English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Seninkiler

Seninkiler translate Portuguese

915 parallel translation
Seninkiler kadar güzel değil.
Não tão bonito como o seu.
Çok ayıp. Seninkiler de gelecek.
Não sejas mal-educado, chegará a tua vez.
Haklısın seninkiler.
Exacto, os teus.
- Seninkiler nasıl?
- Como é que está a tua família?
Seninkiler mükemmel, Walter.
É o primeiro, Walter.
Seninkiler çiftçiliğin ne olduğunu bilmiyor!
Vocês mandriões não sabem o que é cultivar a terra!
Ya seninkiler?
E o seu?
Benim kanunlarım geçerli, seninkiler değil.
A minha ideia da lei, não a sua.
- Hayır, seninkiler masanın üstünde.
- Não, as tuas estão em cima da mesa.
Red, al seninkiler.
Red, é todo teu.
Yanlış düşünceler, seninkiler gibi.
A pensar em coisas más, como você.
- Seninkiler nasıl oldu?
- Onde arranjou as suas? - O quê?
Ya seninkiler?
E o seu, pistoleiro?
Seninkiler dışında yeterince sorunumuz var.
Já temos problemas demais sem a sua ajuda.
Alayın geri kalanı, sıkıcı, sıradan askeri mesajlar yollarken seninkiler bilmece yolluyorlar.
Enquanto o resto do regimento transmite mensagens de rotina... eles se divertem enviando versos jocosos.
Galiba seninkiler yine şiirsel olmaya başlamışlar.
Como sabe que fui promovido a tenente. Coronel? Acabei de saber.
Dilerim seninkiler mutlu olur, aşkım... en az bizim birlikte paylaştığımız gibi...
Espero que as suas sejam felizes, meu amor... tão felizes como as que vivemos juntos.
Seninkiler gibi arabaların tanesi 75 dolar eder.
Cada carro dos seus custa $ 75.
- Seninkiler de mi?
- É algum dele?
Kertenkele kuyrukları, domuz kulakları, salamura edilmiş tavuk taşlıkları, şimdi senin gözlerinle benimkiler birbirine dolanacak, seninkiler bozulacak, sen benimsin!
Caudas de lagarto, orelhas de porco, moelas de galinha em salmoura, os nossos olhos cruzam-se, a vontade quebra-se, e tu és meu!
Görünüşe göre seninkiler kaçmış.
Parece que as suas tresmalharam.
Umarım, seninkiler daha ilgi çekicidir, tatlım.
Espero que o teu seja mais interessante, minha querida.
Seninkiler de numaranı yuttu mu?
E os teus pais caem na esparrela.
Benim atalarım, büyük bir ülkenin tahtında otururken seninkiler hala yerlerde sürünüp, böceklerle besleniyordu
Meus ancestrais detinham o trono de um grande país quando os seus rastejavam sobre mãos e joelhos alimentando-se de raízes e de insetos!
- Seninkiler için biraz yiyecek.
- Ração para os seus cavalos.
Seninkiler de.
As suas também.
Seninkiler gibisini asla, tatlım.
- Como as tuas não.
Seninkiler nasıl?
Os pais estão bons?
Seninkiler nasıl Kid?
Como estão os teus nervos?
Ya seninkiler?
- Quais as tuas?
- Seninkiler nerde? - Bilmiyorum.
- Onde estão as tuas próprias coisas?
İşte, seninkiler!
Acho que os apanhámos!
Bunlar seninkiler mi?
Estes dois pertencem-lhe?
Daha ilk etabı bile geçemedim. Merak etme, seninkiler bu dönemi bitiriyor.
Nem sequer o mais básico... aquela turma acaba este período.
Ama benim rüyalarım seninkiler gibi değil.
Mas os meus sonhos não são os teus.
- Seninkiler.
- Os teus.
Eminim, seninkiler bir firar planlamakla meşguldürler.
Tenho certeza que ele e seus irmãos estão planeando a sua fuga.
Hâlâ Paris'in en yumuşak elleri seninkiler.
Ainda tem as mãos mais macias de Paris, hein?
Seninkiler yeter.
Tenho todas as suas armas.
Peki ya seninkiler?
Então e as tuas?
- Seninkiler nerede?
Cadê as suas?
Seninkiler iyi.
O seu está óptimo.
Seninkiler kalıp ekim yapmak isterse şartlar aynı.
Se quiserem ficar e plantar outra colheita, a proposta é a mesma.
Benim ellerim seninkiler kadar kızıl, fakat kalbimin o denli solgun ve zayıf olmasında utanç duyarım.
As minhas mãos partilham a vossa cor, mas tenho vergonha de ter um coração tão alvo.
Hayatımda gördüğüm en güzel memeler seninkiler.
Tens uns peitos tão bonitos.
Ama hayatta kalan bizler yeni bir ırk yaratacağız, sen ve seninkiler tekrar değersiz hale getirileceksiniz, ve bir köle olmanın ne demek olduğunu tekrar öğreneceksiniz.
Mas nós, sobreviventes, criaremos uma nova raça. E tu e os teus serão rebaixados. Aprenderão de novo... o que é ter um senhor.
- Seninkiler senin canını sıkmıyor mu?
- Isso não te incomoda?
Seninkiler nerede?
- E a sua roupa?
Seninkiler Robin?
- Da sua, Robin?
- Seninkiler bana anlattı...
- Diz já!
Ama hiçbirisi seninkiler kadar güzel değil.
Mas nenhuns tão bonitos como os seus.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]