O zaman başlayalım translate Portuguese
378 parallel translation
- O zaman başlayalım.
- Então, vamos começar.
O zaman başlayalım.
Então comecemos.
E hadi o zaman başlayalım.
Então vamos a isto.
- O zaman başlayalım.
Então vamos lutar!
O zaman başlayalım!
Comecemos.
Güzel, o zaman başlayalım.
Que bom. Vamos começar.
O zaman başlayalım.
Então vamos começar.
O zaman başlayalım.
Faça-o e acabemos de uma vez.
Tamam, o zaman başlayalım.
Muito bem. Comecemos.
O zaman başlayalım.
Então vamos acabar com isto.
- O zaman başlayalım.
Vamos começar.
O zaman başlayalım.
Então, comecemos.
Tamam o zaman başlayalım
Muito bem, vamos lá.
- İyi. O zaman başlayalım.
Óptimo, então vamos ao trabalho.
O zaman işlemlere başlayalım.
Pois tentaremos com esta!
Zaman kazanmak için hemen başlayalım. Ne de olsa memur Peters görev başı yapmadan önce... evine, karısına, ailesine kavuşmak için sabırsızlanıyor.
Para pouparmos tempo, prosseguiremos, pois tenho a certeza que o agente Peters está ansioso por ir para casa, para a mulher e filhos, antes de voltar ao serviço.
- Başlayalım o zaman.
- Então façamo-lo.
Başlayalım o zaman.
Então comecemos.
Pekâlâ, başlayalım o zaman.
Bem, é um começo. Vamos ver o que se pode fazer.
Şey, ıslahsa o zaman hadi başlayalım.
Bom, se é reabilitação, então vamos lá a isso.
Başlayalım o zaman.
Vamos começar, então.
Neden olmasın? Ne zaman başlayalım?
- O mais cedo possível.
O zaman, turkuvaz maviyle başlayalım mı?
Então porque não começarmos com o "Turquesa Azul"?
Al'i seks yaşamını geri kazandırmaya çalışıyorum. Tamam, o zaman önce ayartmadan başlayalım.
Deixa-me ver. 80 cêntimos cada bolacha...
Harika. Hemen üzerinde çalışmaya başlayalım o zaman. Biliyor musun?
Vamos trabalhar nisso, fazer com que aconteça.
O zaman, başlayalım.
Então, comecemos.
- Tamam. O zaman ikimiz de zincirlerimizi yapmaya başlayalım.
Agora cada um começa a fazer a sua cadeia.
Hadi, başlayalım o zaman.
Então vamos lá despachar isto.
- O zaman başlayalım.
Ora bem, comecemos a loucura...!
O zaman konuşmayı kesip dövüşmeye başlayalım.
Então deixemos de conversa e vamos lutar.
- O zaman dayanabilir. Başlayalım.
- Não há motivo para não se aguentar.
Araba iki saat içinde gelecek, o zaman, zaman kaybetmeden futbola başlayalım.
O carro vêm dentro de 2 horas. Não perca tempo. Futebol!
Şeyde yaptığı hareketten başlayalım o zaman...
Vamos começar pela forma como ele estava sempre a...
- Haydi başlayalım o zaman.
O meu inglês está bom, serve para frases simples. - Então usa-o. - Está bem.
- Harekata hazırız. - Başlayalım o zaman.
- Estamos prontos a avançar.
Yemeğe onsuz başlayalım, o zaman.
Está num engarrafamento, mas gostaria que comecemos a jantar sem ela.
- Shirley deyin o zaman. Yeter ki başlayalım artık.
- Trate-me por Shirley, mas façamos seguir o processo.
Hadi başlayalım o zaman. Hızlı.
- Velocidade.
- Her şey var. O zaman vermeye başlayalım.
- Temos tudo, doutor.
Tamam o zaman baştan başlayalım.
Muito bem. Vamos começar do princípio...
O zaman hadi başlayalım.
Então... Vamos começar.
- Pekala, başlayalım o zaman.
- Então vamos começar.
- Başlayalım o zaman.
- Então, pode começar. - Claro.
El sıkışmasıyla başlayalım o zaman.
Vamos começar com o aperto de mão.
Başlayalım o zaman!
Vamos lá!
Hadi o zaman başım daha fazla ağrımadan başlayalım
Então comecemos antes que a minha dor de cabeça piore.
Tamam o zaman. Başlayalım.
Ok, vamos jogar.
O zaman bunların hepsi senin hatan allahın belasından başlayalım.
Vamos começar com : Isto é tudo culpa tua!
O zaman kaldır kıçını da, başlayalım.
Vou ajudar-te a começar.
- O zaman hadi başlayalım.
Entao, vamos começar.
O zaman, hadi başlayalım.
Então vamos a isto.
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75