Tamamen haklısın translate Portuguese
141 parallel translation
Tamamen haklısın.
Você tem toda a razão.
Tamamen haklısınız.
Acho que esse é o busílis da questão.
Teknik olarak tamamen haklısınız.
Tecnicamente, tem toda razão.
- Tamamen haklısın.
- Tem toda a razão.
Tamamen haklısınız, ama bunu kendi bildiğim gibi yapacağım.
Tem toda a razão. Vou-me embora.
Mr. Spock, tamamen haklısın.
Sr. Spock... tem toda a razão.
Tamamen haklısınız, doğru.
Com certeza está certo.
Tamamen haklısınız, doğru.
É verdade e tens toda a razão.
Evet, tamamen haklısınız.
Sim, sem dúvida.
Tamamen haklısınız, Mr. MacDonald, fakat yumuşak kalpli olmanızdan dolayı olan nedenler için değil.
- O senhor está certo, Sr. MacDonald. Mas principalmente devido ao seu coração bondoso.
"Evet, evet tamamen haklısın. Doğrusu hoş kız, gerçek bir mücevher!"
"Sim, tinhas toda a razão, é bonita, uma verdadeira jóia."
Tamamen haklısın Adama.
Não, não, eu concordo.
Tamamen haklısın taa ki bütün yolu bitirene kadar.
Ele tinha toda a razão. A menos que se vá até ao fim.
Siz tamamen haklısınız ama...
"Vocês são dignos e honestos, MAS..." Mas o que?
Tamamen haklısınız Müfettiş Farges...
Tem toda a razão, Inspector Farges.
Özür dilerim. Tamamen haklısın.
Desculpe, tem toda a razão.
Tamamen haklısınız.
Está inteiramente correcto.
İnan bana, tamamen haklısın.
Acredita em mim, tens todo o direito em estar.
Evet. Tamamen haklısın Bleek.
Você está absolutamente certo, Bleek.
Tamamen haklısın.
Tens toda a razão.
- Tamamen haklısın.
- Tem toda razão.
- evet tamamen haklısın, bana yardım et Marge
- É uma boa altura para ser honesto? - Sim. Tens razão, estou mesmo!
Tamamen haklısınız efendim.
Está absolutamente certo senhor.
- Tamamen haklısın.
- Sem dúvida.
- Senin kızgın olmakla bir derdin var. Tamamen haklısın.
Tens um problema e não exprimes irritação!
Her şeyi dünyaya bağışlamanın, servet kazanmamızı engellemenin, bize yararı olacağına inanıyorsan, tamamen haklısın.
Se julgas que tem algum mérito dar tudo ao mundo, privando-nos de uma fortuna inimaginável tens toda a razão.
Haklısınız! Tamamen haklısınız.
Tem toda a razão.
Tamamen haklısın.
Tudo bem.
Haklısın. Tamamen haklısın.
OK, estás totalmente correcto
Biliyorum sadece bir seans yaptık. Fakat şimdiye kadar duyduklarıma... dayanarak söylemeyim ki sen tamamen haklısın ve Bob tamamen haksız.
Eu sei que apenas tivemos uma sessão, mas pelo que eu ouvi... tudo o que dizes está completamente certo... e tudo o que o Bob diz está completamente errado.
Önemli değil, tamamen haklısın, görevim dünyayı kurtarmak, - bu seni önemsemediğim anlamına gelmez.
Mesmo que tenha razão, que a minha missão é efetivamente salvar o mundo, eu me preocupo contigo.
- Hayır, tamamen haklısın.
- Não, estás correcta.
- Tamamen haklısınız. - Gel, otur lütfen.
- Vamos, senta-te, por favor.
Tamamen haklısınız.
Foi indesculpável!
- Tamamen haklısın.
- Podes crer.
Hey dostum, tamamen haklısın.
Amigo, tens razão.
Tabii ki olacak. ama ona söylemek, tamamen haklısın.
Claro que ela iria ficar. Mas dizer-lhe... Tinhas toda a razão.
- Tamamen haklısın. - Evet.
- es muito optimista.
- Tamamen haklısın, olmayacak.
- Podes crer.
Tamamen haklısın, geçen gün Benny'e aynı şeyi söyledim.
Sem dúvida. Disse-o ao Benny, no outro dia.
Bana kızmakta tamamen haklısın, ve özür dilerim.
Tens todo o direito de estar furioso comigo, e peço desculpa.
Annen nerede? Tamamen haklısın.
Onde está a tua mãe?
Tamamen haklısınız.
Estavas certíssima.
Tamamen haklısın.
Tens razão!
Bak işte o konuda tamamen haklısın!
Podes crer que sou o melhor.
Tamamen haklısın.
- Sabe que nao pode ser. - Tem razao.
Pekala, böyle söyleyince, sanırım tamamen haklısın.
- Capitão.
Asteğmen, kesinlikle haklısın... fakat aynı zamanda... tamamen yanılıyorsun.
Entretanto, eu me sentia diferente. Capitão, estou correcto em assumir que você decidiu embarcar numa missão de resgate?
- Üst taraf tamamen sıkışmış. - Haklısın.
A capota está completamente encravada.
Haklısın, evlilik yüzüğü tamamen farklı.
Oh, tens razão, um anel de noivado é completamente diferente.
Haklısın. Çoğunlukla yaptığım iş sadece beni ilgilendirir. Ama kadere bak ki, şu anki işim tamamen seninle ilgili.
E tem razão, normalmente, só a mim diz respeito, mas, neste momento, quis o destino, que o que faço lhe diga respeito a si.
haklısın 4682
haklisin 34
haklısınız 730
haklısın galiba 26
haklısınız efendim 33
tamam 65623
tamam mı 13610
tamam mi 103
tamamdır 2135
tamam canım 67
haklisin 34
haklısınız 730
haklısın galiba 26
haklısınız efendim 33
tamam 65623
tamam mı 13610
tamam mi 103
tamamdır 2135
tamam canım 67
tamamen 264
tamam o zaman 544
tamam olur 25
tamam anladım 45
tamam tatlım 105
tamam efendim 298
tamam anne 127
tamamlandı 26
tamamı 16
tamamıyla 47
tamam o zaman 544
tamam olur 25
tamam anladım 45
tamam tatlım 105
tamam efendim 298
tamam anne 127
tamamlandı 26
tamamı 16
tamamıyla 47
tamam oldu 33
tamam öyle olsun 18
tamamiyle 25
tamam baba 89
tamam hayatım 43
tamam dostum 85
tamam mıyız 25
tamam tamam 209
tamam patron 67
tamam o halde 42
tamam öyle olsun 18
tamamiyle 25
tamam baba 89
tamam hayatım 43
tamam dostum 85
tamam mıyız 25
tamam tamam 209
tamam patron 67
tamam o halde 42