English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Söyleyin ona

Söyleyin ona translate Portuguese

808 parallel translation
Bu parayı bana verdiğinizi söyleyin ona!
"Diga-lhe que foi você quem me deu o dinheiro."
Evet, elimden geldiğince çabuk, onu orada bulacağımı söyleyin ona.
Sim, diga que nos encontraremos assim que eu puder.
Sahini almadan beni vurmasinin is açisindan iyi olmayacagini... söyleyin ona.
Talvez seja melhor dizer-lhe que matar-me antes de ter o falcão nas mãos... será mau para o negócio.
Uyandığında, çok şanslı bir adam olduğunu düşündüğümü söyleyin ona.
Quando ele acordar diga-lhe que o acho um homem cheio de sorte.
Söyleyin ona doktor.
Diga-lhe, doutor.
Ona benim için çok teşekkür edin ve söyleyin ona...
Agradeçam-lhe por mim.
Söyleyin ona, benimle bu akşam saat 6'da Hakim'in Restoranı'nda buluşsun.
Diga-lhe que se encontre comigo no Restaurante Hakim às seis horas, esta tarde.
Söyleyin ona, personel bölümünden Bayan Venier'yle görüşsün.
... o seu cunhado se apresente à Menina Vénier, chefe do Pessoal.
Barones, söyleyin ona ellerini uzak tutsun.
Barão, diga que tenha as mãos quietas!
Ona ateşle oynadığını söyleyin... ve...
Diga-lhe, que está a brincar com o fogo e que podemo-nos queimar todos.
Sadece şunu söyleyin, hakkımda duyduklarının ya da ona olan aşkımın samimiyetine dair duyacaklarının önemi yok..
Apenas diga a ele que não importa o que ele ouve sobre mim e ele ouvirá coisas meu amor por ele foi sincero.
Öyleyse önce ona telefon edip otelden ayrılmamasını söyleyin.
Então telefone-lhe primeiro, diga-lhe para não sair do hotel.
Ona dün gece sözetmek zorunda kaldım. Onları içeri almayın. Burada olmadığımı söyleyin.
Não os deixe entrar, diga que não estou.
Ona Dr. Pretorius'un çok gizli bir hayati mesele için buraya geldiğini ve bu gece onunla yalnız görüşmek zorunda olduğunu söyleyin.
Diga-lhe que o Dr. Pretorius está cá com um grave assunto secreto, e que tem de o ver esta noite a sós.
Ona bu konuda hiçbir şey bilmediğimi söyleyin.
Diga-lhe que não sei nada disto.
Ona, benden korkmasına gerek olmadığını söyleyin.
Diga-lhe que não precisa de ter receio de mim.
Ona kendiniz söyleyin.
Diga-lhe.
Teşekkür ederim. - Ona acele etmesini söyleyin!
- Diga a ela para se apressar!
Ah, ona siz söyleyin.
Você fala com ela.
Ona selam söyleyin, olur mu?
Diga-lhe que eu perguntei por ela, está bem?
- Ona beklemesini söyleyin!
Não é um minuto
Bayan Ralston, eğer ki babam sizinle bir daha konuşursa ona kendisinden utanmasını ve bu tür mesajları iletebilecek konumda olmadığınızı söyleyin.
E, Menina Ralston, se o meu pai falar nisto consigo novamente... diga-lhe que ele deveria envergonhar-se e que a sua posição não lhe permite dar recados.
Lütfen ona olanların kendi suçu olduğunu söyleyin.
Diga que a culpa é dele.
Ayah'a ona ev işleri vermesini söyleyin, bu onu meşgul eder.
Diga à Ayah para lhe dar trabalho na lida da casa, mantê-la ocupada.
Ona bir kez bakın ve söyleyin, "Burada dürüst bir hırsız var".
Só do olhar, pensa-se logo : "Diabo, um ladrão honesto".
Ona endişelenmemesini söyleyin.
Diga que não se preocupe.
Ona hemen geleceğimi söyleyin.
Eu vou já para aí.
- Ona geri kalan şeylerle yarın geleceğimi söyleyin.
- Eu volto amanhã com o resto.
Lütfen General Cutler'a teşekkürlerimi iletin ve ona... ona bu beyefendiyi tanıdığımı söyleyin.
Por favor, agradeça ao General Cutler, e diga-lhe... diga-lhe que eu conheço este cavalheiro.
Ona eve gitmesini söyleyin memur bey.
Mande-a ir embora. Ela é uma criança.
Söyleyin ona!
...
Ona ondan nefret ettiğimi söyleyin.
Diga-lhe que a odeio.
- Ona erkenden yatacağınızı söyleyin. - Evet, tamam.
Diga que se vai deitar cedo.
- Ne söylerse söylesin ona çekip gitmesini söyleyin.
O que quer que ele diga, diga-lhe para dar o pira.
Eğer ararsa, ona yapmak üzere olduğu şeyi yapmamasını, çünkü benim de orada olacağımı söyleyin.
Se lhe ligar, diga-lhe para não fazer nada. Diga que vim cá e diga-lhe uma só palavra : "Deauville".
Ona şunu söyleyin ; eğer subayları çalışmazlarsa hastaneyi kapatmak zorunda kalacağım ve hastalarınız onların yerine çalıştırılacaklar.
Diga-lhe que se os oficiais dele não trabalharem ver-me-ei obrigado a fechar o hospital e os seus doentes terão de trabalhar por eles.
Dinleyecek kadar iyileştiğinde, ona söyleyin...
Quando puder ouvir, diga-lhe...
Ona benim evli Olduğumu, kocamın yüksek rütbeli bir devlet memuru olduğunu ve onun ağzını burnunu kırmaya hazır olduğunu söyleyin.
Oiga-lhe que sou uma mulher casada e que o meu marido é um alto funcionário do Estado, disposto e capaz de lhe partir todos os seus lindos dentes.
Ona söyleyin, iyileştim.
Diga-lhe que já me sinto melhor.
Ona böyle söyleyin.
Diz-lhe isso!
- Söyleyin ona.
- Diga-lho o senhor.
Ona, gece şovdan sonra, onunla yatımda yemek yemek istediğimi söyleyin.
Diga-lhe que gostava que ela jantasse comigo no iate depois do espectáculo.
Bakın, ona deyin ki... Ona bunun hiç... Bay Grant'e yarın gece orada olacağımı söyleyin.
Olhe, diga... diga que não tem jeito... diga ao Sr. Grant que estarei lá amanhã a noite.
Ona ne isterse ödeyeceğinizi söyleyin.
Digam-lhe que pagam o que ele quiser.
Ona burada kalmak istediğimi söyleyin!
Diga-lhe que quero ficar aqui!
Ona, kurbanın kimliğinin tespit edildiğini söyleyin.
Diga-lhe que ela foi identificada sem nenhuma dúvida.
Ona burada olduğumu söyleyin.
Digam-lhe que eu estou aqui.
Ona her şeyi itiraf ettiğimi söyleyin.
- Diz que eu confessei tudo. - O quê?
- Ne? Ona itiraf ettiğimi söyleyin.
Diz-lhe que confessei tudo...
Ona meksika ya gittiğimi söyleyin.
Diga-lhe que estou a ir para o México.
Ona söyleyin Chino her şeyi öğrenmiş ve onu vurmuş.
Digam-lhe que o Chino descobriu o que se passou entre eles. E matou-a.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]