Zamanlari translate Portuguese
13 parallel translation
Zor zamanlari atlatmamizi saglayan savunma mekanizmasiysa, bu kötü mü?
Se um mecanismo de defesa nos ajuda a superar dificuldades, é mau?
Su samurlari on dakika kadar su altinda kalabilirler ihtiyaclari olan su kabuklularini bulmak icin bol bol zamanlari vardir.
As Lontras marinhas, contudo, conseguem ficar submersas até dez minutos, tempo suficiente para encontrarem o marisco de que precisam.
Saint Benedict'deki kalan zamanlari... bitmek bilmeyen muziplikle ve.. C've D çiglari arasinda geçti.
Então, os seus anos restantes em Saint Benedict's passaram... com uma inesgotável série de patifarias... e uma avalanche de C's e D's.
İllinois'te, televizyondaki tum reklam zamanlari, mushil reklamlariyla doldurulmus.
No Illinois, todos os blocos de publicidade no ar estão entupidos com espaço para o laxante.
Tur rehberi, yemek zamanlari, aglayacak bir omuz...
Guia, companhia, um ombro para chorar...
Lily'nin oyle goguslere sahip oldugu zamanlari hatirliyor musun?
- Conheceste-a quando tinha mamas?
Sadece her zaman zenci olmak istedigimden ya da kendimden kaçmak istedigimden degil, ki bunun da artik eskidiginden eminim. Bana, çikmaya basladigimiz zamanlari hatirlattigi için.
E não porque sempre quis ser negro... ou porque seria bom pois não seria eu, que é alguém que está a ficar um pouco velho de mais, mas porque me fazes lembrar de quando nós começámos a sair
O polislerin neyin ne oldugunu anlamalari icin, daha fazla zamanlari olmasini mi istiyorsun?
Queres que os policias tenham mais tempo para descobrir o que está a acontecer?
Hunter'in Michael'la ve Doug'la gecirdigi zamanlari esit belgelemissiniz.
Documentou igualmente a vida de Hunter com o Michael e com o Doug.
Bizim de aptalca ve tehlikeli seyler yaptigimiz zamanlari hatirliyor musun?
Lembras-te, de quando éramos estúpidos?
Sabinus'la daha çocuk oldugunuz zamanlari hatirliyorum. - Tahta sopalarla savasirdiniz birbirinizle.
Lembro-me de quando tu e o Sabinus eram pequenos, a brincar às guerras com varas de madeira.
Yani, bu aralar cocuklar ve grup arasinda kaldim resmen, diger tarafta sizin islerin yogunlugu, ne bileyim boyle zamanlari bulup da artik hic bulusamayiz sanmistim.
Com os miúdos, a minha banda e o teu horário de trabalho, sinto que nunca temos tempo para nós.
O zamanlarï özleyeceksin.
Vais sentir saudades desses tempos.
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanım olmadı 22
zamanı gelince 71
zamanımız azalıyor 34
zamanın var 16
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236
zamanım var 22
zaman geldi 92
zamanım olmadı 22
zamanı gelince 71
zamanımız azalıyor 34
zamanın var 16
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236