Sen de gördün mü translate Portuguese
238 parallel translation
Aşağıya nasıl uçtuğunu sen de gördün mü?
Você viu? Como ele foi para ali?
Sen de gördün mü, Minnie?
Viste aquilo, Minnie?
Sen de gördün mü?
Viste aquilo?
Sen de gördün mü?
Viste o que ele fez?
Hey, bunu sen de gördün mü?
Porra, viste aquilo?
Bunu sen de gördün mü?
Viste aquilo? Dinamite!
Sen de gördün mü? Gerçekten üzgün.
Também devem ter visto como estava incomodado?
- Sen de gördün mü?
- Viste aquilo?
Sen de gördün mü?
Vês o que vejo?
Hey, köpekcik, o şeyi sen de gördün mü?
Ei, meu, viste aquilo?
Sen de gördün mü?
Viste aquilo? Tal como eu disse...
- Sen de gördün mü onu?
- Também o vês?
- Sen de gördün mü?
- Viste?
Sen de gördün mü?
"O Waldorf Astoria." Viu os arranjos?
Şunu sen de gördün mü?
Viu isso?
Onu sen de gördün mü?
Oh, meu Deus.
O çocuğun bana bakışı hoşuma gitmedi. Sen de gördün mü?
Não gostei da maneira como o miúdo olhou para mim.
Sen de gördün mü?
Já o viste actuar?
- Sen de gördün mü?
- Viu isso? - O quê?
- Sen de gördün mü?
- Também viste?
Frank, sen de gördün mü?
Acho que já os vi. O que me dizes, Frank?
Ben de sana soracaktım, sen bu arkadaşının madenini kendi gözlerinle gördün mü?
Tenho andado para te perguntar, Falas como se tivesses visto a mina do teu amigo com os teus próprios olhos.
- Sen hiç çolak polis gördün mü?
- Já viste algum de braço aleijado?
Sen daha önce, o büyüklükte bir inci gördün mü?
Já visto uma pérola tão grande, de água doce ou salgada?
Bu şeyi sen de gördün mü Jane?
Também viste essa coisa, Jane?
- İyi de sen gördün mü?
Noventa por três, duzentos e setenta de mil.
Mandrake, sen hiç bir Komünisti su içerken gördün mü?
Mandrake, já viu um comuna beber um copo de água?
Ama sen hiç geri dönüp bir şey yapan birini gördün mü?
Mas lembras-te de algum que tenha voltado e feito alguma coisa?
Sen onu hiç yakından gördün mü? Hayır mı?
Já o viste de perto?
Sen hayatında, hiç kaybedilmeyen bir kumarhane gördün mü?
Já alguma vez estiveste numa casa de jogo onde não perdesses?
Hiç şişko bir yarış atı gördün mü sen?
Já viste um cavalo de corrida gordo, mamã?
Sen hiç hayatında Çinli rallici gördün mü?
Já viste algum condutor chinês de Fórmula Um? Já?
Sen hiç kör seyiz gördün mü, Benny?
Já ouviste falar de um treinador cego, Benny?
Gördün mü, sen de iyi şeyler yapabiliyorsun.
A concretizar os meus sonhos. Vês? Tu consegues fazer coisas boas.
Sen de öylesin biliyorum. Bak... Hey, gördün mü?
Os gajos surpreendem-se sempre com esta.
Sen Lahey'de pis sokak gördün mü?
Já viste uma rua suja na Haia?
Sen hiç öyle bir profesör gördün mü?
Quando foi a última vez que disseste isso de uma professora?
Sen de pasaportumu gördün mü? Hani o fotoğraflı olan.
Viste o meu passaporte, aquele com a fotografia?
Sen... sen alet çantamı gördün mü?
Viste a minha caixa dos apetrechos de pesca?
Sen hiç fahişelerin asil aile çocuklarının... yakınlarında olmasına izin verildiğini gördün mü?
desde quando é que mulheres da rua se podem aproximar de filhas de famílias decentes?
Hem kapalı olduğunu, hem de damladığını gördün mü hiç sen?
Já te ocorreu que pode estar fechada e mesmo assim pingar? Não.
Sen Maggie'sin, o Archie, ben de hiç kimseyim. Seni aramaya gitti. - Gördün mü onu?
Tu, Maggie, ele, Archie, eu ninguém - ele saiu à tua procura, amor.
Sen hiç pembe flamingo gördün mü?
Alguma vez viu flamingos cor-de-rosa?
- Gördün mü, sen de vuramadın!
- Vês, nem tu o podes atingir!
- Sen de onu gördün mü?
Tu também o viste?
Sen, buraya Gargarensia'dan geldin, küçük bir çocuk gördün mü?
Você veio de Gargarência. - Viu lá um menino pequeno?
Sen mutlu evlilik gördün mü? Ben görmedim de.
Conheces muitos casais felizes?
Lydia'nın Londra'dan bana getirdiği kolyem nerede? Mary, sen gördün mü?
O medalhão que a Lydia me trouxe de Londres, viste-o, Mary?
Sen de beni gördün mü? Havuzun yanında? Evet, bendim.
Será que não me viu ao pé da piscina?
Sen kesinlikle iyisin. Onun sana nasıl sırnaştığını gördün mü?
Tu é que tens jeito, viste como ela gostou de ti?
Gördün mü burada, sen ve ben tamamen farklı yaşam formlarıyız. Bu aynı gezegeni paylaşmak zorunda olduğumuz, saçma sapan bir şaka.
Vês... aqui, nós somos completamente diferentes formas de vida e é só uma doente piada cósmica, de termos de partilhar o planeta.
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen de kimsin 767
sen de ister misin 105
sen deli misin 200
sen de gelecek misin 16
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen de kimsin 767
sen de ister misin 105
sen deli misin 200
sen de gelecek misin 16