Sana bir şey diyeyim translate Portuguese
308 parallel translation
Sana bir şey diyeyim mi?
E vou-te dizer uma coisa.
Sana bir şey diyeyim.
Deixa-me dizer-te uma coisa.
Sana bir şey diyeyim mi?
Lizzie, tenho algo para lhe dizer.
Ama sana bir şey diyeyim Joanie.
Mas dir-te-ei algo, Joanie.
Sana bir şey diyeyim tatlım... Bu insanları yemeğe davet etmek pek akıllıca değildi.
Não foi lá muito inteligente convidar esta gente para almoçar.
Sana bir şey diyeyim Bishop : 40 yıldan fazladır kanun dışıyım ve bir çiğnemelik tütünü yumuşatacak kadar bile kodeste kalmadım.
Digo-te uma coisa, Bishop, estou do lado errado da lei há mais de 40 anos nunca estive preso o suficiente para amolecer um bocado de tabaco.
Sana bir şey diyeyim.
Deixai que vos diga algo.
Sana bir şey diyeyim mi?
Sabes uma coisa?
Baksana Paul, sana bir şey diyeyim mi...
Deixa que te diga, Paul.
Baksana Paul, sana bir şey diyeyim mi,
Deixa que te diga, Paul.
Sana bir şey diyeyim. Beni dinlemek ve anlamaya çalışmak zorundasın.
Tens de me ouvir e tentar compreender-me.
Sana bir şey diyeyim melez.
Deixa-me dizer-te uma coisa, mestiço.
Seni 10 yıldır tanıyorum. Sana bir şey diyeyim, asla emekli olmayacağım.
Aqui muito para nós, nunca me verás reformado!
Sana bir şey diyeyim, eğer sizler de öyle ateş edebilseydiniz... bütün emniyet homoseksüel olsa aldırmazdım.
Uma coisa te digo... Se todos os outros atirassem como eles, podiam ser todos bichas!
Ben zaten ölmüşüm, ama sana bir şey diyeyim.
Já estou morto, mas vou dizer-lhe uma coisa.
Sana bir şey diyeyim mi?
Deixai-me contar-vos uma coisa.
Ama sana bir şey diyeyim.
Mas vou dizer-te uma coisa.
Sana bir şey diyeyim. Sakın bir daha buraya geleyim deme.
E tem mais... não "dê mais as caras" por aqui de novo.
Sana bir şey diyeyim mi evladım, benim asıl zevkim... senin gibi gençlerle bizim gençlik merkezinde çalışmak.
A minha grande satisfação... é trabalhar com jovens como tu, no nosso Centro de Juventude.
Sana bir şey diyeyim.
Deixe-me dizer-lhe uma coisa.
Sana bir şey diyeyim.
É melhor eu dizer-te uma coisa :
Sana bir şey diyeyim mi?
Queres saber uma coisa?
Bak sana bir şey diyeyim.
Eu digo-te uma coisa.
Sana bir şey diyeyim mi, dostum.
Digo-te uma coisa.
Sana bir şey diyeyim, Charlie.
Vou contar-te uma coisa, Charlie.
Sana bir şey diyeyim mi?
Posso dizer-te uma coisa?
Sana bir şey diyeyim Withnail. Eğer odama tekrar gelirse bu, cinayet olur... ve kanunlar önünde bunun suçlusu sen olursun.
Vou-te dizer, Withnail, se ele vier ao meu quarto outra vez eu mato-o, e tu serás responsável perante a lei.
Sana bir şey diyeyim mi, şef.
Ouve uma coisa, chefinho.
Sana bir şey diyeyim. Az önce arayan çocuğun çenesine bir tane geçirmek lazım.
Sabes do rapaz que acabou de te ligar?
Şimdi, sana bir şey diyeyim.
Agora, vou dizer-te uma coisa.
Sana bir şey diyeyim.
Tenho notícias para si.
Sana bir şey diyeyim mi,
Bem, deixa-me dizer-te uma coisa.
Sana bir şey diyeyim.
Vou dizer-te uma coisa :
Koca kırmızı amcık suratına doğru yük treni gibi gelirken resim yapmak epeyi zordur ve sana bir şey diyeyim ;
Pois é, e quando tenho mesmo à frente da cara a rata delas não é fácil concentrar-me, podes crer.
Sana bir şey diyeyim.
Deixem - me dizer - vos Algo.
- Sana bir şey diyeyim.
- Deixe-me dizer-lhe uma coisa, doutor.
Bak sana bir şey diyeyim : Ponce aynaya bakıp değişmediğini görüp yanağından yaş süzülünce ben o noktada bittim.
Deixa-me que te diga : quando o Ponce se olhou no espelho e viu que não tinha mudado, e a lágrima começou a correr-lhe pela cara abaixo eu perdi-me.
Sana bir şey diyeyim mi... er geç kimsenin yapmak istemediği bir şeyi yapmak zorunda kalırsın.
Vou dizer-te uma coisa. Mais cedo ou mais tarde, será a tua vez de tratares do lixo.
Sana bir şey diyeyim mi?
E sabes que mais?
Sana bir şey diyeyim mi?
Isto é embaraçoso.
Sana bir şey diyeyim, bu dünyada yüzemiyorsan ;
Deixa-me dizer-te uma coisa. Neste mundo, se não sabes...
Sana bir şey diyeyim.
Uma coisa te garanto.
Sana bir şey diyeyim.
Vou dizer-lhe uma coisa.
- Aynen. Sana bir sey diyeyim.
Deixa-me dizer-te uma coisa.
Şey, sana şunu diyeyim, Bob. ben bir gemi güvertesi romantizmiyle ilgilenmiyorum.
Escute, Bob, não me interessa ter uma aventura a bordo do trem.
Dur sana başka bir şey daha diyeyim asla bu radyo istasyonunda başka bir kaydını oynatmayacağım!
E digo-vos outra coisa. Nunca mais passo um disco vosso nesta estação de rádio!
Sana aşk hakkında bir şey diyeyim.
Deixa-me dizer-te uma coisa sobre o amor.
Sana bir şey daha diyeyim, zencilerin yaşadıkları yerler evimden 6 blok öte bile değil.
E mais, há pretos a viver a seis quarteirões da minha casa!
Sana bir şey diyeyim, kıyafet seni değiştirmiş.
Daqui a nada é de dia.
Bud, sana bir şey diyeyim.
Bud, deixa-me que te diga uma coisa.
Sana bir sey diyeyim mi?
Sabes uma coisa, Kostya?
sana bir şey diyeyim mi 31
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana bir şey söyleyeceğim 168
sana birşey soracağım 16