Kimseyle translate Portuguese
3,764 parallel translation
Ne demek istiyorsun, kimseyle çıkmıyor musun yani?
Porque não sais com alguém?
O olaydan sonra hiç kimseyle para hakkında konuşmadım tabii, orası kesin.
Eu não falei com ninguém sobre dinheiro, depois disso, isso é certo.
O hiç kimseyle çalışmıyor.
Ele não está a trabalhar com ninguém.
Bu kasabada kimseyle bağlantın yok mu?
- Nada.
Okulda kimseyle konuşmuyor.
Ela não fala com ninguém na escola.
Hayatın buna bağlı olsa bile sen kimseyle çıkmazsın.
Sei que não sairias com um rapaz, desse por onde desse.
Ailesinden kimseyle karşılaşmadım.
Nunca conheci ninguém da sua família.
Jeff ile Ek Fizik çalışma grubumuzda tanışmıştım ama o pek kimseyle konuşmazdı.
Conheci o Jeff no grupo de estudo de ciências mas ele não falava com ninguém.
Hayır, koridorun karşısında otururdu ve hiç kimseyle konuşmazdı. - Tabii ki konuşmazdı.
Não, estava à entrada e nunca falava com ninguém.
Daha önce kimseyle öyle hissetmemiştim.
Nunca me senti assim com ninguém.
- Kimseyle?
Então, foi com quem?
İşte bu yüzden sen kimseyle görüşemezsin.
É uma das razões pelas quais não encontras ninguém.
Kimseyle konuşmaya zaman bulamadı.
Ele não teve tempo de falar com ninguém.
Bu konuda kimseyle konuşmadın mı?
Não falou com ninguém?
Bir daha kimseyle yatmayacağıma yemin etmiştim.
Jurei que nunca mais ia para a cama com ninguém.
Benimle konuşmayı reddetmesinin dışında dışarıdan hiç kimseyle iletişimi yok sen hariç!
Não só se recusou a falar, como não comunica com ninguém do exterior, excepto contigo!
Orada başka kimseyle beraber olmak istemiyorum.
Não quero estar com mais ninguém.
7 yıldır kimseyle bir anlaşma imzalamadım.
Não contrato ninguém há sete anos.
Daha kimseyle paylaşmadım ama ortaya çıkacağını düşünüyorum.
Não falei dela a ninguém, mas acho que será motivo de conversa.
Acele et ve kimseyle konuşma.
Depressa, e não fale com ninguém.
- Kimseyle konuştun mu?
- Falaste com alguém?
Onun pek arkadaşı yoktur, kimseyle konuşmaz.
Ele não tem amigos. Não fala com ninguém.
Annen kimseyle konuşmadığını söyledi.
A tua mãe diz, que tu não falas com ninguém.
- Onu kimseyle paylaşmazsınız. Evet.
- Não o partilha com ninguém.
- Hiç kimseyle evlenmeyeceksin.
- Não te vais casar com ninguém.
Kimseyle evleneceğimi düşünmüyordum.
Nunca pensei que haveria de casar com ninguém.
Ama seninle tanıştığımdan beri leydim başka kimseyle olmadım.
Mas desde que te conheci, minha senhora, não estive com mais ninguém.
Kimseyle görüşmüyormuş. Ne generalleriyle, ne de karısıyla.
Dizem que não recebe ninguém, nem seus generais, nem a própria mulher.
Hiçkimse, kimseyle konuşmuyordum.
- Ninguém, não estava a falar com ninguém.
Öncelikle, kızım daha önce kimseyle çıkmadı ve Bumpty adında bir çocukla çıkmaya başlamayacaktır.
Primeiro, a minha filha nunca saiu com ninguém e de certeza que não vai começar com um miúdo chamado Bumpty.
Yasal olarak kimseyle bu konuda konuşmamam gerektiği halde mi?
Mas estou legalmente obrigada, muito concretamente, a não discutir o assunto com ninguém.
Kimseyle yatamayan elemanlar. Hayır, hiç de bile.
- gajos que não conseguem lá ir.
St. Paul'dan kimseyle konuştun mu?
Já falaste com alguém de St. Paul?
Yolda kimseyle konuşma.
Não fales com ninguém ao longo do caminho.
Geçmişinden kimseyle görüşmemeli.
Nenhumas reuniões. Nenhuma pessoa do seu passado.
Lisede kimseyle ilişkiye girmedim.
Não fiz tudo, quando andei no liceu.
Dört aydır Fransa'daydın ama kimseyle çıkmadın mı?
Estiveste na França e não saiste com ninguém em quatro meses?
- Burada genelde kimseyle karşılaşmam.
- Não vejo muitas pessoas aqui.
Şimdiye kadar yaşlı görünmek isteyen kimseyle tanışmadım.
Nunca encontrei alguém a querer parecer mais velha.
Bunun ne olduğuna karar verene kadar kimseyle her hangi bir temas kurma.
Não entres em contacto com ninguém sem que saibamos do que se trata.
Kimseyle.
Sozinho.
- Kimseyle paylaşma.
Não partilhes isto.
Şu an kimseyle birlikte değilim.
Não estou a sair com ninguém agora.
Daha önce kimseyle yatmadım, biliyor musun? - Evet, bu -
Nunca dormi com um homem na primeira noite.
Hey, hiçbir şeye dokunma uzaklaşma, konuşmaman gereken kimseyle konuşma.
Não mexas em nada, nem andes por aí, nem fales com ninguém que não devas.
Evet, ama o zaman ofisten kimseyle takılamazdım.
Pois, mas não podia estar com toda a gente no escritório.
Kimseyle tanışmadım Carl, ne internet üzerinden ne de başka yerde.
- Não encontrei ninguém Carl.
Sör Maria 1971'den beri kimseyle bir görüşme yapmadı. Chad'daki misyonu bazı kimselerce yanlış anlaşıldı da ondan.
Irmã Maria não dá entrevistas desde 1971, quando alguns entenderam mal o significado da sua missão no Chade.
O kimseyle konuşmaz.
Ele não fala com ninguém.
Kimseyle konuşmu
- Estava a falar com...
- Hiç kimseyle. - Hadi oradan.
- Ninguém.
kimse 362
kimse bilmez 26
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimseye 60
kimse yok 236
kimse yok mu 633
kimsenin 42
kimse var mı 301
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse bilmez 26
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimseye 60
kimse yok 236
kimse yok mu 633
kimsenin 42
kimse var mı 301
kimseyi incitmek istemiyorum 17