Ne yapacaksın translate Portuguese
12,580 parallel translation
Ne yapacaksın?
O que vais fazer?
Ne yapacaksın ulan, yeni karı alacak mısın?
Vais voltar a casar?
Ama ne yapacaksın?
Mas não há nada a fazer.
Ne yapacaksın arkadan gelen aracı?
Porque quer ver os carros atrás de si?
Şimdi ne yapacaksınız bakalım?
O que vai fazer agora?
Daha ne yapacaksın abi?
Que mais podia fazer?
- Sam ve sen ne yapacaksınız? - Citadel'e gireceğiz.
- O que é que tu e o Sam vão fazer?
- Ne yapacaksın peki?
- O que pensas fazer?
- Ne yapacaksın?
O que vais fazer?
Ne yapacaksın?
O que é que vais fazer?
Ne yapacaksın ha?
O que é que vais fazer?
Ne yapacaksın?
O que vai fazer?
Sully ile ne yapacaksın?
- O que queres com o Sully?
- Ne yapacaksınız?
- Fazer o quê?
- Ne yapacaksın?
- O que vais fazer?
Ne yapacaksın Rick?
Então, o que vai ser, Rick?
Sen silahsız ne yapacaksın?
O que vais fazer sem uma arma? O que for preciso.
- Paylaşacağımız bilgilerle ne yapacaksın?
O que é que faria com as informações partilhadas?
- Bak... - Ne yapacaksın dostum?
- O que vais fazer, meu?
Şimdi, bu adamı tutuklayacak mısınız, tutuklamayacaksanız ne yapacaksınız?
Então? Vão prendê-lo ou quê?
- Benimle ne yapacaksın?
O que querem que eu faça?
- Ne yapacaksın?
- Vai fazer o quê?
Gidersem ne yapacaksın?
O que é que vais fazer se eu for embora?
Benim para mı alıp ne yapacaksınız?
E duvido que você tenha tanta sorte. Para onde pensa que vamos com o meu dinheiro?
Şimdi ne yapacaksın?
O que vais fazer agora?
Bitince ne yapacaksın?
O que fazes quando acabares?
Ne yapacaksın?
Vais o quê?
Bana ne yapacaksın?
O que vai fazer-me?
Şimdi ne yapacaksın?
O que é que vais fazer?
Yarın buraya indiğinde ölmüş olursam ne yapacaksın?
O que é que vais fazer quando vieres aqui abaixo amanhã e eu estiver com o pernil esticado aqui dentro, huh?
Ne yapacaksın?
O que é que se pode fazer?
Bununla ne yapacaksın?
O que vais fazer com ela?
Ne yapacaksın? - Dokunma!
- Não me toques!
- Ne yapacaksın peki?
E o que vais fazer agora?
Seni küçük pislik ne yapacaksın, çirkin sevgilinle doktorculuk mu oynayacaksın?
Arrogante de merda. O quê, vais brincar às casinhas com a feiosa da tua namorada?
Bundan sonra ne yapacaksın?
O que vais fazer agora?
- Ne yapacaksın?
- O que vai fazer?
Bu kadar parayı ne yapacaksın?
Que farás com tanto dinheiro?
Yazdığınız hatıratla ne yapacaksınız?
E que fará com as memórias que está a escrever?
Ne yapacaksın?
Que vai fazer?
Parayla ne yapacaksın?
Que farás com tanto dinheiro?
Yarın akşam ne yapacaksın?
O que fazes amanhã à noite?
Ne yapacaksın?
Vais fazer o quê?
Başka ne yapacaksın ki?
E o que podes fazer?
- Ne yapacaksın?
- Não há nada que possa fazer.
O yüzden ne zaman ne dersem yapacaksın.
Fazes o que eu mandar, quando eu disser, ou...
Yağmur yağarsa ne yapacaksın?
Como vais embora se chover?
Ne yapacaksın?
Que vais fazer?
- Ne yapacaksın?
- O que queres fazer?
- Yapacaksın. - Yoksa ne olur?
- Sim, vais fazê-lo.
Ne istersek onu yapacaksınız.
Vão fazer exactamente o que mandarmos fazer.
ne yapacaksın ki 19
ne yapacaksın şimdi 37
ne yapacaksınız 234
ne yapacaksın peki 45
yapacaksın 87
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapacaksın şimdi 37
ne yapacaksınız 234
ne yapacaksın peki 45
yapacaksın 87
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapıyorsun ya 16
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yani 731
ne yapıyorsun ya 16
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24