak Trask'ın aradığımız kişi olduğunu kanıtlayamayız, ama Promisin aldığını biliyoruz.
Não, não, não temos provas conclusivas de que o Trask é o nosso homem, mas sabemos que ele tomou a injecção de promicina.
Artik sunu kesin olarak biliyoruz ki, gerçek anlamda yiyecege ihtiyaç duymuyorlar.
Agora sabemos de certeza, que eles não têm nenhuma necessidade de se alimentar.
72 saattir ölü ve cinsel taciz olmadığını kesin olarak söyleyebilirim.
Ela está morta à 72 horas, e posso afirmar claramente que não houve abuso sexual.
"Kesin olarak bilebileceğimiz... hiçbir şey olmasa da, karar vermek için... bildiğimiz her şeye şüpheyle bakmalıyız öncelikle."
"Para podermos determinar algo com certeza, " primeiro temos que duvidar de tudo o que sabemos ".
"Kesin olarak bilebileceğimiz... hiçbir şey olmasa da... bildiğimiz her şeye şüpheyle bakmalıyız öncelikle."
"Para podermos determinar algo com certeza, " primeiro temos que duvidar de tudo o que sabemos. "
Kesin olarak kerpetenle çıkarılmışlar. Aynen öyle oldu, Zack. Gormogon tüm dişlerini, kerpetenle teker teker çekti ve onları bombaya koydu.
Ele arrancou os dentes, um a um, com um alicate, e pô-los na bomba.
Şu kesin olarak tek bildiğimiz şey, bir şeyi var.
Só temos uma certeza : alguma coisa há-de ser.
Tamam, sonraki adımda nereye gideceğimi kesin olarak biliyorum...
Bem, então eu saberia exactamente onde ir a seguir...
Ben de neler olacağını kesin olarak bilmiyorum ama şu yönden dev bir duvar şeklinde dalga yığının yükselmesini umuyoruz.
Nós esperamos que se erga uma parede de água vinda daquela direcção.
"Şimdi" kesin olarak şimdidir.
O agora è definitivamente agora.
Şimdi kesin olarak Moskov'da mı? Sadece o değil. Muhbir, iki adamın onu tutup nazik olmayan bir şekilde arabaya bindirdiğini de söyledi.
A única forma de eu deixar esta sala é num saco ou a andar pela porta como um homem livre.
simdi ihtiyacimiz olan, bu savasi bir kerede kesin olarak tamamiyle bitirebilmek için daha çok adam!
Do que necessitamos agora... é de mais homens, para terminarmos esta guerra de uma vez por todas.
Iki tarafında kesin olarak tanıdığı bir şey hakkında ne yapabiliriz
O que é que ambos podemos reconhecer, como a coisa óbvia a fazer.
Kesin olarak.
Decididamente.
- Bunu kesin olarak bilmiyoruz.
- Não podemos ter a certeza disso.
Beslenmeye gereksinim duymadıklarını kesin olarak öğrenmiş bulunuyoruz.
Bom, concluímos que eles não têm necessidade real de sustento.
Şimdi de hükümet kasetlerinde insanların ne dediği kesin olarak anlaşılamaz diye tanıklık edecek uzmanlar gerektiğine karar verdiler.
E acabaram de decidir que precisamos de peritos em audibilidade para testemunhar que não se sabe quem está a falar nas gravações que eles têm.
Kesin olarak bildiğimiz şey, Tilki'nin turuncu renkli araçlardan oluşan bir konvoyda seyahat ettiği.
O que sabemos é que a Raposa viaja numa escolta de carros cor de laranja. Certo?
Bu arada, azınlık öğrencilerinin bir kısmı üniversiteden geçici olarak ayrılırken, bazıları da kesin olarak kayıtlarını almakta.
Entretanto os alunos das m ¡ nor ¡ as aprove ¡ tam para t ¡ rarem uns d ¡ as. E mu ¡ tos deles estão a sa ¡ r de vez.
Ama kesin olarak bilemezsiniz. "Bir fareniz varsa kırk fareniz var demektir" derler.
Mas nunca se sabe, diz-se que se há um rato, há logo 40.
Mutluyum çünkü evde olmadığı zamanlar nerede olduğunu artık kesin olarak bilebiliyorum!
Estou feliz, porque só agora tenho a certeza de onde ele está, quando não está em casa!
Bu da kesin olarak... % 7 olmalı.
É definitivamente menos de... Devia ser 7 %.
Artık hamile olduğumdan kesin olarak eminim.
Agora tenho a certeza de que estou grávida.
Eyalet Okul Yönetimi, kesin olarak verdiği emirle şeyin gizlenmesini... Şeyin detaylı çiziminin... Şeyin...
O conselho escolar estatal ordenou que fosse coberto, um diagrama detalhado da...
... doğmuş olduğu ve binlerce yıl süren bir evrimle bunun geliştiğidir. Ancak kesin olarak bilmiyoruz.
... mutações como a da cascavel que desenvolveram, depois de milhares de anos de evolução, mas não temos a certeza.
Ve size kesin olarak söyleyebilirim ki poker, satrançtan çok daha ustalık gerektiren bir oyun.
Garanto que há mais habilidade nele que no xadrez.
Şu anda "Bilmek" bu sezon programa alınır mı kesin olarak bilemiyorum.
Neste momento, Não posso ter a certeza se o "Sabendo" vai sequer entrar no horário.
Jackson Hale'le yatmadığına kesin olarak emin olup olmadığını sor.
Pergunte a ela se ela tem absoluta certeza que ela não dormiu com JACKSON HALE.
- Kesin olarak bildiğimiz üç.
- Temos a certeza de três.
Kesin olarak bildiğimiz tek şey, bu zavallı hayatta kalmış ve duvarın diğer tarafında her ne varsa ona bakarak kendini asmayı seçmiş.
O único facto que temos como certo é que este desgraçado era o único ser vivo e que optou por se enforcar em vez de enfrentar fosse o que fosse que estava do outro lado!
" Despite bir dil konuşmaz ve kesin olarak geleneksel Çin kıyafetleri ile gezer.
Olha para aquilo. "Embora não fale a língua " e confirme que o chop suey
- Benim hatam oldu. Onu o öldürdü. - Onu kesin olarak söyleyemeyiz.
E a culpa foi minha, ele a matou.
Sana Bra'tac'ın bunu atlatabileceğini söylemek isterdim. Ama şimdilik, bunu kesin olarak söyleyemiyorum.
Gostaria de dizer que ele vai sair dessa... mas nesse momento eu simplesmente não sei.
Kesin olarak Alzaymır teşhisi koyulmadığı sürece sigorta evde bakım için ödeme yapmaz.
O seguro não vai pagar a assistência em casa a não ser que lhe seja diagnosticado Alzheimer.
Kesin olarak bildiği tek şey satın aldığı malın, 3000 yıl boyunca bir firavunun mumyasını sardığıydı.
Tudo o que ele sabia ao certo, foi que o que comprou no mercado, havia envolvido a múmia do faraó por três mil anos.
- O halde bitti. - Kesin olarak öyle görünüyor, efendim.
- Então acabou?
Kesin olarak bilmiyorsak yalan değildir.
Não é mentira, quando não temos a certeza.
Ya da ikincisi, bilgiyi kendine saklarsın buradaki amacının babanı gözünden vurmak ve hukuk sistemini maskara duruma düşürmek olduğunu kesin olarak kanıtlarsın.
Ou então, guarde segredo e prove de uma vez por todas que o seu objectivo é afrontar o seu pai e ridicularizar o sistema judicial.
Kesin olarak bildiğim tek şey ilk düğünüme benzemesini asla istemediğim.
A única coisa de que tenho a certeza é que não quero se pareça com o meu primeiro casamento.
Tomografi çekilene dek kesin olarak bilemeyiz.
Não sabemos até fazer a TAC.
Kesin olarak bilmediğiniz bir konuda kimseyi suçlayamazsınız, efendim.
Bem, o que não se ouve, senhor, não pode afirmar.
Kesin olarak öğrenmem gerekiyor.
Tenho de ter a certeza.
Şey, evet, teknik olarak burada ama rahatsız edilmemesi konusunda kesin emir verdi.
Bem, sim, tecnicamente está, mas tenho ordens especificas para que não seja perturbado.
Sonra aniden, savaşta kendisini ölümden, kesin bir ölümden birden fazla vesileyle, kurtarılmış olarak buldu.
E de repente, ele encontrou-se na guerra sendo salvo de uma morte certa em mais de uma ocasião.
Kesin bir şey söyleyemem, ama bir Hristiyan olarak en kötüsünü varsayarım.
Não tenho a certeza. Mas como cristão assumo o pior.
Kesin olarak!
Totalmente.
Bu tam olarak kesin değil!
Não sei exactamente o processo.
- AVARELL! KESİN OLARAK ÇENENİ KAPA!
Averell, pela última vez, CALA ESSA MATRACA!
Bundan böyle onları düşman savaşçıları olarak nitelendirmez uzun unvanlarıyla daha kesin tanımlarsınız.
A denominação mais correcta, é a que lhe damos, já não são, combatentes inimigos.
Radyodan nakledilenlere göre Londra bunu kesin bir ret olarak yorumluyor.
De acordo com a rádio, Londres considera esta resposta como uma clara recusa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]