Yolumuz uzun translate Portuguese
220 parallel translation
Yolumuz uzun, yiyecek ve suyun her zerresi bize lazım.
Temos muito caminho pela frente e precisamos de toda a comida e água.
Yolumuz uzun.
Estamos longe do fim.
Yolumuz uzun.
A viagem é longa.
Yolumuz uzun.
É um longo caminho.
Yolumuz uzun.
Movam-se.
Yolumuz uzun.
É um caminho longo.
Yolumuz uzun.
Temos um longo caminho a seguir!
Bakın beyler, yolumuz uzun. Durun.
Temos uma longa viagem pela frente, por isso vamos...
Yolumuz uzun.
Temos uma longa viajem pela frente.
Buradan Sugarland'e yolumuz uzun.
É um caminho longo daqui até Sugarland.
Yolumuz uzun ve yapacak çok şeyimiz var. Neden?
A ¡ nda temos um longo vam ¡ nho e mu ¡ to a fazer.
Arabaya binseniz iyi olur. Kasabaya kadar yolumuz uzun.
Suba, ainda falta bastante para a próxima cidade.
Bir tanesini ben alayım. Yolumuz uzun.
Deixe eu levar uma.
Yolumuz uzun tatlım!
É uma viagem longa, querida!
Yolumuz uzun.
Isso fica bem longe.
- Acele edin yolumuz uzun.
Rápido, é tarde.
Yolumuz uzun, bayağı yol yapacağız.
Temos uma longa viagem, temos de fazer pausas.
Yola çıkmadan önce tuvalete gitmek isteyebilirsin. Yolumuz uzun.
Tire a água do joelho antes de sair, a viagem é longa.
- Acele et, yolumuz uzun.
- Depressa, ainda é longe.
Yolumuz uzun.
Temos um longo caminho a percorrer.
Korkarım eve kadar tepecek uzun bir yolumuz var sevgilim.
Receio que tenhamos um longo caminho até casa, querido.
Günışığında gidemeyiz. Gece yolumuz epey uzun olacak.
Não podemos caminhar de dia e espera-nos uma longa viajem esta noite.
Haydi gelin, gidilecek uzun bir yolumuz var.
Vamos, temos um longo caminho.
- Ve gidecek çok uzun bir yolumuz var.
- Temos muito a concluir.
Burada olmaktan mutlu olmadığımdan değil, ama biliyorsunuz, gidilecek uzun bir yolumuz var.
Não que a gente tenha passado mal aqui, mas é melhor nos irmos embora.
Yarın uzun bir yolumuz var.
Amanhã, teremos uma longa viagem pela frente.
Haydi gidelim, yolumuz uzun.
Sim senhor, duas carroças pelo preço de nenhuma.
Daha uzun bir yolumuz var ve at başa bela olur.
Temos um longo caminho a percorrer e um cavalo só dá sarilhos.
Gidecek uzun bir yolumuz var.
Temos um longo caminho pela frente.
Yolumuz o kadar uzun değil, Doktor.
Já não falta muito, Doc.
Uzun bir yolumuz var.
Ainda falta muito.
Yollar ıslak, bizim de yolumuz uzun.
As estradas estarão molhadas, e a viagem é longa.
Yarın çok uzun bir yolumuz var.
Amanhã, espera-nos outra tirada.
Sorun yok. Uzun bir yolumuz var ama bir arada olacağız.
Está tudo bem... temos de andar um pouco, mas estamos juntos.
Yolumuz epey uzun. Gidelim.
Já está bom, vamos!
Uzun bir yolumuz var bayan.
O caminho vai ser longo, minha senhora.
Uzun bir yolumuz var ve bu da dünyanın en rahat arabası değil.
A viagem é longa e este carro não é o mais confortável.
Yolumuz ormanın içinden geçiyor ve oldukça da uzun ama merak etme gün ışığında güvendeyiz.
É um longo caminho pelo bosque, mas seguro durante o dia.
Uzun yolumuz var.
A viagem é longa.
Yolumuz çok uzun.
É muito longe.
Hala yolumuz uzun ama varacağız.
Ainda falta muito, mas chegaremos lá.
Görünüşe bakılırsa aşağıya kadar uzun bir yolumuz var.
É um longo caminho até lá abaixo.
Uzun bir yolumuz olacak.
Têm um estirão.
Sezon sonuna kadar çok uzun bir yolumuz var.
Temos muito tempo pela frente antes do fim da época.
Gidecek uzun ve engebeli bir yolumuz var.
Temos um longo caminho pela frente, e a estrada vai estar muito ruim.
-... hala uzun bir yolumuz var.
Falta muito para chegarmos ao tio Douvee.
Yolumuz uzun.
Temos de nos pôr ao caminho.
Ne demeye çalıştığını anlıyorum, ama... uzun sürecek bir eve dönüş yolumuz var.
Entendo o que quer dizer, mas... Estamos longe de casa.
Uzun yolumuz var, Pompo.
Temos uma longa viagem à nossa frente, Pompo.
Uzun bir yolumuz var.
O percurso vai ser longo.
Florida'ya kadar yolumuz uzun.
É um longo caminho até à Florida.
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun 291
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun hikâye 43
uzun 291
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun mu 25
uzun bir zaman 22
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
uzun bir süre 39
uzun süre 24
üzüntü 18
uzun yıllar önce 20
uzun bir yolculuktu 18
uzun zaman önce 180
uzun zaman 39
uzun bir gündü 31
uzun zamandır 69
uzun bir süre 39
uzun süre 24
üzüntü 18
uzun yıllar önce 20
uzun bir yolculuktu 18