Kimsem yok translate Portuguese
547 parallel translation
"Bütün dünyada senden baska kimsem yok sevgiIim."
"Em todo o mundo, mais ninguém me resta senão tu, minha amada."
Senden başka kimsem yok Tommy, oğlum.
És tudo o que me resta agora, Tommy.
Kocamdan başka kimsem yok.
Não. O meu marido era tudo o que tinha.
Şimdi siz ikinizden başka kimsem yok.
E agora não tenho ninguém, a não ser vocês os dois.
Tanıyacak kimsem yok.
- Não tenho nenhum para conhecer.
Los Angeles'de kimsem yok.
Não tenho ninguém em Los Angeles
Benim kimsem yok, o yüzden benim için fark etmez.
Eu não tenho nenhuma, por isso não importa.
Bana yardım edecek hiç kimsem yok, ne bir oğlum, ne de kardeşim.
Não tenho ninguém, nem um filho nem um irmão para me ajudar.
Teyzem Minerva'dan başka kimsem yok.
Só tenho a Tia Minerva.
Orada kimsem yok, Edward.
Lá não me resta ninguém, Edward.
Onu kazanmak için yıllarca iyi çalıştım ve onu bırakacak hiç kimsem yok.
Trabalhei muito para o ter e não tenho ninguém a quem o deixar.
Kendimden başka dayanacak kimsem yok.
Não tenho ninguém a quem prestar contas, a não ser a mim mesmo.
Başımı omuzuna yaslayabileceğim hiç kimsem yok.
Não tenho ninguém em quem apoiar a cabeça.
Sevincimi ve acımı paylaşabileceğim hiç kimsem yok.
Ninguém com quem compartilhar alegrias e penas. Estou só.
Aslında hiç kimsem yok.
Nunca tive ninguém.
Evet, bu dünyada kimsem yok.
Que queres? Sou sozinho neste mundo...
Kızımdan başka kimsem yok efendim.
Se fosse outra que não a minha filha...
Senden başka kimsem yok.
Só te tenho a ti.
Ondan başka kimsem yok.
Eu só tenho ela.
Arkamdan gözyaşı dökecek kimsem yok.
Não faço falta a ninguém.
Benim senden başka kimsem yok, Jake.
É um prazer tê-lo aqui.
Yani kimsem yok, aa... Bilirsin işte konuşabilecek kimse anlamında.
Quer dizer, eu não tenho ninguém... sabes o que quero dizer, com quem falar...
- Ama benim kimsem yok. - Var.
Mas eu não tenho ninguém.
Alacak kimsem yok.
Não tenho ninguém a quem dar.
Hiç kimsem yok.
Não tenho ninguém.
Senden başka kimsem yok.
Não tenho ninguém além de ti.
Başka kimsem yok.
Ela é tudo o que tenho.
bunca tehlike ve serüven yeter artık durulup evlenme zamanı... karım dikiş dikip bana yemekler yapar hep hizmetime koşar... sonra kafamı şişirip dır dır eder hababam azarlar... sürekli para ister hayatı bana dar eder... en iyisi bu konuyu bir daha düşüneyim... evlilik hayatı benim neyime gözüme uyku girer hiç değilse... dünyada hiç kimsem yok ama artık birileri olmalı... acaba nasıl dost kazanıp insanları etkileyebilirim?
com tantas penas dores é melhor assentar e ter uma mulher que cozinhe e cosa as meias e faça tudo o que eu pedir que me aborreça e repreenda o dinheiro que ela gastava e a tristeza que me dava o melhor é pensar nisto outra vez podem ficar lá com a mulher que eu prefiro descansar só no mundo sem ninguém é melhor começar já como se fazem amigos e se movem influências?
Şu dünyada kimsem yok.
Não tenho ninguém no mundo.
Yapmam gereken çok şey var ve onu yanına bırakacağım kimsem yok.
Estou muito ocupado e não tenho a quem deixá-lo.
Benim hiç kimsem yok
Não tenho ninguém
Ondan başka kimsem yok.
Vern é bom.
Hayır, kimsem yok.
Não, sou só eu.c
Hey arabacı, durdur atlarını, artık gidecek bir yerim yok, artık sevdiğim kimsem yok.
Cocheiro, näo castigues os cavalos, Näo tenho mais pressa, Näo tenho mais quem amar.
Benimde kimsem yok ama vazgeçmiyorum. Çünkü çok kızdım.
Não tenho ninguém, mas não vou desistir!
Artık ne yazık ki vals yapacak kimsem yok...
Agora meu "cississe" já não há valsas.
Benim ise kimsem yok!
Eu sou isso tudo.
Arayabileceğim kimsem yok
Não tenho a quem me dedicar
Kimse beni karşılamaya gelmedi. Ailem yok. Hiç kimsem yok.
Ninguém me recebeu, nem família, nada.
Gidecek hiçbir yerim yok. Hiç kimsem yok.
Não tenho para onde ir, ninguém a quem recorrer.
Kimsem yok.
Ninguém.
Başvuracak başka kimsem yok.
Não tenho a quem recorrer!
çocuklarıma bakacak kimsem yok.
Näo tenho ninguém que me olhe pelos filhos.
Sizden başka bunu kutlayacak kimsem yok ki.
Näo tenho ninguém com quem celebrar a näo ser vocês.
- Senden başka kimsem yok.
- Só te tenho a ti.
Siz güçlü bir adamsınız ve benim sığınacak başka kimsem yok.
O senhor é um homem poderoso, e eu não tenho mais a quem recorrer.
Sensei Lee gidecek başka kimsem yok.
Sensei Lee, eu não tenho lugar para onde ir!
Sen hariç kimsem yok.
Nenhum lugar a não ser contigo.
Çünkü sığınacağım başka kimsem yok.
Não me abandones, por favor, Porque não existe outro tipo de ajuda.
Kocam öldü öleli, zavallı bir dulum. Yapayalnızım, konuşacak kimsem, söyleyecek sözüm yok.
Desde que meu marido morreu... sou uma pobre viúva, sozinha, sem ninguém para conversar.
Ondan başka kimsem yok. Kimsem yok.
Atire, vá em frente.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65