Kim bilir translate Portuguese
5,559 parallel translation
- Astronotlara nasıl geliyordur kim bilir.
Imaginem como é para os astronautas.
Bundan başka, kim bilir neler oldu.
Além disso, quem sabe o que aconteceu?
Ne kadar kolay olduğunu görünce başka ne ister kim bilir?
O que acontece depois, quando perceber como foi fácil?
İç çamaşırı, tarak, şapka kurdelesi ya da kim bilir ne satıyorsun.
Vendes lingerie, escovas de cabelo ou fitas de cabelo ou... quem quer saber! ?
- Kim bilir?
- Sei lá.
- Kim bilir daha başka neler yapabiliyordur?
Quem sabe aquilo que é capaz?
Barbie'nin yokluğunda kim bilir neler yapar.
Sem o Barbie, não há como saber o que ele é capaz de fazer.
Kim bilir bu insanlar kim!
Quem sabe quem são estas pessoas?
Gençsiniz, bilmediğiniz bir rotada gittiğinizde başınıza ne geleceğini kim bilir?
Éramos adolescentes a escalar, ninguém sabia o que ia acontecer.
Kim bilir aşağıda ne kadar hava bükücü vardır.
Quantos dominadores de ar vamos encontrar?
- Kim bilir.
- Sei lá.
Kim bilir kiminle konuşuyor.
Não sei com quem ele está falando.
- Barbie'nin yokluğunda kim bilir ne yapar.
Sem o Barbie, não há como saber o que ele é capaz de fazer.
Önce ordunun kurduğu çevresel alanı geçmek zorunda kalacak. Sonra da kim bilir kaç kilometre uzaktaysak Kubbe duvarına kadar gelecek. Bu planda hataya yer yok.
Terá de passar pelo perímetro estabelecido pelo exército, e depois viajar, sabe-se lá que distância, até à parede da Cúpula.
Kim bilir, dergilerde bilim kadınları olursa belki ben de teorik fizikçi olabilirim.
Talvez se tivesse cientistas em revistas de moda, eu tinha-me tornado uma física teórica.
Sen horlamadan kim bilir nasıl uyuyacağım bir daha.
Pergunto-me como dormirei sem ele.
Gabe eskiden de baş belasıydı kim bilir şu an nasıl güçlüdür?
O Gabe já era lixado, imagina que poder terá agora.
Evet, insanlar ve kediler. Kim bilir başka ne vardır?
Sim, por pessoas, e gatos, e quem sabe o que mais?
Kim bilir? Belki bir kısmınız bu yolculuktan sağ bile çıkabilir.
Quem sabe se alguns de vocês sobreviverão à viagem.
Kim bilir başka neleri vardır.
Quem sabe que mais eles tem?
Gene ne var kim bilir.
- O que quererá agora?
Haigh'te bile varsa kim bilir başka kimlerde vardır?
Mas se o Haigh a tinha, então quem mais tem?
Kardeşimin ne düşündüğünü kim bilir?
Quem sabe o que vai na cabeça do meu irmão?
Eğer Emily'nin size açılmasını sağladıysanız, kim bilir?
E se conseguiu que a Emily se abrisse consigo, quem sabe?
Kim bilir belki Bobby bize bira parası bırakmıştır.
Quem sabe o Bobby deixou-nos trocos para cerveja?
İyot, zenon kim bilir daha neler?
Iodo, xénon, quem sabe o que mais?
... sen gidiyorsun. Kim bilir? Belki de Saipan Adası'na?
Quem sabe, talvez, para Saipan?
Kim bilir neler diyecek?
Quem sabe aquilo que ele irá dizer?
Aldıklarımı kasaya götürürken eski bir okul arkadaşımı gördüm. Ve uzaklaşıyordu, ben de onu durdurmaya gittim. Kim bilir bir daha ne zaman görürüm diye düşündüm.
Estava a ir para a caixa, quando vi uma rapariga do lado de fora, com quem andei na escola, que estava a ir-se embora, então sai para a chamar, porque quem sabe se voltarei a vê-la novamente,
Kim bilir arkasından kaç kere dedi?
Sabe-se lá quantas vezes ele disse pelas costas?
Sensiz nasıl yaparım kim bilir?
Apenas Deus sabe aquilo que farei sem ti.
Kim bilir? Herif İrlandalı.
Ouve... é irlandês Nasceu para levar porrada.
Bu oğlanın ne istediğini kim bilir?
Quem sabe o que aquele rapaz quer?
Kim bilir başka kaç piskopat var.
Sim. E pode ser mais psicopata.
Bu kadar umurundaysa söyleyeyim Charlotte uyuşturucu satıcılarıyla takılıyor burnuna kim bilir neler çekiyor. Bir de az kalsın Maison Oteli'nden atlıyordu.
Já que te importas tanto, é melhor que saibas que a Charlotte dá-se com traficantes, snifando sabe-se lá o quê, e por pouco não saltou do Maison Hotel.
Kim bilir. Belki Thomas senin gibi doktor olur.
E quem sabe... talvez o Thomas seja um médico como tu.
Bazen etrafın altını üstüne getiriyor kim bilir bununla neler yapar.
Às vezes ela põe-se a vasculhar, sabe-se lá o que faria com isto.
- Kim bilir Juice ne söyledi?
Quem sabe o que o Juice lhe terá contado?
Tek oğlumuzun kim bilir hangi nedenle oraya kapatıldığına kendimizi inandırsak bile,...
Nem evidências. Mesmo que acreditássemos que o nosso filho estivesse lá preso, sabe se lá o motivo, essa seria a última imagem que teríamos do nosso filho?
Durum kim bilir ne kadar tehlikelidir?
- Quem sabe qual é o perigo real?
Fakat kim bilir.
Mas ninguém sabe.
Çifte kazanç sağlarsak, birlikte olursak... kim bilir ne kadar kazanacaksın
Se dobrarmos, podemos ganhar... Sabe-se lá quanto.
Kadınlar, kim bilir?
Mulheres, quem sabe?
Kim bilir daha kimleri ısıracak.
E quem sabe quem mais é que ele vai morder.
Kim bilir, son birkaç yıldır onun ve Alain'in işlerine ne kadar zarar verdik.
Só Deus sabe o quanto lhe custou os negócios nos últimos anos, à ela e ao Alain.
Seçmek, istemek ve almak... ne anlama geldiğini kim bilir.
Para escolher, querer e tomar... para quem sabe o que isso significa.
- Kim bilir?
Sei lá...
Herkes kim olduğunuzu bilir.
Todos o conhecem.
Ne bulacağımızı kim bilir?
Quem sabe o que vamos encontrar.
Kim bilir vücudunda neler olup bitiyor!
Sabe Deus o que se passa dentro do teu corpo.
Kim bilir?
Quem sabe?
bilirsin 3409
bilirim 164
bilirsin işte 407
bilir misin 110
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsin ya 42
bilirsiniz işte 75
bilir misiniz 24
kim bu 468
bilirim 164
bilirsin işte 407
bilir misin 110
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsin ya 42
bilirsiniz işte 75
bilir misiniz 24
kim bu 468
kim bu adam 210
kim bunlar 128
kim burada 20
kim bu kız 44
kim bu kadın 51
kim bu çocuk 21
kim bu adamlar 29
kim bu insanlar 47
kim bilebilir 30
kim bu herif 42
kim bunlar 128
kim burada 20
kim bu kız 44
kim bu kadın 51
kim bu çocuk 21
kim bu adamlar 29
kim bu insanlar 47
kim bilebilir 30
kim bu herif 42