Söyleyin bakalım translate Portuguese
234 parallel translation
Söyleyin bakalım komiser.
Diga-me, agora, tenente.
Söyleyin bakalım ikinizin ne işi var burada?
Diga, o que é os dois estão fazendo na minha vizinhança?
Söyleyin bakalım sert adamlar, savaş oyununuz bu mu?
E então, valentões? Estamos a brincar às guerras.
Şimdi söyleyin bakalım.
Agora, podem cantar.
Söyleyin bakalım. Para kazanmak için ne yaparsınız?
O que vocês acham de ganhar algum dinheiro?
Şimdi söyleyin bakalım.
Agora, diz-me o seguinte.
- Söyleyin bakalım.
- Diga lá!
"Söyleyin bakalım, efendiler hanımlarımızı kurşunlardan niye koruyamadınız?"
Que fizestes, homens? Por que näo defendestes das balas as nossas mäes?
Söyleyin bakalım, sevgili yavrum, adınız nedir?
Diga-me, minha querida, qual é o seu nome?
Söyleyin bakalım, kim bu adam?
Quem é ele?
- Şimdi, söyleyin bakalım şekerim.
Diga-me.
Hanımlar beyler, söyleyin bakalım.
Senhoras e senhores quero ouvi-los! Como é que se sentem?
Hanımlar beyler, söyleyin bakalım.
Senhoras e senhores, Queremos ouvi-los!
Söyleyin bakalım, bize güzel yemekler yapacak mısınız?
- Prepara-nos uma boa refeição?
Söyleyin bakalım, sorun ne?
Qual é o problema?
- Söyleyin bakalım... Sizce Peder Lowe neden kurt adam oldu?
- E vocês podem contar-me, como o Reverendo Lowe se transformou num lobishomem?
Döndürelim şöyle ve ne olduğunu söyleyin bakalım.
Uma volta, mais outra e adivinhe a bebida.
Söyleyin bakalım buralarda ne yapıyorsunuz?
Vais-me dizer o porquê de estarem aqui?
Söyleyin bakalım çocuklar...
Olhem...
Söyleyin bakalım... siz beraber misiniz?
Digam lá, estão juntas?
Söyleyin bakalım!
Contem-me!
Söyleyin bakalım dostlarım, Elsinore'a ne yapmaya geldiniz?
Viemos visitá-lo. Não há outra razão.
Söyleyin bakalım, bu lanet adam neye saygı duyar?
Aquele safado conivente. Pode-me dizer como saber o que eIe respeita?
Söyleyin bakalım, neredenim ben?
Diga de onde sou.
Bugün ne yapmak istersiniz çocuklar, söyleyin bakalım.
Tudo o que quiserem fazer hoje, basta pedirem ao vosso tio Herb.
Söyleyin bakalım. Nezle mi oldunuz?
Que se passa, bom homem, está constipado?
İyi bir sebep söyleyin bakalım!
O quê? Dêem-me uma boa razão.
Caddede yürüyorum... Söyleyin bakalım Bay James, ne elde ettiniz?
I'm walkin'down the street... [high-pitched elongated notes]
Lynn. Mike. Mike, Lynn, söyleyin bakalım.
Um pouco mais juntos.
Pekala, siz yakışıkların hangisi akıl hastanesinde, söyleyin bakalım?
Qual destes dois bonitões está na Instituição Mental?
Şimdi, söyleyin bakalım Dr. Nick'e, bela nerede?
Diga ao Dr. Nick qual é o problema?
Eee, söyleyin bakalım, nereye gidiyorsunuz kızlar?
Digam-me, para onde vão as meninas?
Söyleyin bakalım, niye bir karavan satın aldınız?
Gordon e Donna. Compraram uma casa rolante, porquê?
Söyleyin bakalım, okuldaki en büyük baş belası öğrenci kim?
Digam-me quem é que acham que é o aluno mais problemático da escola?
Söyleyin bakalım. Ne yapıyorum?
- Digam-me, o que faço?
Söyleyin bakalım.
Então, diga-me onde vamos hoje?
Söyleyin bakalım siz güzel tavuklar bu güzel kümeste ne yapıyorsunuz böyle?
Digam, o que fazem umas galinhas jeitosas como vocês numa capoeira destas?
Söyleyin bakalım, küçük hanım, buralarda hiç sorun fark ettiniz mi acaba?
Olhe lá, menina, viu por estas bandas algum sarilho?
Ademoğlunun yaptığı daha iyi bir şey söyleyin bakalım bana.
Digam-me uma coisa melhor que a Humanidade tenha feito.
Söyleyin bakalım.
Diga-me.
Tamam, söyleyin bakalım Yunan trajedyasının babası kim?
Certo. quem é o pai da tragédia grega? Alguém?
Freya benim ilkim olacak, ama ancak Than'in bu kayayı yok etmesini önleyebilirsem. O yüzden, söyleyin bakalım!
Freya será a número 1, mas só se eu evitar que os than destruam esta pedra.
Söyleyin bakalım çocuklar. Yaşlı Pearl Hala'ya harika bir geziye ne dersiniz?
Que é que acham de uma boa visita à velhinha tia Pearl, miúdos?
Söyleyin bakalım, daha daha nasılsınız?
Por isso, vocês como estão?
Pekâla söyleyin bakalım bay Slama, niçin buraya kapatıldınız?
Ora conte lá, Herr Sláma, vocês estão aqui metidos porquê?
Hadi bakalım istediğiniz ilahiyi söyleyin.
Sigam, cantem todos os hinos que queiram.
Söyleyin bakalım size nasıl yardım edebilirim?
Me diga como posso ajudá-lo.
Hadi hadi, söyleyin bakalım.
O que devemos dizer?
Haydi söyleyin bakalım, kime güveneyim ben?
Agora diz-me... em quem posso confiar?
Söyleyin bakalım Julia Child, çoban kavurmanın içinde neler var? Çoban
Mas olha para ele tão querido, sentado na tijela.
Çarkı döndürmeye hazır mıyız bakalım söyleyin?
Prontos para começar o jogo?
bakalım 1238
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
bakalım şimdi 17
bakalım burada ne var 21
bakalım ne varmış 22
bakalım burada ne varmış 41
bakalım anlamış mıyım 16
bakalım neymiş 17
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
bakalım şimdi 17
bakalım burada ne var 21
bakalım ne varmış 22
bakalım burada ne varmış 41
bakalım anlamış mıyım 16
bakalım neymiş 17
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyleyin bana 123
söylemedi 153
söyle bakalım 455
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyleyin bana 123
söylemedi 153
söyle bakalım 455
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39