English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ö ] / Önemli olduğunu söylüyor

Önemli olduğunu söylüyor translate Portuguese

112 parallel translation
- Ama önemli olduğunu söylüyor.
- Mas ele diz que é importante.
O... çok önemli olduğunu söylüyor.
Ela... disse que é importante.
Komuta yargılarım, diğer faktörlerin de önemli olduğunu söylüyor.
Mas, no meu julgamento de comando, sobrepõem-se aos outros factores.
Çok önemli olduğunu söylüyor.
É o senhor Trumble. Ele diz que é muito importante.
Önemli olduğunu söylüyor.
Depressa.
Önemli olduğunu söylüyor.
Diz que é importante.
Bev, Maine'den arayan biri önemli olduğunu söylüyor.
Bev, está alguém a ligar do Maine, diz que é importante.
Önemli olduğunu söylüyor.
Ele diz que é importante.
Önemli olduğunu söylüyor Shelly.
Agora, Shelly, ele diz que é importante.
Önemli olduğunu söylüyor.
Ele diz que é muito importante.
- Meşgulüm. - Önemli olduğunu söylüyor.
- Ela disse que é importante.
Önemli olduğunu söylüyor.
Diz que é sério.
Çok acil ve önemli olduğunu söylüyor.
- Ela diz ser urgente.
Ama sorun şu ki, o önemli olduğunu söylüyor.
O problema é que segundo ele, é.
Her zaman önemli olduğunu söylüyor.
Ela diz sempre que é importante.
Ve donanma bunun senden, ondan, benden daha önemli olduğunu söylüyor. Ölene kadar denemeye devam edeceğiz.
Se a Marinha diz que é mais importante que tu, ele, ou eu, morreremos a tentar.
Ama çabuk olun, çok önemli olduğunu söylüyor.
É rápido. Ela diz que é muito importante.
Önemli olduğunu söylüyor. - Bir sorun mu var?
- Algo vai mau?
- Önemli olduğunu söylüyor- - - Dışarda olduğumu söyle.
- Diz que é importante- - - lhe diga que saí.
Müdür Yardımcısı Follmer, bu soruşturmada iş birliği yapmanızın önemli olduğunu söylüyor, Ajan Scully.
O que o director Follmer está a dizer é que a sua cooperação é importante para esta investigação.
Çok önemli olduğunu söylüyor.
- E diz que é muito importante.
Önemli olduğunu söylüyor.
Ele diz que e importante.
- Çok önemli olduğunu söylüyor.
- Ele diz que é muito importante.
Önemli olduğunu söylüyor.
É importante.
Önemli olduğunu söylüyor.
Ele disse que é importante.
F.O.P.'tan arkadaşın. Ve önemli olduğunu söylüyor.
O seu amigo da Associação de Polícias diz que é importante.
Kyle yaptığım şeyde önemli olduğunu söylüyor.
O Kyle diz que és essencial para o que eu estou a fazer.
Bu da bana, senin onun için çok önemli olduğunu söylüyor.
Isso me diz que você deve ser muito importante para ele.
- Bilmiyorum, ama birşeyler bana bunun önemli olduğunu söylüyor.
- Não sei, mas sinto que é importante.
Eskiden olduğum kişinin değil şimdi kim olduğumun önemli olduğunu söylüyor.
Diz que o importante é quem sou agora e não quem fui.
Geçmişinle olan psikolojik bağın senin kim olduğunu tanımlamada önemli olduğunu söylüyor.
Diz que uma relação psicológica ao passado desempenha um papel essencial na definição de quem somos.
Önemli olduğunu söylüyor anne.
Mamã, ele diz que é importante.
23 bunun önemli olduğunu söylüyor.
O 23 diz que isso é importante.
Bu çok önemli. Herkes onun trende olmadığını söylüyor, ama olduğunu biliyorum.
Todas as pessoas dizem que ela não estava no comboio, mas eu sei que sim.
Nicky, bir şey bana bir yerlerde önemli bir şeyin olduğunu söylüyor.
Nicky, algo me diz que algo importante está a acontecer algures.
Babam çok önemli bir sipariş olduğunu ve hemen ulaştırılması gerektiğini söylüyor.
O meu pai disse que era uma encomenda importante que tem de ser entregue imediatamente.
Çok önemli kişisel bir işle ilgili olduğunu söylüyor.
Diz que é assunto pessoal urgente.
Önemli olduğunu söylüyor.
Diz que é importante. Tem que falar com você.
Elinde görevle ilgili önemli bilgiler olduğunu söylüyor.
Ela diz que tem informações importantes sobre a missão.
Başta bir gerilim filmine şarkı sokma konusunda oldukça tereddüt ettim. Ama Bob, Casablanca'da ki bu şimdiye kadar yazılmış en önemli senaryolardan biridir aynı şeyin olduğunu söylüyor. Türleri karıştırmak.
Estava nervoso por pôr uma canção num filme de suspense, mas o Bob diz que o guião do "Casablanca", um dos melhores jamais escritos, faz exactamente o mesmo.
Önemli olduğunu söylüyor.
É urgente.
Milli Güvenlik teşkilatı bunun teröristlere karşı en önemli silahlardan biri olduğunu ve sistemi kötüye kullanmadıklarını söylüyor.
A Agência de Segurança Nacional contesta que é uma das armas mais importantes deles. E que não abusam do sistema.
Bizimle tartışacağı çok önemli şeyler olduğunu söylüyor.
Disse que tem coisas importantes para discutir connosco.
Önemli olduğunu söylüyor.
Diz que é urgente.
- Önemli olduğunu söylüyor.
Diz que é importante.
Önemli olduğunu söylüyor.
- Ela diz que é importante.
- Başsavcılık adamın önemli biri olduğunu söylüyor.
O promotor público diz que é importante.
Çok önemli bir bileşimin eksik olduğunu söylüyor.
Ele diz que falta um componente vital.
Babam önemli şeylerin olduğu yerde önemli işleri olduğunu söylüyor... yani bizim saçma işlerimizle zamanını harcayamaz.
O papá diz que tem um trabalho importante onde coisas importantes acontecem e que não pode perder tempo, com os nossos disparates.
Bruno, dinle Andrea, neredeyse her gece bir oyuncağın küçük bir parçasını kaybettiği için kendinden geçercesine ağlıyor. Bunun kendisi için önemli bir şey olduğunu söylüyor.
O Andrea acorda a chorar quase todas as noites por ter perdido uma peça microscópica de um brinquedo, que diz ser a coisa de que mais gosta no mundo.
Sen bir psikiyatristsin, yetiştirilme tarzının insanın doğasından daha önemli olduğunu düşünüyorsun, fakat biyoloji bunun tersini söylüyor.
Pois, tu és psiquiatra, acreditas que a criação é mais importante que a natureza, mas a biologia diz que isto é errado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]