Sizi duyamıyorum translate Portuguese
217 parallel translation
Sizi duyamıyorum.
Não consigo ouvi-la.
Sizi duyamıyorum.
Não percebo o que o senhor diz.
Sizi duyamıyorum.
Eu não posso ouvir você.
Sizi duyamıyorum.
Não posso ouvi-lo.
Sizi duyamıyorum, belki siz beni duyuyorsunuzdur.
Jason, não o oiço, talvez você me oiça.
Sizi duyamıyorum. Dün gece sen ayrıldıktan sonra şurada tek başıma otururken, lanet işitme cihazımı kırdım.
Não o consigo ouvir, parti o meu aparelho ontem à noite, depois de se ir embora, quando fiquei lá sozinho.
Sizi duyamıyorum. Belki siz, beni duyabiliyorsunuzdur.
Não vos ouço, Alfa, mas talvez me ouçam a mim.
Ben sizi duyamıyorum.
Continuo sem vos ouvir.
Alfa. Sizi duyamıyorum.
Alfa, não estou a ouvir.
Alo, sizi duyamıyorum.
Não ouço nada.
Sizi duyamıyorum.
Nâo o consigo ouvir.
Biraz daha yüksek sesle konuşmanız gerekiyor, sizi duyamıyorum.
Compreende? - Vá-se você embora!
- Bağırın, sizi duyamıyorum.
- Mais alto, não o ouço.
Sizi duyamıyorum.
Não consigo ouvi-lo.
Affedersiniz, sizi duyamıyorum.
Desculpe, não consigo ouvi-la. Por favor...
Sizi duyamıyorum.
Desculpe, não consigo ouvi-la.
- Sizi duyamıyorum.
- Näo vos ouço.
- Sizi duyamıyorum.
- Não os consigo ouvir.
Sizi duyamıyorum.
Não consigo ouvir nada.
Sizi duyamıyorum.
Não a consigo ouvir.
Efendim sizi duyamıyorum ama sonra konuşuruz.
Senhor. Não o consigo ouvir. Mas falo consigo depois.
Sizi duyamıyorum.
Eu não consigo ouvi-lo.
Sizi duyamıyorum.
Não ouço.
Sizi duyamıyorum!
Não ouço.
Sizi duyamıyorum!
Não oiço.
Sizi duyamıyorum!
Não oiço!
Üzgünüm, Bay Payne. Sizi duyamıyorum.
Desculpe, sr. Payne, não ouvi.
Sizi duyamıyorum.
Não sei se pode ouvir isto.
Sizi duyamıyorum.
Não a posso ouvir.
Sizi duyamıyorum.
Eu... não te consigo ouvir.
Çocuklar, sizi duyamıyorum.
Eu não estou a opuvir nenhum barulho.
Sizi duyamıyorum, efendim.
- Senhor, não consigo ouvir.
- Affedersiniz sizi duyamıyorum efendim.
- Desculpe, não percebi. - Perdão.
Sizi duyamıyorum.
Nao oiço. O vento está muito forte.
- Sizi duyamıyorum.
- Não a ouço.
Üzgünüm, sizi duyamıyorum.
Lamento. Não consigo ouvir.
Rüzgar yüzünden sizi duyamıyorum!
O barulho do vento abafa as nossas palavras. Como?
Sizi duyamıyorum.
Não te ouço, pá.
- Sizi duyamıyorum!
- Não vos ouço!
Sizi duyamıyorum!
Não posso ouvir isso!
Hadi! Sizi duyamıyorum!
Vá, não oiço!
Sizi duyamıyorum!
Não os consigo ouvir!
Sizi duyamıyorum!
Não vos estou a ouvir!
Sizi duyamıyorum.
Não estou a ouvir.
Sizi hala duyamıyorum!
Ainda não oiço.
Sizi duyamıyorum.
Não oiço!
Sizi duyamıyorum, Bay Anderson.
Não o ouço, Sr. Anderson.
Sizi iyi duyamıyorum.
Não posso ouvi-lo.
Bayan Ti, sizi duyamıyorum. Hala rol mü yapıyorsun?
- Não consigo ouvir-te.
Sizi duyamıyorum.
Não consigo ouvir.
Sizi pek duyamıyorum.
Não o oiço bem.
duyamıyorum 99
sizi seviyorum 160
sizi bekliyorum 28
sizi bekliyor 61
sizi bekliyoruz 27
sizi dinliyorum 52
sizi anlamıyorum 42
sizi özleyeceğim 33
sizi tanımıyorum 61
sizi tanıyor muyum 69
sizi seviyorum 160
sizi bekliyorum 28
sizi bekliyor 61
sizi bekliyoruz 27
sizi dinliyorum 52
sizi anlamıyorum 42
sizi özleyeceğim 33
sizi tanımıyorum 61
sizi tanıyor muyum 69
sizi ilgilendirmez 39
sizi karı koca ilan ediyorum 41
sizi temin ederim ki 103
sizi ararım 37
sizi seviyorum çocuklar 20
sizi temin ederim 232
sizi tanıştırayım 46
sizi görmek güzel 94
sizi gördüğüme sevindim 190
sizi bekliyorduk 66
sizi karı koca ilan ediyorum 41
sizi temin ederim ki 103
sizi ararım 37
sizi seviyorum çocuklar 20
sizi temin ederim 232
sizi tanıştırayım 46
sizi görmek güzel 94
sizi gördüğüme sevindim 190
sizi bekliyorduk 66