English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tamam olur

Tamam olur translate Portuguese

2,419 parallel translation
Tamam olur, ikisini de yaparım.
Está bem, vou fazer os dois.
Tamam olur.
Certo, tudo bem.
Tamam olur mal çocuk.
- Está bem, tipo burro...
Tamam olur. Bir müsaade ette.
- Sim, sim, só um segundo.
Tamam. Olur.
Tudo bem.
Kazalar ancak o zaman olur, tamam mı?
É quando os acidentes acontecem.
Tamam, kalıp merhaba derdim ama bunun yanında bir yığın üzüntülü konuşma da olur.
Está bem. Eu ficava e dizia "olá", mas isso envolveria ouvir e abanar a cabeça com tristeza.
- Hadi, tamam olur.
Só vou beber o meu ponche.
Tamam, o da olur.
- É isso mesmo.
Tamam, o zaman Chili's nasıl olur?
Está bem, então... que tal o Chili's?
- Tamam, çok iyi olur.
Obrigado.
Tamam, Jack kapıya gelir, belki de para almak için ama çığlıkları duyar ve olaya pencereden şahit olur.
O Jack vai até lá, talvez para receber o pagamento, ouve gritos e espia pela janela.
- Olur. Tamam.
- Claro, tudo bem.
Doğru yer işte. Tamam, bakın ne diyorum? Bir kere daha deneyelim, olur mu?
- Só mais uma volta.
Tamam, olur.
Está bem, sim.
Evet, gelecek hafta iyi olur. Tamam.
Sim, para a semana seria óptimo.
Tamam, olur.
- Sim, está bem.
Tamam, ama önce onla biraz yalnız kalayım olur mu?
Dá-me só alguns minutos, está bem?
- Tamam, olur.
Sim, claro.
- Tamam, olur. - Neler oluyor?
- Que se está passar?
Tamam, olur.
Sim, está bem.
Tamam. Olur.
Está bem.
Olur herhalde. Tamam.
Sim, sim, claro, acho eu.
Tamam. Gece 2 de lokantadan alsam olur mu?
- Vou buscar-te às 2 ao snack-bar?
Dinle beni, ben sadece gördüğüme inanırım hatta bazı zamanlar gözümün gördüğüne dahi inanmam, tamam mı ama kendini iyi hissettirecekse, inanıyormuş numarası yaparım, olur mu?
Que coisa. Está bem, ouve eu acredito no que posso ver, e às vezes, nem nisso, está bem? Mas se isto te faz melhor, eu finjo da próxima vez, está bem?
Tamam ama kontrole geldiğinde beni haberdar et, olur mu?
Mas diga-me qualquer coisa quando vier à consulta de acompanhamento.
Siz o broşürü Daniel'e yollayın olur mu? Tamam, görüşmek üzere.
Porque não envia aquele folheto ao Daniel?
Tamam, en başa dönelim, olur mu?
Porque não começamos do zero?
Tamam ama yarın okuldan sonra burada olsan iyi olur.
Está bem, mas é bom que estejas aqui, amanhã depois da escola.
Bir saniye konuşabilir miyiz? Tamam, olur.
Posso dar-te uma palavrinha?
- Tamam, olur.
Está bem.
- Tamam, olur. Şunu bir bitireyim de.
Está bem, deixa-me só acabar isto.
Bu gece görüşürüz. - Olur. - Tamam, orada...
Vemo-nos logo à noite.
- Tamam. - Bana "tatlım" deme, olur mu?
Não me chame de "docinho", de acordo?
Tamam, sen içeri girsen iyi olur.
É melhor entrares.
Tamam. Denver nasıl olur?
E o que pensas de Denver?
Mahkeme olur dedi, tamam mı?
O tribunal disse que está tudo bem, está bem?
Tamam, harika olur.
Olha, parece-me bem, a sério.
Bundan iyi bir kariyer yapıp mutlu olur musun dediler. Ben evet dedim onlar da o zaman tamam o zaman yap dediler.
Achas que podes ter uma boa carreira e ser feliz a fazer isso? "
Tamam, olur.
- Sim, sim.
Tamam Roy, öteki mahalleye doğru gitsek olur mu?
Muito bem, Roy. Importas-te de ir para outro quarteirão?
- Tamam, olur. - Harikaydı.
- Pois, sim...
Tamam şimdi sen Arnold, buna açık olur muydun?
Bom. Então, agora você, Arnold, estaria aberto a isso?
- Tamam, olur.
- Sim.
Olur. Tamam.
- Está bem, está bem.
— Tamam mı? — Olur.
- Está bem?
Tamam, olur...
Pois, está bem...
Böyle şeyler olur, tamam mı?
As coisas acontecem, sabes?
-... ailelerimizin bir araya gelmesi açisindan iyi olacak. - Tamam. Bardaki herkese söyledigine göre, yarin kendini gelmeye ikna etsen iyi olur.
Agora que disseste a toda a gente no bar, tenta conter-te amanhã.
Olur, tamam. Söz veriyorum.
Tudo bem, prometo.
Tamam. Sende 500 dolar koyarsan 1000 dolar olur buda yeter herhalde.
Muito bem, se tirares também 500, talvez 1.000 cheguem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]